Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7284 E. 2024/12115 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Bakanlık ile alt işveren şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının yaptığı işin yardımcı iş kapsamında olduğu ve davalı ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı gözetilerek, vekâlet ücretine ilişkin hatanın düzeltilmesi suretiyle istinaf başvurusunun reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2325 E., 2024/427 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Devrek 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

SAYISI : 2020/148 E., 2022/104 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı ... Bakanlığına ait Devrek Devlet Hastanesinde daimi olarak fakat farklı alt işverenlerde dezenfeksiyon ve sterilizasyon işçisi olarak çalıştığını, müvekkilinin hastanede fiilen ameliyathanelerde, hastaların ameliyata hazırlanması, ameliyat önlüğünün giydirilmesi, ameliyathane yatağının hazırlanması, hastanın ameliyat masasına yatırılması, ameliyatla ilgili pozisyon verilmesi, ameliyat için yapılması zorunlu bölgesel vücut temizliği yapılması, ameliyat sonrası hastanın masadan sedyeye taşınması, ameliyat malzemelerinin sterilize edilmesi ve taşınması, hastaların kan ve idrar örneklerinin gönderilmesi, vefat eden hastaların taşınması, sedyelerin taşınması, ped ve havluların hazırlanması, yarı steril alandan kirli alana hastaların taşınması, ameliyat sonunda hastanın batikon ile sterilize edilmesi ve alanın kapatılması, ameliyathanede kullanılan yeşil örtülerin katlanması ve sterilizasyona hazırlanıp steril edilmesi gibi işleri yaparak doktor ile hasta arasında köprü görevi gördüğünü, müvekkilinin sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmet alım kapsamında ameliyathane teknikeri gibi görev yaptığını, davalı işveren sayılan işleri alt işveren aracılığıyla yaptırsa da söz konusu işlerin Hastanenin asıl ve sürekli işleri olduğunu, sayılan işlerin alt işverene devredilecek yardımcı işlerden değil davalı Bakanlık bünyesindeki Hastanenin vermiş olduğu sağlık hizmetlerinin yürüyebilmesi için zorunlu işlerden olduğunu, müvekkilinin Sağlık Bakanlığının asıl ve sürekli işçisi olduğunu, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkındaki Kanun (6772 sayılı Kanun) uyarınca davacıya ilave tediye ödemesi yapılması gerekirken yapılmadığını ileri sürerek davalı ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun ve müvekkilinin çalışmaya başladığı tarihten itibaren davalının işçisi sayılması gerektiğinin tespiti ile ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def''inde bulunduğunu, davacının kamu işçisi olmadığı ve bu alacağa hak kazanmadığını, davacının Sağlık Bakanlığının kadrolu işçisi olmadığı gibi sözleşmeye dayalı işçisi de olmadığını, İdarenin ancak ve ancak hizmet alımı işinin gereği gibi yerine getirilip getirilmediğini denetleme ... bulunduğunu, davacının çalıştığı Şirketler ile müvekkili İdare arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna yönelik iddiasına katılmadıklarını, davacının müvekkili İdarede dezenfeksiyon ve sterilizasyon personeli olarak çalıştığını, sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmetlerinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında personel çalıştırılmasına dayalı hizmetler kapsamında görülmediğini ve davacının muvazaa iddiasının asılsız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ile dava dışı Şirket arasında "sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmet alımı" konulu sözleşme imzalandığı, işin teknik özelliklerinin ve ayrıntılarının ihale dokümanlarında açıklandığı, teknik şartnameye göre ihale kapsamında sağlık hizmetinde kullanılacak her türlü ekipmanın sterilizasyon ve dezenfeksiyon işlemlerinin yürütülmesi için hizmet alımı yapıldığının görüldüğü, alt işveren işçisi davacının da belirtilen sözleşme kapsamında çalıştırıldığı, davacı tarafından yapılan işlerin niteliği ile hizmet alım sözleşmesi ve teknik şartnamenin örtüştüğü, davacı ve diğer bir kısım alt işveren işçilerinin hizmet alım sözleşmesi doğrultusunda niteliği itibarıyla bünyesinde bir nevi temizlik işlemi içeren ve yardımcı iş olan sterilizasyon ve dezenfeksiyon işi yaptığı, buna göre davalı ile dava dışı Şirketler arasında kurulan ilişkinin usul ve yasaya uygun asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu ve davacı işçi açısından muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; dava dilekçesinde ileri sürülen hususlarla birlikte vekâlet ücretinin hatalı belirlendiğini, davalı Bakanlık ile dava dışı Şirket arasındaki iş ilişkisinin muvazaalı olduğunu, müvekkilinin yaptığı işin yardımcı iş niteliğinde olmayıp asıl iş niteliğinde olduğunu, Hastane bünyesinde müvekkili ile aynı işi yapan kadrolu personelin bulunmasının dahi asıl işin alt işverene devredildiğinin ispatı niteliğinde olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dinlenen tanık beyanlarına göre sterilizasyon hizmet alım sözleşmesi kapsamında bu işler için oluşturulan ünitede çalıştığı, belirtilen işlerin yardımcı iş kapsamında olduğu, davacının dava dilekçesinin aksine asıl iş kapsamında olduğu belirtilen işlerde çalışmadığı belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davalı Bakanlık ile dava dışı alt işveren Şirket arasındaki ilişkinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı veya muvazaaya dayanıp dayanmadığı, buna göre davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığına ve vekâlet ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları ile 6772 sayılı Kanun'un 1 vd. maddeleri.

3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda dava, muvazaa iddiasına dayalı alacak (...) davası niteliğinde olup davanın reddine karar verilmiştir. Buna göre Mahkemece reddedilen miktar üzerinden vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı lehine maktu vekâlet ücretinin hüküm altına alınması hatalıdır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı tarafın temyiz itirazının kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinde yer alan " AAÜT uyarınca 5.100,00 TL nispi" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince hesaplanan 1,00 TL" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.