"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/4099 E., 2024/264 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
Taraflar arasında Ankara 20. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının yurt dışı iş sözleşmesi ile davalı Şirketlerin Rusya’da bulunan şantiyelerinde 15.09.2002 - 15.01.2016 tarihleri arasında 2.000,00 USD ücretle çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işverenler tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, aylık ücretin 200-300 USD tutarındaki kısmının şantiyede avans olarak elden verilip kalan kısmın banka hesabına yatırıldığını, davalılara ait şantiyelerde haftanın her günü 07.00-21.00 saatleri arasında çalışıldığını, Kurban Bayramı ve Ramazan Bayramında birer gün ile Yılbaşı günü hariç dinî ve millî bayram günleri dâhil olmak üzere çalıştığını, bu günlerin dışında davacının kanuni hiçbir iznini kullanmadığını, davacıya 3 öğün yemek ve barınma yardımı yapıldığını, belirli süreli iş sözleşmelerinin birden fazla üst üste yapılmasından dolayı iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunu, davacı her ne kadar davalılardan ... bünyesinde çalıştırılmış görünse de her iki davalı Şirket arasında organik bağ bulunduğunu iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatil ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretinin faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı Şirkete ait yurt dışında bulunan işyerinde çalışması sebebiyle Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kaydı bulunmadığını, davacının taleplerinin Rusya Federasyonu hukukuna göre değerlendirilmesi gerektiğini, proje kapsamında belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan davacının iş sözleşmesinin projenin sona ermesi ile kendiliğinden sona erdiğini, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının ödenmeyen hiçbir ücret alacağının bulunmadığını, ayrıca taleplerinin zamanaşımına uğradığını, talep edilen alacaklara uygulanacak faizin başlangıç tarihi ve faiz miktarlarının hukuki olmadığını, davanın Rusya Federasyonu hukukuna tâbi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... Uluslararası Yat. San. ve Tic. AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacının çalıştığını iddia ettiği tarihlerde Şirketin mevcut olmadığını, davalı Şirketin 02.04.2008 tarihinde kurulduğunu, davacının Şirket kurulduktan sonraki 02.04.2008 -15.01.2013 tarihleri arasındaki dönemde de hiçbir çalışmasının olmadığını, davacı ile hiçbir hukuki bağı bulunmayan davalı Şirket hakkında hüküm kurulmasının mümkün olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini, dava konusu alacak kalemlerinin çalışılan ülke mevzuatına göre değerlendirilmesi gerektiğini, davanın öncelikle yetki itirazı doğrultusunda, ayrıca husumet yokluğu nedeni ile de reddi gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 25.10.2021 tarihli kararı ile; tarafların iddia ve savunmaları, SGK kayıtları, işyeri özlük dosyası, bilirkişi raporu, tanık beyanları, ıslah, POLNET kayıtları, Türkiye İş Kurumu nezdinde düzenlenen iş sözleşmeleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının aralıklı şekilde toplam 12 yıl 3 gün davalı Şirketlerin Rusya'da bulunan şantiyelerinde çalıştığı, davalıların iş sözleşmesinin haksız ve bildirim sürelerine uyulmadan feshedilmesi nedeni ile davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödemekle yükümlü bulunduğu, dosyada mevcut puantaj kayıtları ve dinlenen tanık beyanları dikkate alındığında davacının fazla çalışma yaptığı, ulusal bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatillerinde çalıştığı, bu ücretler dosyada mevcut bordrolar baz alınarak hesaplandığından herhangi bir indirime gidilmediği, davalıların her ikisinin de aynı vekil tarafından temsil edilmesi, davalı ... Şirketi vekili tarafından şirket yapılanması içerisinde bulunulduğunun cevap dilekçesinde belirtilmesi ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak her iki davalı Şirket arasında organik bağ bulunduğunun kabulü gerektiği, işçilik alacaklarından dolayı her iki Şirketin birlikte sorumlu tutulduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 01.02.2022 tarihli kararı ile; somut olayda Türk hukuku uygulanmasının ve brütleştirmenin yerinde olduğu ancak ücretin giydirilmesi sırasında yargı uygulaması gereği yemek ve barınma olarak 150,00 USD eklenmesi gerekirken 180,00 USD alınmasının ve kıdem tazminatının kaldırma kararı sonrası Türk lirasına çevrilerek hüküm altına alınmasının ve birden fazla davalı olduğu hâlde davalıdan şeklinde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle hükmün düzeltilerek yeniden hüküm kurulmak üzere kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 25.02.2022 tarihli ve 2022/5356 Esas, 2022/6537Karar sayılı ilâmı ile; fasılalı çalışmaya konu 24.7.2009-31.01.2015 dönemine ilişkin olarak taraflar arasında 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 27 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan dava konusu alacakların ait olduğu söz konusu çalışma dönemi hakkında Rusya hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle, davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazları incelenmeksizin, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda davacının fasılalı çalışmalarından 24.7.2009-31.01.2015 dönemine ilişkin olarak taraflar arasında 5718 sayılı Kanun'un 27 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında hukuk seçimi anlaşması bulunduğu kabul edilmiş ve dava konusu alacakların ait olduğu söz konusu çalışma dönemi bakımından Rusya hukuku, bozma dışı kalan diğer dönemler bakımından ise Türk hukuku uygulanarak davacının talep ettiği alacaklar değerlendirilerek, davacının 24.7.2009-31.01.2015 tarihleri arasındaki çalışma döneminin sona ermesinden itibaren gerek 3 aylık gerekse 1 yıllık süre geçtikten çok sonra 27.06.2016 tarihinde davanın açıldığı, davacının Rus hukukuna tâbi olan döneme ilişkin taleplerinin hak düşürücü süreye uyulmaması nedeniyle reddine, Türk hukuku uygulanması gereken dönem bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; davalılarca cevap dilekçeleri süresinde verilmediğinden yabancı hukukun uygulanmasına yönelik itirazın dikkate alınamayacağını, ayrıca davalının zamanaşımı süresinin beş ve on yıl olduğunu bildirerek Türk hukuku uygulanmasına muvafakat ettiğini, rus hukukundaki zamanaşımı süresinin Türk kamu düzenine aykırı olduğunu, ücretin ödenmesinde bordro hilesi yapıldığını ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
2. Davalı Rencons vekili; Rus hukukundaki sürenin hak düşürücü süre olduğunu, davanın reddi gerektiğini, tüm dönemde Rusya'nın mutad işyeri olduğunu, belirli süreli sözleşme ile çalıştığından kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığını, hizmet süresinin hatalı tespit edildiğini, brütleştirmenin hatalı olduğunu, imzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti, hafta tatil ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretinin ödendiğinden reddi gerektiği, ulusal bayram ve genel tatillerin Rus hukukuna göre hesaplanması gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
3. Davalı ... Uluslararası İnş. Yat. San ve Tic AŞ vekili; davacının işvereninin Rus hukukuna göre kurulmuş şirket olduğunu, organik bağ nedeniyle sorumlu tutulmalarının hatalı olduğunu, husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, davacının ücretinin hatalı belirlendiğini, brütleştirmenin hatalı olduğunu ve diğer davalının temyiz dilekçesindeki nedenleri ileri sürerek hükmü temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, davanın süresinde açılıp açılmadığı, dava açma süresinin niteliği, çalışma süresi, iş sözleşmesinin türü, ücretin brütleştirilmesi, davacının Türk hukukuna göre alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, davalıların birlikte sorumlu olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 24, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.
3. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesi şu şekildedir:
“Çalışan, hakkının ihlal edildiğini öğrendiği veya öğrenmesi gerektiği günden itibaren üç ay içinde bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.
Çalışan, ücretlerin ve diğer ödemelerin ödenmemesi veya eksik ödenmesine ilişkin bireysel işçi ihtilaflarının çözümü için, işten çıkarılma nedeniyle ödenmesi gereken ücretlerin ve diğer ödemelerin yapılmaması veya eksik ödenmesi de dahil olmak üzere, bu tutarların ödenmesi için belirlenen tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. (03.07.2016 tarihli Kanun ile değişiklik yürürlüğe girmiştir)
İşveren, çalışanın işletmeye verdiği zararın tazminine ilişkin uyuşmazlıklarda, zararın tespit edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye gitme hakkına sahiptir.
Bu maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda, bu süreler mahkeme tarafından tekrar başlatılabilir.”
4. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 41, 46 ve 47 nci maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla uygulamaya devam olunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Maddi hukukun bir müessesesi olan zamanaşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tâbidir (Vahit Doğan, Milletlerarası Özel Hukuk, Ankara, 2022, s.315; Gülin Güngör, Türk Milletlerarası Özel Hukuku, Ankara, 2021, s.127). Buna göre Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bu konudaki hükümlerinin uyuşmazlıkta uygulanması, 5718 sayılı Kanun'un 2 ve 8 inci maddelerinin bir gereğidir.
3. Dairemizce daha önce bazı kararlarda, ilâmın İlgili Hukuk kısmının (3) numaralı paragrafında yer verilen Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma sürelerinin düzenlendiği 392 nci maddesinde sözü edilen sürelerin, hak düşürücü süre olduğu belirtilmişse de yeniden yapılan değerlendirmede; bu sürelerin zamanaşımı süresi niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır.
Somut olayda dava tarihi itibarıyla dava tarihi itibarıyla söz konusu zamanaşımı süresinin dolduğu ve davalı tarafça usulüne uygun şekilde zamanaşımı def'inde bulunulduğu anlaşılmıştır. Mahkemece söz konusu sürelerin hak düşürücü süre olarak nitelendirilmesi hatalı ise de bu hata sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
4. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler ilâmın (3) numaralı paragrafta yer verilen sebeplerle kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalılara yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.