Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7334 E. 2024/12472 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı idare aleyhine açtığı hizmet tespiti davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf incelemesinde ilk derece mahkemesinin gerekçesini değiştirerek hüküm kurmasının usul hükümlerine uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk derece mahkemesinin davayı red gerekçesini değiştirerek hüküm kurması nedeniyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca davanın esası hakkında yeniden hüküm kurması gerekirken, hatalı bir şekilde istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermesi usul hükümlerine aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/483 E., 2024/298 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 6. İş Mahkemesi

SAYISI : 2020/191 E., 2020/273 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 14.04.2010 tarihinde Karayolları 9. Bölge Müdürlüğüne bağlı olarak laboratuvarda ve sahada hizmet alımı şeklinde alt işverenler bünyesinde işe başladığını, davalının asıl işini yapmasına rağmen alt işveren olan müşavir firmalar üzerinden girişinin yapılarak muvazaa durumu yaratıldığını, alt işveren firmaların değişmesine rağmen davacının davalı bünyesinde kesintisiz çalışmasına devam ettiğini, davacının yapmış olduğu işin asıl iş olduğunu, hizmet satın alınan alt işverenlerin değişmesine karşın işçilerin aynı kaldığını, işyeri ve iş ekipmanlarının davalıya ait olduğunu, emir ve talimatların, çalışma koşullarına ilişkin düzenlemelerin ve kayıtların davalı tarafından yapıldığını beyanla davacının işvereninin en başından itibaren davalı olduğunun tespitine, davacıyla aynı kıdem ve derecede işçilere ödenen her türlü ücret alacaklarının tespiti ile fark ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı İdarenin işçisi olmadığını, davacı ile yapılmış bir iş sözleşmesinin bulunmadığını, davalı İdare ile dava dışı şirketler arasında yapılan sözleşmelerin anahtar teslim niteliğini taşıyan sözleşmeler olduğunu, davalı İdarenin yalnızca ihale makamı olduğunu, asıl işveren olarak nitelendirilemeyeceğini, somut olayda herhangi bir muvazaanın bulunmadığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... Müdürlüğünün ihale makamı olduğu ve yasal düzenleme gereği ancak davacının son üç aylık ücret alacağından sorumlu olabileceği, davacı tarafın ödenmeyen ücret alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ile dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna dair somut delil bulunmadığı ve alt işveren asıl işveren ilişkisinin geçerli olduğu; buna göre de davacının davalı işçisi olarak kabulü talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe

1. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "Kanun yolları" kenar başlıklı sekizinci kısmının istinafa ilişkin birinci bölümünde yer alan "Duruşma yapılmadan verilecek kararlar" kenar başlıklı 353 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir:

"(1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa;

...

b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak;

1) İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine,

2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında,

3) Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra başvurunun esastan reddine veya yeniden esas hakkında,

duruşma yapılmadan karar verilir."

2. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. Değerlendirme

1. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1), (2) ve (3) üncü alt bentlerinde, bölge adliye mahkemesinin verebileceği karar türleri açıklanmıştır. Kanun hükmüne göre bölge adliye mahkemesi, incelenen Mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu sonucuna vardığı takdirde başvurunun esastan reddine; yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında ya da yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında karar verebilir.

2. Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesinin davayı reddetme gerekçesi, davalı ... Müdürlüğünün hukuki niteliğinin ihale makamı olduğunu kabul etmek iken Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddedildiği kararın gerekçesinde, İlk Derece Mahkemesinin bu gerekçesi değerlendirilmemiş ve davalı ile dava dışı şirketler arasında kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisinin hukuka uygun olduğu ve muvazaa bulunmadığı belirtilerek davanın reddine dair kararı isabetli bulmuştur.

3. İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirildiğine göre Bölge Adliye Mahkemesince, 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken anılan hükme aykırı şekilde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.

4. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendine aykırı olduğundan, 6100 sayılı Kanun'a uygun şekilde karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.