Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7486 E. 2024/9739 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının 01.01.2021 tarihinden sonraki dönem için ücret, ikramiye ve arabuluculuk giderlerine ilişkin alacaklarının hesaplanma yöntemi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uygun olarak davacının 01.01.2021 tarihinden sonraki dönem için ücretinin bireysel iş sözleşmesine göre hesaplanması, ikramiye alacağına en yüksek banka mevduat faizi uygulanması ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ödemelerin mahsup edilmesi gerektiği yönündeki bozma kararına uygun hareket ettiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/278 E., 2024/150 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı Hastanede çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen ücret, ilave tediye ve ikramiye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu kararı ile uygulamaya konulan toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, ücrette indirimin veya hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 29.04.2022 tarihli kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle davacının fark alacaklarının bulunduğu; ancak arabuluculuk son oturum tutanağının imzalandığı tarihte 2021 yılında işyerinde uygulanacak toplu iş sözleşmesi henüz karara bağlanmamış olduğundan hesaplamaların 2021 yılına kadar yapıldığı bilirkişi ek raporuna itibar edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 22.11.2022 tarihli kararı ile; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve uygulanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında davacının fark alacaklarının bulunduğu, hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda 01.01.2021 tarihinden arabuluculuk son tutanak tarihine kadar sadece sözleşmeden kaynaklı Yüksek Hakem Kurulu kararı uygulanmaksızın fark ücret tespit edilmesi gerekmesine rağmen 31.12.2020 tarihine kadar arabuluculuk öncesine kadar hesaplama yapıldığı, bununla beraber davacının geçiş sırasında imzaladığı ve ücretinin tespitine esas sürekli işçi kadrosuna geçenlere özgü bireysel iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde belirlenen ücrete göre davacının 01.01.2021 tarihi ile arabuluculuk son tutanak tarihi arasındaki ücretinin miktarı bilirkişi kök raporunda ödenen ücret olarak yer alan toplu iş sözleşmesine dayanan günlük 153,07 TL brüt ücretin altında kaldığından ve taraflarca ödenen tutarlara itiraz edilmediğinden bu dönem için fark ücret çıkmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yöntem ve dönem itibarıyla hatalı ise de sonuç olarak yerinde olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 03.04.2023 tarihli ilâmı ile; 01.01.2021 tarihinden sonraki hesaplama dönemi yönünden; bireysel iş sözleşmesinde belirtilen asgari ücretin belirli bir oran fazlası dikkate alınarak ücret tespit edilmelerek bundan sonra belirtilen dönem için 08.09.2021 imza tarihli toplu iş sözleşmesi sebebiyle yapılan ödemeler dikkate alınmadan davacının fark alacağı bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiği, fark ikramiye alacağında davacının talebi en yüksek işletme kredisi faizi olduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği fark ikramiye alacağına en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerektiği ve arabuluculuk giderinin tarafların haklılık durumuna göre paylaştırılması gerektiği gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda 2021 yılı itibarıyla günlük fark ücretin sözleşmeye göre asgari ücretin % fazlası dikkate alınarak hesaplandığı, toplu iş sözleşmesi nedeniyle yapılan ödemelerin dikkate alınmaksızın mahsup işleminin yapıldığı, ikramiye alacağına en yüksek işletme kredi faizini geçmemek üzere en yüksek banka mevduat faizi uygulandığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak bu ücret üzerine %4'lük zam yapıldığını, ücret indirimine gidilmediğini, iddia edilenin aksine davacının ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 zam uygulanmadığını, davacının 2018 yılı ücretinin korunarak %4 oranında zam yapıldığını, ücretin düşürülmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 01.01.2021 tarihinden sonraki dönem yönünden alacakların hesaplanma yöntemi ile ikramiye alacağına uygulanan faiz türüne ve arabuluculuk ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 nci ve 34 üncü maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı ve özellikle 01.01.2021 tarihi ile arabuluculuk son tutanak tarihi arasındaki 08.09.2021 tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ödendiği anlaşılan bir kısım fark ödemelerin mahsubu hususunun infaz sırasında dikkate alınmasının mümkün olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.