Logo

9. Hukuk Dairesi2024/7502 E. 2024/9674 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş sonrasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesindeki ücretinin tespiti, fark ücret, ikramiye, ilave tediye ile fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile gece zammı alacaklarının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranında fazlası olarak belirlenmesi halinde, bunun işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk ücreti olduğu ve taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı, ayrıca fazla çalışma ücretlerinin denkleştirme hükümleri kapsamında değerlendirilmesinin isabetli olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/323 E., 2024/757 K.

KARAR : Davalının istinaf başvurusunun miktardan reddi, davacının istinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 56. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/927 E., 2023/493 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun miktardan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalı ... ile dava dışı alt işverenler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak davalı Bakanlığa ait işyerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışırken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin düşürüldüğünü, bundan dolayı ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı alacaklarının bulunduğunu, kadroya geçişten itibaren ve ayrıca pandemi döneminde davalı Bakanlık tarafından yayımlanan Genelge çerçevesinde yapılan çalışma düzeninde fazla çalışma yaptığını ve ulusal bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatili günlerinde çalıştığını, ancak bu çalışmalara ilişkin zamlı ücretlerin ödenmediğini, emsal dosyalarda kabul kararları verildiğini ve burada yapılan hesap bilirkişi raporları ile alacağın hesaplandığını, pandemi nedeniyle Bakanlıkça yayımlanan Genelge çerçevesinde davacının evine gitmeksizin başta birer hafta, sonra on beş gün aralıksız ve daha sonra onar günlük nöbetler hâlinde çalıştığını, müvekkilinin de talep konusu alacaklara hak kazandığını ileri sürerek fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacakları ile fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve gece zammı ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; Covid 19 tedbirleri kapsamında uygulanan vardiya sisteminde yapılan tüm fazla çalışmaların karşılığının ödendiğini, yapılan ödemelerin kayıtlarla sabit olduğunu, davacının ücretinin geçiş anında maktu olarak belirlendiğini, kadroya geçiş sonrası ücretinin doğru olarak hesaplandığını ve ödendiğini, davacının ödenmemiş herhangi bir alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında kadroya geçiş sonrasında imzalanan bireysel iş sözleşmesinde davacının ücret kısmının boş bırakıldığı ve ayrıca ücretin asgari ücretin yüzde olarak fazlası olarak ödeneceği yönünde bir düzenleme bulunmadığı, taraflar arasında belirlenen ücrete davalı işverenin Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinde öngörülen zamların uygulandığı, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi 01.01.2019 tarihinde, ücret asgari ücret seviyesine çekilerek daha sonra %4’lük artışa gidilmediği, bu nedenlerle ücret farkı, ilave tediye farkı, ikramiye farkı alacaklarının bulunmadığı, davacının Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası üyesi olduğu, dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporu ile davacının dava ettiği sürelerde oluşan ve toplu iş sözlemesi kapsamında kendisine ödenmeyen işçilik alacaklarının açıkça hesaplanmış olduğu, bu bağlamda davacının talep etmiş olduğu ücret farkı, ikramiye, ilave tediye, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve gece zammı alacak kalemlerinden yalnızca fazla çalışma ve hafta tatili alacakları bulunduğunun tespit edildiği, davanın bu alacaklar yönünden ıslah edildiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; davacının çalıştığı Kurumun bakıma muhtaç kişilerden oluştuğunu ve pandemi döneminin de dâhil olduğu süreç içerisinde aynı saatlerde çalışıldığı kabulünün hayatın olağan akışına aykırı düşeceğini, zira bakıma muhtaç kişilerin ihtiyaçları gereği günün her saati çalışmanın zaruri olduğunu, gerek pandemi döneminde gerekse öncesinde davacının fazla çalışma yapmama ya da tatil günlerinde Kuruma gelmeme keyfîliğinin söz konusu olamayacağını, işverenin yazdığı fazla çalışma süreleri üzerinden değil olması gereken ve fiilen çalışılan günlere göre öncelikle fazla çalışma sürelerinin yeniden tespiti ile bu tespitler neticesindeki çalışma saatlerine göre fazla çalışma ücretlerinin hesaplanması gerektiğini, haftalık kırk beş, günlük on bir saat sınırı aşılmamış olsa bile artan saatlerin de hesaplamaya dâhil edilip ayrı ayrı değerlendirme yapılarak hesaplama yapılması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda mahsup uygulamasının hatalı olduğunu, zira ilgili aylara ilişkin fazla ödeme var ise bu ödemelerin sadece ilgili aydan mahsup edilmesi gerekirken yapılan ödemelerin genel toplamdan mahsup edilmesinin usule aykırı olduğunu, davalı işyerinde aralıksız olarak önce bir hafta, sonra iki hafta ve sonra on gün esasına göre çalışan davacıya; haftanın yedi günü çalışması nedeniyle iki yevmiye tutarında hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatilleri için ise üç yevmiye ödenmesi gerektiğini, davacının ücretinin rızası alınmadan düşürüldüğünü, imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin hizmet alım sözleşmesindeki ücret maddesine atıf yaparak tamamen koruyucu bir niteliğe büründüğünü ve kadroya geçiş sonrasında da bu artış oranının uygulanması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; hükme esas alınan hesaplamaların hatalı olduğunu, ayrıntılı açıklanmadığını, davacının denkleştirme esasına göre çalıştığını, hesaplamadan indirim yapılması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu uyuşmazlıkta davacı işçinin kadroya alınması ile birlikte işverenle imzalanan bireysel iş sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceğinin açıkça öngörülmediği, işçinin haftalık çalışma süresinin en çok 45 saat olduğu, bu sürenin haftalık çalışma günlerine günde 11 saati aşmamak koşulu ile farklı şekillerde dağıtılabileceği, başlama ve bitiş saatlerinin düzenlenebileceği, değiştirilebileceği, 45 saatin haftanın çalışılan günlerine farklı şekillerde dağıtılarak çalışılması durumunda 2 aylık çalışma süresi içinde işçinin haftalık ortalama normal çalışma süresinin 45 saati aşamayacağı, Postalar Halinde İşçi Çalıştırılarak Yürütülen İşlerde Çalışmalara İlişkin Özel Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan düzenleme gereği 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nun ilgili maddeleri dikkate alındığında, sağlık hizmeti yürütülen işyeri niteliğinde olan davalıya ait merkezde, zorlayıcı sebep olan pandemi koşulları altında davacı tarafça 11 saate kadar yapılan fazla çalışmaların denkleştirme hükümleri kapsamında olduğunun kabulünün de yerinde olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde, fiili çalışma konusunda yapılan tespitlerin dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, alacağın, ücretin %60 artırılarak tespit edildiği, İlk Derece Mahkemesince bu alacaklar bakımından kurulan hükmün isabetli olduğu, davalının istinaf incelemesine esas kabule konu miktarın 2023 yılı kesinlik sınırı olan 17.830,00 TL'nin altında olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun miktardan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının bulunup bulunmadığı, fazla çalışma, hafta tatili, gece zammı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.

3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32, 41, 42, 44, 46, 47, 63 ve 68 inci maddeleri.

4. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.