"İçtihat Metni"
I. BAŞVURU
Başvurucu vekili dilekçesinde; müvekkilleri F.G, A.K, E.O. ve N.Ç'nin davalıya ait işyerinde çalışırken işyeri kurallarına aykırı olarak aralarında duygusal ilişki yaşadıkları gerekçeleriyle iş sözleşmelerinin davalı tarafından feshedildiğini, müvekkilleri adına feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade talepli dava açıldığını, müvekkili F.G. adına açtığı işe iade davasının Eskişehir 2. İş Mahkemesine, N.Ç. adına açtığı işe iade davasının Eskişehir 1. İş Mahkemesine tevzi edildiğini, yargılama aşamasında müvekkili Fethi Gülistan adına açtığı davanın İlk Derece Mahkemesinde reddine karar verildiğini, bu karar aleyhine yaptığı istinaf başvurusunun dosyanın tevzi edildiği Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi tarafından incelendiğini ve Dairece istinaf talebinin esastan reddine kesin olarak karar verildiğini, N.Ç. adına açtığı davanın ise İlk Derece Mahkemesince kabul edilerek müvekkilinin işe iadesine karar verildiğini, davalının istinaf talebi üzerine bu kararı inceleyen dosyanın tevzii edildiği Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi tarafından istinaf talebinin esastan reddine kesin olarak karar verildiğini, aynı işyerinde aynı sözleşmeye dayalı olarak çalışan davacı müvekkillerinin iş sözleşmelerinin aynı nedenle davalı işveren tarafından feshi üzerine açılan feshin geçersizliğinin tespiti talepli işe iade davalarında farklı hukuki sonuca varıldığını, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi kararları arasında uyuşmazlık bulunduğunu belirterek uyuşmazlığın giderilmesini talep etmiştir.
II. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 06.05.2024 tarihli ve 2024/6 Karar sayılı kararı ile; davacı işçi vekilinin dilekçesinde bahsettiği ve bu dilekçede bahsedilmeyen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. ve 29. Hukuk Dairelerinin aynı konudaki kararlarına bakıldığında, söz konusu kararların tamamının kesin ve farklı hukuk dairelerine ait olduğu, kararların tamamının benzer konuya ilişkin olduğu zira kararların hepsinin davacısı farklı olmakla birlikte davalının aynı işveren olduğu, dava konusunun da aynı iş sözleşmesi çerçevesinde çalışan işçilerin iş sözleşmelerinin aynı nedene dayalı olarak feshedilmesi üzerine anılan feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadeye karar verilmesi talepli olduğu, yargılamalar sonucunda verilen kararların istinaf incelemesinin farklı hukuk dairelerince yapılarak dosyadaki sebep ve deliller aynı olmasına rağmen farklı sonuca ulaştıkları, aralarındaki uyuşmazlığın giderilmesi istenen kararların hepsinde davacı işçi tarafından davalı işverence iş sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadeye karar verilmesinin istendiği, sadece N.Ç'nin açtığı davanın görüldüğü İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği ve bu karar aleyhine yapılan istinaf başvurusunun da esastan reddine kesin olarak karar verildiği, diğer üç işçinin açtığı davaların ise reddedildiği ve bu karar aleyhine yapılan istinaf başvurusunun da esastan reddine kesin olarak karar verildiği belirtilerek Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2023/878 Esas ve 2023/2456 Karar sayılı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2023/926 Esas ve 2023/1125 Karar sayılı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 2023/1269 Esas ve 2023/2344 Karar sayılı kararları ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin 2023/1609 Esas ve 2023/2264 Karar sayılı kararı arasında uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
III. UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR
A. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2023/878 Esas, 2023/2456 Karar Sayılı Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının iş sözleşmesinin 22.04.2022 tarihli fesih bildirimi ile "… Müvekkil şirkette görev yapan birtakım çalışma arkadaşlarınızla ahlak ve etik kurallarına, çalışma düzenine ve şirket politikasına aykırılık teşkil eden ilişkiler içerisinde bulunduğunuz tespit edilmiştir. Vardiya amirleriniz ve yetkili kişiler tarafından bu hususlarla alakalı defaatle uyarılmanıza rağmen, iş etiğine ve genel ahlaka uygun olmayan davranışlar sergilemeye ve bu tutumunuzu sürdürmeye devam ettiğiniz belirlenmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle iş akdinizin 4857 Sayılı Kanunun 25/II-e hükmü uyarınca bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedildiğini ve müvekkil firma ile ilişiğinizin kesildiğini ihtaren bildiririz." şeklindeki gerekçe ile haklı nedene dayanılarak feshedildiğinin iddia edildiği, davalı işveren tarafından 22.04.2022 tarihinde işyerinde meydana gelen tartışmalar ve olumsuzluklar sonucunda davacı ile beraber üç kişinin daha iş sözleşmesinin feshedildiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından evli olan davacının işyerinde başka bir kadın işçi ile gönül ilişkisi yaşadığı, kadın işçinin davacının evli olduğunu öğrenmesi üzerine gönül ilişkisini bitirdiği ve farklı vardiyada çalışmak istediğine ilişkin vardiya amiri ile görüştüğü, yine davacının işyerinde bu kadın işçi dışında başka bir kadın işçi ile de gönül ilişkisi yaşamak istediğine ilişkin işyerinde çalışan farklı bir işçi tarafından dedikodu çıkartıldığı, davacı ile bu dedikoduyu çıkaran işçinin bölüm sorumlusu yanında tartıştıkları, bu sebeplerle işyerinde olumsuzluklar yaşandığı ve bu olumsuzlukların davacının davranışlarından kaynaklandığı anlaşılmakla feshin haklı fesih boyutunda olmasa da davacının davranışlarından kaynaklanan geçerli nedene dayandığı kanaatiyle işe iade davasının reddine karar verildiği, tüm dosya kapsamından davacı ve diğer üç kişinin aralarında yaşanan olumsuzlukların vardiya saatleri ve çalışma sistemine kadar işyerine fazlasıyla yansıtıldığı, davalı işverence iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğine ilişkin Mahkeme kabulünün yerinde olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verilmiştir.
B. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin 2023/1609 Esas, 2023/2264 Karar Sayılı Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının iş sözleşmesi 22.04.2022 tarihli fesih bildirimi ile "… Müvekkil şirkette görev yapan birtakım çalışma arkadaşlarınızla ahlak ve etik kurallarına, çalışma düzenine ve şirket politikasına aykırılık teşkil eden ilişkiler içerisinde bulunduğunuz tespit edilmiştir. Vardiya amirleriniz ve yetkili kişiler tarafından bu hususlarla alakalı defaatle uyarılmanıza rağmen, iş etiğine ve genel ahlaka uygun olmayan davranışlar sergilemeye ve bu tutumunuzu sürdürmeye devam ettiğiniz belirlenmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle iş akdinizin 4857 Sayılı Kanunun 25/II-e hükmü uyarınca bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedildiğini ve müvekkil firma ile ilişiğinizin kesildiğini ihtaren bildiririz." şeklindeki gerekçe ile haklı nedene dayanılarak feshedilmiş ise de; feshin haklı ya da geçerli nedene dayandığının davalı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verilmiştir.
C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2023/926 Esas, 2023/1125 Karar Sayılı Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamından, evli olan davacının işyerinde evli başka bir kadın işçi ile daha önce gönül ilişkisi yaşadıkları ve bu gönül ilişkisi bittikten sonra bu kadın işçiyi çalıştığı vardiya hususunda tehdit ettiği, bu sebeplerle işyerinde olumsuzluklar yaşandığı ve bu olumsuzlukların davacının davranışlarından kaynaklandığının davalı tanıklarının yeminli beyanlarıyla anlaşıldığı, davalı işverence iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğine ilişkin Mahkeme kabulünün yerinde olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verilmiştir.
D. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 2023/1269 Esas, 2023/2344 Karar Sayılı Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya içerisinde yer alan 22.04.2022 tarihli fesih bildiriminde, "… Müvekkil şirkette görev yapan birtakım çalışma arkadaşlarınızla ahlak ve etik kurallarına, çalışma düzenine ve şirket politikasına aykırılık teşkil eden ilişkiler içerisinde bulunduğunuz tespit edilmiştir. Vardiya amirleriniz ve yetkili kişiler tarafından bu hususlarla alakalı defaatle uyarılmanıza rağmen, iş etiğine ve genel ahlaka uygun olmayan davranışlar sergilemeye ve bu tutumunuzu sürdürmeye devam ettiğiniz belirlenmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle iş akdinizin 4857 Sayılı Kanunun 25/II-e hükmü uyarınca bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedildiğini ve müvekkil firma ile ilişiğinizin kesildiğini ihtaren bildiririz." şeklindeki gerekçe ile iş sözleşmesinin işverence feshedildiği, tüm dosya kapsamından davacının işyerinde başka bir işçi ile gönül ilişkisi yaşadığı, yaşanan ilişkinin işyerine yansıdığı ve işyerinde olumsuzluklara neden olduğu, davacının söz konusu eylemi nedeniyle işverence iş ilişkisinin sürdürülmesi beklenemeyeceğinden feshin geçerli nedene dayandığı yönündeki Mahkeme kabulünün dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Uyuşmazlık
Uyuşmazlık, başvuru konusu Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairelerinin kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un (5235 sayılı Kanun) 35 inci maddesine göre giderilip giderilemeyeceğine ilişkindir.
B. İlgili Hukuk
1. Bölge adliye mahkemelerinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinde yer alan düzenlemedir.
2. 5235 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan düzenlemeye göre; “Re'sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek” bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.
3. 5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre ise “(3) numaralı bende göre yapılacak istemler, ceza davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, hukuk davalarında ise ilgili hukuk dairesine iletilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı uyuşmazlık bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda ilgili ceza dairesinden bir karar verilmesini talep eder. Uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak dairece bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir.”
4. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 18, 19, 20 ve 21 inci maddeleri.
C. Değerlendirme
1. 5235 sayılı Kanun ile bu Kanun'da sayılan kişi ve kurumlara tanınan uyuşmazlığın giderilmesini talep etme hakkı, mutlak biçimde her uyuşmazlığın esasına yönelik çözüm geliştirilmesine imkân vermez. Uyuşmazlığın giderilmesi talebi bir kanun yolu olmayıp böyle bir talebin varlığı hâlinde Yargıtayca temyiz incelemesine benzer bir inceleme yapılması da mümkün değildir.
2. Bölge adliye mahkemesinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasında uyuşmazlık bulunması durumunda, 5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinde belirtilenler tarafından yapılacak gerekçeli başvuru sonrasında, mevcut başvuru hukuk daireleri başkanlar kurulunca değerlendirilerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesi istenilir.
3. Bu açıklamalar ışığında belirtmek gerekir ki Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairelerinin uyuşmazlık konusu kararlarından; uyuşmazlık konusu işe iade talepli dosyalara ilişkin fesih sebebi, fesih tarihi ve fesheden taraf aynı olmakla birlikte somut olayın özelliklerinin farklı olduğu anlaşılmaktadır. Bir başka ifadeyle, aralarında uyuşmazlık bulunduğu ileri sürülen kararlar benzer olaylara ilişkin olmayıp somut olaya özgü niteliktedir. İlgili Hukuk Dairelerince somut olayın özellikleri, ispat yükü ve her bir dosyaya özgü farklı nitelikteki deliller dikkate alınarak karar verilmiştir. Tarafların iddia ve savunmalarına göre tespit edilen somut olayların özellikleri farklı olduğundan her bir dosya kapsamındaki delillere göre farklı sonuca varılması da olağandır. Hâl böyle olunca Kanun’da belirtilen şekilde benzer olaylar arasında uyuşmazlık bulunması şartının gerçekleştiğinden söz edilemez.
4. Başvurucunun dilekçesinde belirtmiş olduğu Bölge Adliye Mahkemesi Dairelerinin kararları arasında 5235 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi kapsamında bir uyuşmazlık söz konusu değildir.
5. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
V. KARAR
1. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 06.05.2024 tarihli ve 2024/6 Karar sayılı kararına istinaden iletilen mevcut talep yönünden uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına,
2. Dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine,
25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.