"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/540 E., 2024/597 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce 1. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/265 E., 2023/121 K.
Taraflar arasındaki işkolu tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara 12. İş Mahkemesi 03.03.2020 tarihli ve 2019/946 Esas, 2020/178 Karar sayılı kararı ile Düzce İş Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Yetkisizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi sonrası davacı vekili dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmiş, yetkili İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 19.07.2022 tarihli ve 2022/1382 Esas, 2022/1434 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (3) üncü alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlığın 01.10.2019 tarihli ve 30905 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2019/118 Karar sayılı kararı ile işyerinde yapılan işlerin dokuma, hazır giyim ve deri işkolunda yer aldığının tespit edildiğini, bu kararın 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun) İşkolları Yönetmeliği ve Yargıtay kararlarına uygun düşmediğini, işyerinde yapılan işin ağırlıklı olarak atıkların toplanması ve bu atıkların nakliyesi olduğunu, davacı işverenliğin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) nezdinde görülen işkolunun dokuma, hazır giyim ve deri işkolundan farklı olduğunu, bu sebeple davalı Bakanlığın yaptığı tespitin yanlış olduğunu, Bakanlığın 31.07.2019 tarihli işkolu tespitine yönelik olarak yayımlamış olduğu istatistiklerin dava konusu işkolu tespit kararı ile çeliştiğini, davacı işyerinde alt işveren vasıtası ile yapılan işler ve bu işveren bünyesinde yapılan işler için çalışan işçilerin olduğunu, işyerinde alt işveren tarafından yapılan işin denetlenmesi gerektiği, davacı işyerinde yapılan işin atıkların toplanması nakliyesi olduğunu ve İşkolları Yönetmeliği'nin 15 sıra numaralı taşımacılık işkolunda yer aldığını belirterek dava konusu işkolu tespit kararının iptali ile işyerinde yapılan işin taşımacılık işkolunda yer aldığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacıya ait işyerinde Bakanlık müfettişlerince yapılan tespit ve değerlendirmelere göre yapılan işin dokuma, hazır giyim ve deri işkolunda yer aldığının belirlendiğini, Şirket ana sözleşmesinin davacının faaliyet konusuna uygun olarak düzenlendiğini, davacı işverenliğin işyeri açma ve çalışma ruhsatında işin "iplik üretimi" olarak belirtildiğini, işyerine ilişkin iş akış şeması ve proses özetinde de işin "elyaf üretimi ve iplik üretimi" şeklinde ifade edilebileceğini, Bakanlık müfettişlerince yapılan tespitlerin yerinde incelemeyi de içerdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Türkiye Tekstil, Örme, Giyim ve Deri Sanayii İşçileri Sendikası (TEKSİF) cevap dilekçesinde; davacıya ait işyerinde tekstil atıklarından elyaf ve iplik üretildiğini, Bakanlık tarafından Resmî Gazete'de yayımlanan kararın 6536 sayılı Kanuna, İşkolları Yönetmeliği'ne, fiilî iş durumuna uygun olduğunu, davaya konu işyerinde yapılan işin taşımacılık işkolu ile ilgisinin olmadığını, yapılan taşıma işinin, işin bir parçası olduğunu, asıl işin niteliğinin elyaf ve iplik üretimi olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
3. Diğer davalılar davaya cevap dilekçesi vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı Şirket tarafından keşif esnasında bilirkişi heyetince istenilen belgelerin sunulmaması üzerine dosya kapsamındaki mevcut bilgi ve belgelere göre rapor düzenlendiği, yapılan keşifte işyerinin İşkolları Yönetmeliği’nin 15 sıra numaralı taşımacılık işkoluna girebileceğini gösteren, hiçbir faaliyete rastlanılmadığı, dosya içeriği ve yapılan keşifte, Teftiş Başkanlığı İnceleme Raporu içeriğindeki tespitlerden ve rapor sonucundan uzaklaşmayı gerektirecek hiçbir belge ve bilgi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili Şirket çalısanlarının tespite konu isyerinde ağırlıklı olarak atıkların toplanması ve bu toplanan atıkların nakliyesi işi yaptıklarını, bu nedenle işyerinde yapılan işin niteliği itibarıyla İşkolları Yönetmeliği'nin 05 sıra numaralı dokuma, hazır giyim ve deri işkolunda yer almadığını, İşkolları Yönetmeliği’ne göre karayolu ile şehir içi yük taşımacılığının 15 sıra numaralı taşımacılık işkolunda gösterildiğini, bilirkişi heyeti tarafından yapılan incelemede bu hususun dikkate alınmadığını, müvekkili işverenliğin SGK nezdinde görülen işkolunun farklı olduğunu, sırf bu durumun dahi davalı Kurumun yaptığı bu tespitin iptali için yeterli olduğunu, Yargıtayın yerleşik içtihatları gereğince, işyerinde yapılan işlerin ayrı ayrı belirlenmesi, asıl işin ne olduğunun tespiti, buna göre değerlendirmenin yapılarak Bakanlık tespitinden bağımsız olarak işkolunun belirlenmesi gerektiğini, müvekkilinin işyerinde alt işveren marifetiyle yapılan işler ve bu işveren bünyesinde çalışan işçilerin de olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunu düzenleyen kişiler arasında taşıma işinde ve tekstil işinde uzman bilirkişinin bulunmadığını beyanla istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın süresinde açıldığı, taraf teşkili sağlandığı, İlk Derece Mahkemesince temin edilen bilirkişi heyeti ile davacı işyerinde keşif icra edilerek bilirkişi heyeti ile yerinde inceleme yapıldığı, keşif esnasında davacı Şirket yetkilisine, uyuşmazlığın çözümü için gerekli olan belgeler açık bir şekilde tek tek belirtilerek söz konusu belgeleri sunması için kesin süre verildiği ancak davacı tarafça, istenen bilgi ve belgelerin sunulmadığı, işyeri açma ve çalıştırma ruhsatında, davacı işyerinin faaliyet konusunun "iplik üretimi" olarak belirtildiğinin tespit edildiği, davacıya ait işyerine ilişkin iş akım şeması ve proses özetinde; Şirketin faaliyet konusunun, "Rejenere ya da diğer bir ifade ile geri kazanılmış elyaflardan iplik imalatı, kısaca, tekstil ve konfeksiyon artıklarının toplanması, parçalanarak tekrar elyaf haline getirilmesi, elde edilen bu elyafların ise yeniden iplik haline getirilmesi" şeklinde belirtildiğinin tespit edildiği, yine iş müfettişleri tarafından işyerinde yapılan yerinde incelemede, işyerinde dışarıdan toplanan tekstil ürünü atıkların öncelikle ayrıştırılarak ve tasnif edilerek, açma işlemi sonucunda elyaf hâline getirildiğinin ve elde edilen bu elyaftan iplik üretimi ve satımı işinin yapıldığının tespit edildiği, yine İlk Derece Mahkemesince icra edilen keşif sonrasında bilirkişi heyetleri tarafından düzenlenen raporlar incelendiğinde, işyerine getirilen hammaddelerin renklerine ve cinslerine göre ayrıştırıldığı ve sonrasında ürünlerin şerit hâline getirildiği, tarak bölümünden gelen malzemenin iplik bölümüne getirilerek iplik makinelerinde büküm işlemi sonrasında bobin iplik hâline geldiği, işyerinde yapılan işin taşımacılık faaliyeti kapsamında olduğuna ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı gibi gerek keşif esnasında gerekse dosya kapsamına göre bu yönde herhangi bir delilin de elde edilmediği, dolayısıyla davalı Bakanlığın, davacıya ait işyerinin, İşkolları Yönetmeliği'nin 05 sıra numaralı dokuma, hazır giyim ve deri işkolunda yer aldığına ilişkin işkolu tespiti kararının yerinde olduğu gerekçe gösterilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 4 ve 5 inci maddeleri kapsamında işkolu tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6356 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:
“ (1) ... Sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunur.
...”
2. 6356 sayılı Kanun’un “İşkolları” kenar başlıklı 4 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) İşkolları bu Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde gösterilmiştir.
(2) Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır.
(3) Bir işkoluna giren işler, işçi ve işveren konfederasyonlarının görüşü alınarak ve uluslararası normlar göz önünde bulundurularak Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:
“Bir işyerinin girdiği işkolu bu işyerinde yürütülen asıl işe göre belirlenir. İşyerindeki yardımcı işler de asıl işin dâhil olduğu işkolundan sayılır. Bir işyerinde yürütülen yardımcı işin alt işveren tarafından üstlenilmesi halinde, bu iş artık asıl işveren yönünden yardımcı iş olarak kabul edilemez. Bu işler alt işveren bakımından asıl iş kabul edilir ve işkolu buna göre belirlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun’un “İşkolunun tespiti” kenar başlıklı 5 inci maddesi ise şöyledir:
“(1) Bir işyerinin girdiği işkolunun tespiti Bakanlıkça yapılır. Bakanlık, tespit ile ilgili kararını Resmî Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, kararın yayımından itibaren on beş gün içinde dava açabilir. Mahkeme iki ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/29 md.) Karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi iki ay içinde kararını verir. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/29 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay, uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar.
(2) Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.
(3) İşkolu değişikliği yürürlükteki toplu iş sözleşmesini etkilemez.”
5. 19.12.2012 tarihli ve 28502 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşkolları Yönetmeliği’nin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının tespit tarihinde yürürlükte bulunan metni şöyledir:
“(1) Bir işyerinin hangi işkoluna girdiği konusunda anlaşmazlık çıkması halinde, ilgililerin başvurusu üzerine, işkolu, o işyerinde yürütülen işin niteliğine göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenir. Bakanlık tespit ile ilgili kararını Resmî Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 5 inci maddesine göre kararın yayımından itibaren onbeş gün içinde dava açabilir.”
6. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.