"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne kesin olarak karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 05.12.2023 tarihli ek kararıyla başvurunun kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Ek kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ek karara karşı istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin 05.12.2023 tarihli ek kararının kaldırılmasına, asıl karara yönelik istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Bakanlığa bağlı Devlet hastanesinde çalışmakta iken 02.04.2018 tarihinden itibaren kadrolu işçi olarak çalışmaya başladığını ve belirsiz süreli iş sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmede müvekkiline her ay brüt asgari ücretin %60 fazlası üzerinden günlük ödeme yapılacağının düzenlendiğini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Genelgesinin ücret zammı düzenlemesi doğrultusunda 01.01.2018 tarihindeki brüt asgari ücretin %60'ı üzerine toplu iş sözleşmesine göre %4 zam, 01.01.2019 tarihinde ise belirlenen asgari ücretin %60 fazlası olan ücretine %4 zam yapılması gerektiğini, müvekkilinin 2018 yılı Aralık ayında aldığı ücrete göre 2019 yılı Ocak ayında aldığı ücretin 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 nci ve 62 nci maddelerine aykırı olarak düşürüldüğünü ayrıca 2019-2020 yılları asgari ücret artışlarının müvekkilinin ücretine yansıtılmadığını belirterek, fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekilleri cevap dilekçesinde; öncelikle davada dava zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu, belirsiz süreli iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi, Komisyon kararı ve ilgili Bakanlık görüşü çerçevesinde davacının ücretinin doğru biçimde belirlendiğini, ayrıca faizi talebine, başlangıç tarihine ve oranına itiraz ettiklerini savunarak haksız açılan davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesinin ortadan kaldırma kararından sonra 09.06.2023 tarihli bilirkişi ek raporu alınmış, tüm alacaklar arabuluculuğa başvuru tarihi olan 05.02.2020 tarihine kadar, ikramiye alacağı ise Aralık 2019 ve Temmuz 2019 dönemi için davalı tarafça sunulan belgeler de incelenip yeniden hesaplanarak davanın kabulüne kesin olarak karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin 05.12.2023 tarihli ek kararıyla kararın miktar bakımından kesinlik sınırının altında kaldığı kanaati ile davalının istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen asıl kararı ile e kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin geçiş aşamasındaki rızalarının varlığı ve yüklenici bünyesinde çalışmaktan ziyade Bakanlık bünyesinde bir iş güvencesine sahip oldukları karşısında sözleşme akdederek “herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını ve bu haklarından feragat ettiğini” açıkça beyan ettiğini, ancak feragat ettiği haklarına istinaden işbu davayı açan davacı tarafın ahde vefa, iyiniyet ve dürüstlük kurallarına uygun davrandığından söz edilemeyeceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili ek karara yönelik istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının kesin nitelikte olmadığını ve hatalı ek kararın kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar İlk Derece Mahkemesince 12.10.2023 tarihli kararda kararın kesin olduğuna ilişkin hüküm kurulmuş ise de; davacının hâlen çalışıyor olması nedeniyle eldeki davanın ileriye dönük etkileri dikkate alındığında kesin nitelikte olmadığı, bununla birlikte, davacı işçinin kadroya geçişinden sonra imzalanan iş sözleşmesinde her ay asgari ücretin % 60 fazlası seviyesinde ücret ödeneceği açıkça öngörüldüğü anlaşılmakla; fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacağının arabuluculuk son tutanak tarihi de dikkate alınarak kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin ek karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ek kararının kaldırılmasına, asıl karara yönelik istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının bulunup bulunmadığına, varsa hesabına ve hükmedilen faize ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.