"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/210 E., 2024/255 K.
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında İstanbul 35. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin 26.10.2022 tarihli ve 2022/1941 Esas 2022/1696 Karar sayılı kararı ile bozmaya karşı direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince Hukuk Genel Kurulunun bozma kararı doğrultusunda yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin davalıya ait yurt dışında bulunan şantiyelerde depo görevlisi olarak 28.12.2007-02.03.2016 tarihleri arasında kesintisiz ve aralıksız olarak çalıştığını, aylık net 1.500,00 USD ücret aldığını, ücretinin ilk iki yıl bankadan, daha sonraki dönemde elden ödendiğini, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini müvekkilinin haftanın 7 günü 07.30-18.00 saatleri arasında çalıştığını, iş yoğunluğuna göre çalışmasının saat 21.00'e kadar devam ettiğini, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalışmalarının karşılığının ödenmediğini, davalı işverene ait şantiyede yatılı olarak kaldığını, günde üç öğün yemek ve kahvaltının işveren tarafından sağlandığını, yıllık izinlerini kullanmadığını ve karşılığının da ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; müvekkilinin davacının işvereni olmadığını, davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarına göre davacının müvekkili Şirkette çalıştığını iddia ettiği tarihlerde başka şirketlerde çalıştığını, davacının iddiasına göre somut olayda yabancılık unsuru bulunduğunu, bu durumda uygulanacak hukukun resen tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul 35. İş Mahkemesinin 02.07.2020 tarihli ve 2019/339 Esas, 2020/366 Karar sayılı kararıyla; davacının dava konusu edilen dönemde Kuruma bildirilmiş hizmetinin bulunmadığı, Türkiye İş Kurumuna yazılan müzekkere cevabında taraflar arasında düzenlenmiş yurt dışı iş sözleşmesinin mevcut olmadığının bildirildiği, yurt dışı giriş-çıkış kayıtları incelendiğinde 28.12.2007-02.03.2016 tarihleri arasında davacının yurt dışına giriş çıkış yaptığının görüldüğü, davacı vekili tarafından 01.06.2008 düzenleme tarihli ... Construction Co. yazılı kart örneği ve pasaport kayıtları ile ... Yapı Şirketinin Erbil’de inşaat projelerine ilişkin internet haber çıktılarının dosya içerisine sunulduğu davacı tanıklarının da davacının yurtdışında davalı Şirket bünyesinde çalıştığını doğruladıkları, buna göre davacının 28.12.2007-02.03.2016 tarihleri arasında davalı işyerinde 8 yıl 2 ay 5 gün çalıştığının kabul edildiği, iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanamayacak şekilde sona erdiği ile davacının hak ettiği 130 gün yıllık iznin kullanıldığı veya karşılığı ücretin ödendiği hususlarının davalı işveren tarafından ispat edilemediği, tanık anlatımlarına göre davacının haftada 4 gün 08.00-18.00, 2 gün ise 08.00-22.00 saatleri arasında ve dinî bayramlar dışında kalan tatil günlerinde çalıştığı, hafta tatilinde çalıştığının ise ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.12.2021 tarihli ve 2020/1794 Esas, 2021/2328 Karar sayılı kararıyla; davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 01.06.2008 düzenleme tarihli ... Construction Co. yazılı kart örneği ve pasaport kayıtları, ... Yapı Şirketinin Erbil’de inşaat projelerine ilişkin internet haber çıktıları ile birlikte davacı tarafın çalıştığını belirttiği ... Yapı Şirketi ile davalı Şirket arasında organik bağ bulunduğuna dair emsal kararları göz önüne alındığında davalı vekilinin husumet itirazının kabul edilmediği, faiz oranı bakımından ise davalı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılıp düzeltilerek yeniden hüküm kurmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 28.06.2022 tarihli ve 2022/3725 Esas, 2022/8385 Karar sayılı kararıyla; davacının üzerinde "... Construction" yazılı kart örneğini delilleri arasında bildirmediği ve 02.07.2020 tarihinde süresinden sonra sunduğu, davacının SGK kayıtlarına göre iddia edilen dönemde davalı ya da organik bağ kabul edilen dava dışı Şirket tarafından Kuruma bildirilmiş hizmeti bulunmadığı, davacının yurt dışı giriş çıkış kayıtlarına göre 8 yıldan fazla süre ile çalıştığı kabul edilen dönemde 90 kez Irak ülkesine giriş çıkış yaptığı ancak bu kayıtların tek başına davacının dava dışı organik bağ kabul edilen Şirkette çalıştığını ispatlamayacağı, dinlenen davacı tanıklarının da davalı ya da dava dışı organik bağ kabul edilen Şirket nezdinde çalıştıklarına dair bir kayıt ve belge bulunmadığı, dosya kapsamına göre davacının dava dışı Şirket nezdinde çalışma olgusunu ispatlayamadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Karşı Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 26.10.2022 tarihli ve 2022/1941 Esas, 2022/1696 Karar sayılı kararı ile; önceki gerekçeye ilaveten davacı tarafın delil listesinde işyeri kayıtlarına dayandığı, işyeri kayıtları elinde olan davalı tarafça söz konusu kayıtların sunulmadığı, bu durumda davacının elinde bulunan işyerine ilişkin kayıtları dosyaya sunmasının husumete ilişkin bir uyuşmazlığın çözümüne ilişkin olması nedeniyle de süresinden sonra sunulduğundan bahisle dikkate alınmaması gibi bir durumun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. Direnme kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.12.2023 tarihli ve 2023/9-259 Esas, 2023/1347 Karar sayılı ilâmı ile; davacı vekilince üzerinde "... Construction" yazılı kart örneğinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda (6100 sayılı Kanun) delillerin ibrazı için öngörülen yasal süre içinde sunulmadığı, süresinde sunulamamasına ilişkin herhangi bir gerekçe de ileri sürülmediği, diğer taraftan üzerinde "... Construction" yazılı kart örneğinin davalı işveren tarafından düzenlemiş bir belge olduğu tespit edilemediğinden işyeri kaydı olarak değerlendirilemeyeceği, davacı tanıklarına ait Kurum kayıtlarına göre bu tanıkların davalı işveren yanında çalıştığına dair kanuni süresi içinde sunulmuş bir delil bulunmadığı, davacının dava dışı Şirkete ait işyerinde çalıştığını ispat edemediği gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesince Hukuk Genel Kurulu Kararına Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararıyla; Yargıtay Genel Kurul kararına uyulduğu ve bu doğrultuda, davacının dava dışı Şirkete ait işyerinde çalıştığını ispat edemediğinin anlaşıldığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; banka kayıtlarının dosyaya getirtilmediğini ve eksik inceleme ile karar verildiğini davacının çalışma olgusunu dosya kapsamına göre ispatladığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6100 sayılı Kanun’un 145 inci maddesinde düzenlenen durumların mevcut olmadığına dair değerlendirmesinin hatalı olduğunu, davacı tarafından davalının elinde bulunan işyeri kayıtlarına dayanıldığını, işverence işyeri kayıtlarının kötüniyetli olarak dosyaya sunulmamasından işçinin sorumlu tutulduğunu, dosya kapsamındaki tüm deliller değerlendirilmeden karar verilmesinin adil yargılanma hakkının ihlali niteliği taşıdığını beyanla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının çalışma olgusunun ispatı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6100 sayılı Kanun'un 316 ila 322 nci maddeleri ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 ve 8 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.