Logo

9. Hukuk Dairesi2024/8181 E. 2024/13236 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı kurum tarafından ihale yoluyla alt işverene bırakılan işte çalışırken, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacaklardan davalı kurumun sorumlu olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile uygulanması gereken hukuk kuralları birlikte değerlendirildiğinde, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararı bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Türkiye Enerji Su ve Gaz İşçileri Sendikasının (...Sendikası) üyesi olduğunu, davalıya ait işyerinde alt işverenler bünyesinde çalıştığını, Yüksek Hakem Kurulunun 06.11.2018 tarihli ve 2018/1066 Esas, 2018/1825 Karar sayılı kararı ile 01.04.2018-31.03.2020 tarihleri arasında yürürlüğü bulunan toplu iş sözleşmesinin işyerinde uygulanmaya başlandığını; ancak belirtilen toplu iş sözleşmesi hükümlerinden davacının yararlandırılmadığını ve bir kısım alacaklarının ödenmediğini, davalı işverenin ödenmeyen alacaklardan asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürerek toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret, ikramiye, yakacak yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın iş bölümü, tahkim, yetki, derdestlik, görev, kesin hüküm, husumet, dava şartı noksanlığı ve hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davalı Kurumun ihale makamı olduğunu, hizmet alım işinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, davacı ile aralarında iş ilişkisi bulunmadığını, davalının toplu iş sözleşmesinin tarafı olmadığını, davalı açısından bağlayıcı olmayacağını, işçilerin mali ve sosyal hakları ile özlük haklarının ihbar edilenlerin sorumluluğunda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin 14.07.2021 tarihli kararı ile; davacının dava dışı yüklenici firma işçisi olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı tarafından hizmet alım işinin 4734 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiği, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedinci fıkrasına göre asıl işverenin kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işveren ile birlikte sorumlu olduğu, davacının talep ettiği döneme ilişkin zamanaşımına uğrayan bir alacağının bulunmadığı, davacının sendika üyesi olduğu ve toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkı bulunduğu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 37 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre toplu iş sözleşmesi uygulanan işyerlerinde işverenin değişmesinin toplu iş sözleşmesinin uygulanmasına bir etkisinin bulunmadığı, davacının ibraz edilen belirli süreli iş sözleşmelerinde açıkça brüt asgari ücretin belirli bir oran fazlasının ödeneceğinin kararlaştırıldığı, iş sözleşmesine uygun şekilde tespit edilen ücretlere toplu iş sözleşmesinde belirlenen tarihlerde ve belirlenen oranda ücret zamları uygulanarak fark alacakların hesaplandığı, dosyada bulunan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesi kararının davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin 18.05.2022 tarihli kararı ile; hesaplamanın dava tarihine kadar yapılarak arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel olmayan dönemin de hesaplanmasının hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ek rapor aldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının talep ettiği alacakların... Sendikası ile ihbar olunan Şirket arasında Yüksek Hakem Kurulu kararı ile imzalanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklandığını, davalı ... Müdürlüğünün ihale makamı konumunda bulunduğunu, davacının çalışmaları sebebiyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, alt işverene bırakılan hizmet alım işinin 4734 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, aynı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki fiyat farkından kaynaklı ödemelerin bu madde kapsamındaki işlere ilişkin olduğunu, kendilerinin ihale ettiği işlerin ise 62 nci madde kapsamında yer almadığını, davalı Kuruma toplu iş sözleşmesinden kaynaklı müteselsil sorumluluk yüklenemeyeceğini, Yüksek Hakem Kurulu kararının müvekkili açısından bağlayıcı olmadığını, gerek cevap dilekçesindeki savunmaların gerekse bilirkişi raporuna ve ıslah dilekçesine karşı itirazların dikkate alınmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kaldırma kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda bilirkişiden ek rapor alınıp arabuluculuk dava şartı da gözetilerek karar verildiği (nitekim seri kapsamındaki dosyalar yönünden verilen Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 08/01/2024 tarihli ve 2023/15018 Esas, 2024/52 Karar; 11/04/2023 tarihli ve 2023/6635 Esas, 2023/5296 Karar sayılı kararlarının da bu yönde olduğu), davalı yanca ileri sürülen istinaf nedenleri de nazara alındığında istinafa konu kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe:

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve talep edilen alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası, 6356 sayılı Kanun'un 37 ve 39 uncu maddeleri, 4734 sayılı Kanun'un 3 ve 62 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.