Logo

9. Hukuk Dairesi2024/8299 E. 2024/13206 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hakkın doğru uygulanıp uygulanmadığı ve davalı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma ilamında davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hakkın, davacı tarafından temyiz edilmeyen kararda hükmedilen miktar üzerinden hesaplanması gerektiği, bu nedenle mahkemenin fazla çalışma ücreti ve yargılama gideri konusunda hatalı hüküm kurduğu gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

KARAR : Davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Davacı vekili ile davalı ... vekili

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ve davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin 23.10.2003 tarihinden itibaren davalı işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesini işçilik ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekilleri; davacının kendi isteğiyle işten ayrıldığını, alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını ve herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 22.04.2016 tarihli ve 2013/30 Esas, 2016/433 Karar sayılı kararı ile; bilirkişi raporunda esas alınan ücret ve hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 26.11.2019 tarihli ve 2016/23694 Esas, 2019/21557 Karar sayılı ilâmı ile; davalılar vekillerinin diğer temyiz sebepleri yerinde görülmeyerek hükme esas alınan ve dosya kapsamına uygun bilirkişi raporunda fazla çalışma ücretinden % 30 oranında indirim yapılması sonucunda mahkemece 26.179,82 TL’nin hüküm altına alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B.İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesi 24.07.2020 tarih ve 2020/6 Esas ve 2020/406 Karar sayılı kararı ile; bozma ilâmına uyularak fazla çalışma ücreti alacağının 26.179,82 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılardan ... vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 21.04.2022 tarihli ve 2022/3011 Esas, 2022/5144 Karar sayılı kararı ile; Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara Mahkemece uyulmasına karar verilmesi hâlinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmayacağı ve Yargıtayın hatalı bozma kararından dönülmesinin mümkün olduğu, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi tarafından verilen 26.11.2019 tarihli, 2016/23694 Esas, 2019/21557 Karar sayılı ilâmda her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan fazla çalışma ücreti alacağı tutarından % 30 oranında indirim yapıldığı belirtilerek verilen kararda hesaplama hatası yapıldığı gerekçesiyle bozma kararı verilmiş ise de, konunun yeniden ele alınması neticesinde; Mahkemenin bozma kararı öncesinde davacı vekilinin 21.01.2016 tarihli bilirkişi raporundaki fazla çalışma ücret alacağı hesaplama şekline ilişkin somut itirazlarını haklı bulduğu ancak ek rapor alınmaksızın resen hesaplama yapıldığı belirtilerek, davacının itiraz dilekçesinde bildirdiği tutara göre karar verdiği, bu hususun önceki temyiz incelemesinde dikkatten kaçırıldığı, bunun yanı sıra 21.01.2016 tarihli bilirkişi raporundaki fazla çalışma ücret alacağı belirlenirken hesaplama hatası yapıldığının da açık olduğu, buna göre Mahkemece 21.01.2016 tarihli bilirkişi raporundaki fazla çalışma ücret alacağına itibar edilmemesi yerindeyse de, Mahkeme tarafından ilk karara dayanak hesaplamanın da açıklıkla gösterilmemesi sebebiyle denetleme imkânı bulunmadığından, bilirkişiden denetime elverişli şekilde hafta sayısı, haftalık fazla çalışma süresi ayrı ayrı gösterilerek usule uygun tanzim edilecek ek hesap raporu alınmak ve ilk kararın davacı tarafça temyiz edilmediği gözetilmek suretiyle davalılar lehine meydana gelen usuli kazanılmış hakkın ihlal edilmesinden kaçınılarak yeniden hüküm kurulması için Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma sonrası alınan 20.10.2023 tarihli bilirkişi ek raporunda davacının hak kazandığı fazla çalışma alacağının 50.076,95 TL olduğu ancak Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2022/3011 Esas 2022/5144 Karar sayılı bozma ilâmında belirtildiği üzere davalı lehine usuli kazanılmış haklar korunmak suretiyle karar verilmesi gerektiğinden Turgutlu Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 2020/6 Esas 2020/406 Karar sayılı ilâmının davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu kabul edilerek Mahkemenin bu ilâmında belirtildiği şekilde hesaplanan %30 indirimli fazla çalışma alacağı olan 26.179,82 TL brüt fazla çalışma ücretine hak kazandığı ayrıca Yargıtay bozma ilâmında davacının kıdem tazminatı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretine ilişkin bir değerlendirmede bulunulmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; Mahkemece Yargıtay bozma ilâmının yanlış şekilde yorumlanarak bozma öncesinde verilen karar gibi 26.179,82 TL fazla çalışma ücretine hükmedildiğini ve bunun gerekçesini de davalılar lehine usuli kazanılmış hak olarak açıkladığını ancak Mahkemenin 26.179,82 TL fazla çalışma ücretine hükmettiği 2020/6 Esas, 2020/406 Karar sayılı karara karşı temyiz yoluna başvurulduğunu, taraflarca temyiz yoluna başvurulmayan kararın ise 36.545,67 TL fazla çalışma ücretine hükmedilen 22.04.2016 tarih, 2013/30 Esas, 2016/433 Karar sayılı karar olduğunu, dolayısıyla davalılar lehine oluşacak usuli kazanılmış hakkın 36.545,67 TL bakımından geçerli olduğunu belirterek temyiz talebinde bulunmuştur.

2. Davalı ... vekili; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını ve davacının herhangi bir alacağının olmadığını, indirim haricinde reddedilen miktar üzerinden vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu belirterek temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalılar lehine oluşan usuli kazanılmış hakkın doğru şekilde uygulanıp uygulanmadığı ve davalı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı Kanun'un 41,44, 46 ncı maddeleri.

3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.

4. Dairemizin 29.06.2022 tarihli ve 2022/7746 Esas, 2022/8494 Karar sayılı ilâmında usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin yerleşik ilke şu şekilde vurgulanmıştır:

" ...

Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda) "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.

Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Yargıtay İBK 9.5.1960 tarih 21/9, RG. 28.6.1960-10537) Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).

..."

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekili ve davalılardan ... vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı temyizi yönünden; Mahkemece davacının hak kazandığı fazla çalışma ücreti alacağının ikinci bozma ilâmına göre alınan ek bilirkişi raporuna göre 50.076,95 TL olduğu ancak Dairemizin 2022/3011 Esas, 2022/5144 Karar sayılı bozma ilâmında belirtildiği üzere davalı lehine usuli kazanılmış haklar korunmak suretiyle karar verilmesi gerektiğinden Turgutlu Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 2020/6 Esas, 2020/406 Karar sayılı kararının davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu kabul edilerek Mahkemenin bu kararında belirtildiği şekilde hesaplanan %30 indirimli fazla çalışma ücreti alacağı olan 26.179,82 TL hüküm altına alınmıştır.

Ancak davacı tarafından temyiz yoluna başvurulmayan karar Mahkemenin 22.04.2016 tarih, 2013/30 Esas, 2016/433 Karar sayılı kararı olup, davalılar lehine oluşacak usuli kazanılmış hak ise bu kararda hükmedilen 36.545,67 TL bakımından geçerlidir. Bu itibarla ikinci bozma ilâmına göre alınan ek bilirkişi raporuna göre hesaplanan 50.076,95 TL fazla çalışma ücretinden %30 indirimli olarak 35.053,87 TL fazla çalışma ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

3. Davalılardan ... vekilinin temyizi yönünden; davacının fazla çalışma ücreti alacağı için uygun indirim haricinde 2.131,15 TL reddedilen miktar bulunmakta olup, bu miktar üzerinden davalı lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi de hatalıdır.

Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının (1-c) ve (3) numaralı bendlerinde yer alan “c) Usuli kazanılmış haklar korunmak suretiyle, %30 hakkaniyet indirimi uygulanarak hesaplanan 26.179,82TL brüt fazla çalışma ücretinin, dava tarihi olan 10/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,” ve "3-İşbu dava için davacı tarafça yapılan 24,30 TL başvuru harcı, 256,16 TL peşin harç, 3,75 TL vekâlet harcı, 1.280,00 TL tamamlama harcı, 1.550,00 TL yargılama gideri toplamı 3.114,21‬ TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine," ibarelerinin çıkartılarak yerlerine;

“c) Usuli kazanılmış haklar korunmak suretiyle, %30 hakkaniyet indirimi uygulanarak hesaplanan 35.053,87-TL brüt fazla çalışma ücretinin, dava tarihi olan 10/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,” ve

"3-İşbu dava için davacı tarafça yapılan 24,30 TL başvuru harcı, 256,16 TL peşin harç, 3,75 TL vekâlet harcı, 1.280,00 TL tamamlama harcı, 1.550,00 TL yargılama gideri toplamı 3.114,21‬ TL'nin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 3.098,64 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine," ibarelerinin yazılmasına,

Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının (5) numaralı bendine iki ayrı alt bent eklenmek suretiyle; “Davalılardan ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.131,15 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," ve "davalılardan ... tarafından yapılan toplam 396,95 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 1,98 TL'sinin davacıdan alınarak davalılardan ...'ya verilmesine" alt bentlerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harçlarının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.