"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3129 E., 2023/1409 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 18. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/619 E., 2021/304 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Erzurum Yakutiye Belediye Başkanlığında çalışmakta iken ilgili Belediyenin kapatılması üzerine 18.08.2010 tarihinde davalı ... Bakanlığına devredildiğini, Türkiye Sağlık İşçileri (T. Sağlık-İş) Sendikasına 20.09.2010 tarihinde üye olduğunu, devir sırasındaki ücretinin düşük gösterilmesi sebebiyle devrolunduğu tarihten itibaren eksik ödeme yapıldığını, davacıyı temsilen fark alacakların (ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı ve hizmet zammı farkı) tahsili için Ankara 35. İş Mahkemesinin 2017/643 Esasına kayıtlı dava dosyası ile 27.11.2017 tarihinde dava açıldığını, ilgili dosyada hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 27.11.2017 tarihindeki ücretinin 111,97 TL olarak belirlendiğini ve fark alacakların 27.11.2017 tarihine kadar hesaplandığını, işbu davada ise fark alacakların 27.11.2017 tarihinden dava tarihine kadar 01.01.2017-31.12.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre hesaplatılması gerektiğini, 01.01.2019 sonrasındaki dönem bakımından da yeni toplu iş sözleşmesi görüşmeleri devam ettiğinden 01.01.2017-31.12.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin mali hükümlerinin art etkisi ile hesaplama yapılması gerektiğini ileri sürerek ücret, ikramiye, ilave tediye ve hizmet zammı farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davanın husumetten reddi gerektiğini, davacıya nakil bildiriminde yer alan yevmiyeye göre ücretin ödendiğini, devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan dolayı davalı Bakanlığın sorumluluğunun bulunmadığını, davacının ödenmeyen alacağı bulunmadığını, davacı tarafça talep edilen faizin başlangıç tarihi ile türüne de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yargılama sırasında toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından davacının 06.05.2000 tarihinde Erzurum Yakutiye Belediyesinde çalışmaya başladığı, 18.08.2010 tarihinde Belediyenin kapatılması üzerine ihtiyaç fazlası personelin davalı Bakanlığa devredilmesi sonucunda önce Erzurum Ağız ve Diş Sağlığı Merkezine devrinin yapıldığı, daha sonra ise 28.06.2017 tarihinde Manisa Turgutlu Ağız ve Diş Sağlığı Merkezine atandığı, 20.09.2010 tarihinde T. Sağlık-İş Sendikasına üye olduğu, davacının üyesi olduğu Sendika ile Bakanlık arasında imzalanan ve davalı Bakanlığa bağlı işyerlerinde geçerli olan toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre davacının fark alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının 02.04.2018 tarihi itibarıyla sürekli işçi kadrosuna geçen işçilerden olduğunu, ücretinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak belirlendiğini, davacının tüm alacaklarının ödendiğini, hükmedilen faizin başlangıç tarihinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 06.05.2000 tarihinde Erzurum Yakutiye Belediyesinde çalışmaya başladığı, 18.08.2010 tarihinde Belediyenin kapatılması üzerine ihtiyaç fazlası personelin davalı Bakanlığa devredilmesi sonucunda önce Erzurum Ağız ve Diş Sağlığı Merkezine devrinin yapıldığı, daha sonra ise 28.06.2017 tarihinde Manisa Turgutlu Ağız ve Diş Sağlığı Merkezine atandığı, 20.09.2010 tarihinde T. Sağlık-İş Sendikasına üye olduğu, davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücret, ikramiye, ilave tediye ve hizmet zammı farkı alacaklarının tahsili ilişkin olarak Ankara 35. İş Mahkemesinde dava açıldığı, 10.07.2018 tarihinde davanın karara bağlandığı ve işbu kararın da Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 01.03.2021 tarihli ve 2021/1403 Esas, 2021/5188 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, davacının üyesi olduğu Sendika ile Bakanlık arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre dava konusu fark alacakların hesaplanmasının yerinde olduğu, hükümdeki faiz türü ve başlangıç tarihlerinde hata bulunmadığı, zamanaşımına uğrayan alacak bulunmadığı, davalının istinaf sebeplerinin yersiz olduğu, ancak davalı Bakanlık harçtan müstesna olmasına rağmen hükümde davalı Bakanlığın harçtan sorumlu tutulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun harç yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (5747 sayılı Kanun) kapsamında davalı Bakanlığa devredilen davacı işçinin yararlanması gereken toplu iş sözleşmelerinin tespiti ile buna göre talep ettiği fark alacakların hesaplanması, alacaklara uygulanması gereken faizin başlangıç tarihine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 5747 sayılı Kanun'un geçici 2 nci maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 36, 39 ve 53 üncü maddeleri.
3. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
4. Dairemizin 01.03.2021 tarihli ve 2021/1403 Esas, 2021/5188 Karar sayılı ilâmı.
5. 28.11.1956 tarihli ve 195615 Esas, 1956/15 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nda “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme esas ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesine yer verilerek davanın açılmasına kadar gerçekleşen hukuki ve maddi vakıalara göre sonuçlandırılması gerektiği benimsenmiştir.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 7036 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulması dava şartı olarak kabul edilmiş olup maddenin ikinci fıkrasında ise arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir.
3. Somut uyuşmazlıkta davacının 06.05.2000 tarihinden 18.08.2010 tarihine kadar Yakutiye Belediyesi bünyesinde çalıştığı, bu dönemde Hizmet-İş Sendikası üyesi olan davacının Belediyenin kapanması nedeniyle Sağlık Bakanlığına devredilmekle nakil tarihinden itibaren Bakanlığa bağlı hastanede çalışmaya başladığı ve T. Sağlık-İş Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin ilk uygulanmaya başlandığı 01.01.2011 tarihinden önce T. Sağlık-İş Sendikasına üye olduğu, davacının davalı Bakanlığa geçişinin 5747 sayılı Kanun kapsamında olduğu, davacının 27.11.2017 tarihi itibarıyla hak kazandığı yevmiyesinin 111,97 TL olduğu hususları Dairemizin İlgili Hukuk kısmının (4) numaralı bendinde belirtilen 01.03.2021 tarihli ve 2021/1403 Esas, 2021/5188 Karar sayılı kararı ile de sabittir.
4. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 28.11.2017-31.12.2018 tarihleri arasındaki dönem bakımından söz konusu yevmiyeye 09.10.2017 imza tarihli ve 01.01.2017-31.12.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin 33 üncü maddesinde öngörülen zamlar uygulanmak suretiyle hesaplama yapılmış olup bu dönem bakımından yapılan hesaplamada herhangi bir hata bulunmamaktadır. Ancak bilirkişi raporunda, 01.01.2019 tarihinden dava tarihine kadar olan (02.12.2019) fark alacaklar 01.01.2019-31.12.2020 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak hesaplanmış olup Bölge Adliye Mahkemesince bu miktarlar esas alınmak suretiyle hüküm kurulmuştur.
Öncelikle belirtmek gerekir ki dava açılmadan önce arabuluculuk faaliyeti tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen 29.11.2019 tarihli son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir. Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel hâle gelen talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında, bu dönem yönünden dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
Diğer yandan, ilgili işyerinde 01.01.2019-31.12.2020 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi 10.08.2020 tarihinde imzalanmış olup arabuluculuğa başvurunun 2019 yılının Kasım ayında yapılmış olması ve 02.12.2019 tarihinde dava açılması birlikte değerlendirildiğinde, bu tarihler itibarıyla imzalanmış bir toplu iş sözleşmesi mevcut değildir. Açıklanan sebeple 10.08.2020 tarihinde imzalanan toplu iş sözleşmesinin somut davada uygulanması mümkün değildir. Bu açıklamalar ışığında arabuluculuk başvuru tarihi ve dava tarihindeki koşullar değerlendirilmeksizin hesaplama yapılması isabetsizdir.
5. 6356 sayılı Kanun'un 36 ncı maddesi uyarınca, 01.01.2019 tarihinden arabuluculuk son tutanak tarihine kadar olan talep konusu dönem bakımından; davacının, 01.01.2017-31.12.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin art etkisi nedeniyle iş sözleşmesi hükmü olarak sadece akçalı alacaklardan yararlanması mümkün olup yürürlüğü sona eren toplu iş sözleşmesinin art etkisi kapsamında ücret zammı talep edilemeyeceğinden, zamlı ücret hesabı ile zamlı ücrete göre fark alacakların hesaplanıp hüküm altına alınması da hatalı olmuştur.
6. Bölge Adliye Mahkemesince hüküm altına alınan alacaklara uygulanması gereken faizin başlangıç tarihleri konusunda bilirkişi raporunda belirtilen tarihlerin esas alındığı görülmektedir. İşyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinde her bir alacak kalemi için öngörülen ödeme tarihleri de dikkate alındığında, talep konusu fark alacaklar için öngörülmüş kesin bir vadeden söz etmek mümkün olmadığından fark alacaklara arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.