Logo

9. Hukuk Dairesi2024/8414 E. 2024/11207 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, sahte sigortalılık nedeniyle iptal edilen sigorta primleri sebebiyle işsizlik ödeneği almaya hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalıştığı işyerindeki sigorta primlerinin sahte sigortalılık nedeniyle iptal edilmesi sonucu işsizlik ödeneği alma koşullarını kaybettiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1517 E., 2023/1824 K.

KARAR : Asıl dava yönünden başvurunun esastan reddi, birleşen dava yönünden başvurunun miktardan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 22. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/135 E., 2023/182 K.

MAHKEMESİ: İzmir 5. İş Mahkemesi

SAYISI: 2022/424 E., 2023/73 K.

Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali ve itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun asıl dava yönünden esastan reddine, birleşen dava yönünden ise miktar bakımından reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda birleşen dava yönünden;

Dosya içeriğine göre birleşen davada hüküm altına alınan ve davacı- birleşen davada davalı tarafça temyize konu edilen alacak toplamının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; birleşen dava yönünden davacı-birleşen davada davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

Asıl dava yönünden davacı-birleşen davada davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili hakkında davalı İdarenin 25.03.2021 tarihli ve E-93029742-403-00008231487 sayılı yazıyı göndererek işsizlik sigortasına ilişkin ödemelerin yersiz olduğu iddiası ile iadesini talep ettiğini, davalı İdarece söz konusu işlemle fazla/yersiz ödeme iddiası ile 6.176,57 TL fazla/yersiz ödeme ve 926,04 TL yasal faiz hesaplanarak müvekkilinden istendiğini, ancak ekli ve itiraz edilen yazıya bakıldığında müvekkili hakkındaki işlemin sebebinin fazla mı yersiz mi ödeme olduğu ve fazla ya da yersiz ödemenin gerekçesinin yer almadığını, müvekkilinin de haklı olarak söz konusu işleme itiraz ettiğini, itirazının davalı İdare kayıtlarına 12.04.2021 tarihli ve 8395927 sayılı işlemle girdiğini, bu kez davalı İdarenin iki günlük bir değerlendirme sonrası 14.04.2021 tarihinde ilk yazıda buna ilişkin bir açıklama yer almamasına karşın işsizlik ödeneğinin iptal edildiğini ve C.Ö. adlı işyerindeki Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) primlerinin iptal edildiğini ve davacının prim iptali ile bu nedenle işsizlik ödeneği hakkının ortadan kalktığını işbu dava konusu işlemle öğrendiğini, davacının gerçek ve fiilî bir işçi-işveren ilişkisi içerisinde olduğu C.Ö'den kaynaklı primlerin iptalinden haberdar olmadığını, savunmasının alınmadığını, bilgisine başvurulmadığını, İdarenin tek taraflı işlemi ve SGK primlerinin iptali yoluna gidilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu beyanla işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleşen dava davacısı Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Genel Müdürlüğü vekili dava dilekçesinde; davalının iş sözleşmesinin 31.06.2018 tarihinde sona ermesi üzerine 17.07.2018 tarihinde işsizlik ödeneği başvurusu yaptığını, 8 ay işsizlik ödeneği aldığını, Bornova Naci ... Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından sahte sigortalılık nedeniyle primlerinin iptal edildiğini, primlerin iptali düşüldüğünde kalan primlerin son 3 yıl içinde ödenen işsizlik sigortası priminin 558 gün olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle işsizlik ödeneği için 600 gün prim şartının sağlanmadığını, davalıya 25.03.2021 tarihli ödeme bildirimi gönderildiğini Ankara 7. İcra Dairesinin 2021/16378 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, dosyanın yetkili olan İzmir 22. İcra Dairesine gönderildiği ve burada 2022/1126 Esas sırasını aldığını, davalı tarafından bu borca itiraz edildiğini yapılan itirazın yerine olmadığını beyanla takibe yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Asıl dava davalısı Kurum vekili cevap dilekçesinde; İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Bornova Naci ... Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından müvekkili Kuruma gönderilen 22.03.2021 tarihli ve E-13255054-202.01.01-22435394 sayılı yazı ile sosyal güvenlik denetmenlerince C.Ö'ye ait fason tekstil atölyesi işyerinde yapılan denetim sonucu hazırlanan 30.09.2020 tarihli ve 2020/409001/033 sayılı raporda 1493451.035 sicil sayılı işyeri dosyasından tescil tarihi itibarıyla gerçeğe aykırı sigortalı bildirimi yapıldığının tespit edildiği, yazı ekinde gönderilen sigortalı bildirimlerinin iptal edilmesi gerektiği, sahte sigortalılık sebebiyle 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu'na (4447 sayılı Kanun) göre varsa işsizlik sigortasından yararlanan kişilerin yararlanma koşullarını taşıyıp taşımadığı hususunda yeniden değerlendirme yapılması gerektiğinin bildirildiği belirtilerek ekli tabloda ismi geçen sigortalıların hizmet iptalinin gerçekleştirildiğini, SGK yazısı ekinde gönderilen ve sigorta primlerinin iptal edildiği bildirilenler arasında listenin 87. sıra numarasında davacı ...'in yer aldığını, şahsın işsizlik sigortasından yararlanma şartlarını taşıyıp taşımadığı yeniden incelenerek son üç yıl içindeki sigortalı gün sayısının 558 gün olduğunun tespit edildiğini, davacının prim gün sayısının 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu (4447 sayılı Kanun) uyarınca aranan asgari 600 günlük prim gün sayısının altına düşmesi sebebiyle işsizlik ödeneği hak etme koşullarını taşımadığı tespit edildiğinden işsizlik ödeneği iptal edilerek Kurumun 25.03.2021 tarihli ve 8231487 sayılı yazısı ile yersiz ödenen 6.176,57 TL işsizlik ödeneğinin yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, ilgilinin 12.04.2021 tarihli itiraz dilekçesi üzerine 14.04.2021 tarihli ve 8407785 sayılı cevabi yazısı ile primlerinin iptal edilmiş olması ve prim gün sayısının 558 güne düşmüş olması sebebiyle işsizlik ödeneğinin iptal edildiğinin bildirildiğini, işlemin kanuna uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Birleşen dava davalısı vekili cevap dilekçesinde; davacı Kurum tarafından talep edilen alacaklara itiraz edildiğini, bu hususta İzmir 22. İş Mahkemesinin 2021/135 Esas sayılı davasının açıldığını, davanın hâlen derdest olduğunu, bu nedenle derdest bir yargılama olduğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı yanca açılan icra takiplerine itiraz edildiğini, davacının işvereni C.Ö. tarafından yapılan primlerin iptalinden haberi olmadığını, müvekkilinin savunmasının alınmadığını, davacının işveren nezdinde olan çalışmasının gerçek bir çalışma olduğunu, kusurunun bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı İdarece yapılan işlem kanuna uygun olduğundan asıl davanın reddine; birleşen itirazın iptali davasında ise davalının itirazının iptali ile icra takibinin devamına ve davalı işçi aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- birleşen dava davalısı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-birleşen dava davalısı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkilinin dava dışı C.Ö. adlı işverendeki çalışmaları gerçek bir çalışma olup primlerin iptalinin hatalı olduğunu, işsizlik ödeneği konusunda herhangi bir yersiz ödeme bulunmadığını belirterek asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda denetmen raporu uyarınca davacının dava dışı ... adlı işverene kayıtlı primlerin iptal edildiği, denetmen raporunda söz konusu işyerinin kapandığı, işçilerin fiilen çalışmadığı hâlde SGK'ya bildirimlerinin yapıldığının tespit edilmesi üzerine davacının da SGK primlerinin iptali ile prim gün sayısının 558'e düştüğü, böylece davacıya ödenen işsizlik ödeneğinin faizi ile iadesinin istenmesinin yerinde olduğu, Mahkemece asıl davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, birleşen dava yönünden ise kararın verildiği 2023 tarihi itibarıyla İlk Derece Mahkemesinin kesinlik sınırı 17.830,00 TL olup Mahkemece birleşen davada hüküm altına alınan miktarın kesinlik sınırının altında olduğu gerekçesiyle asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun ise miktardan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-birleşen dava davalısı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı-birleşen dava davalısı vekili; raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini, iş müfettişi raporunun kesin olmadığını, müvekkilinin dava dışı ... adlı işverendeki çalışmaları gerçek bir çalışma olup primlerin iptalinin hatalı olduğunu, müvekkiline tanık bildirme hakkının tanınmadığını, işsizlik ödeneği konusunda herhangi bir yersiz ödeme bulunmadığını belirterek asıl davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2. Birleşen dava yönünden davacı-birleşen davada davalının temyiz başvurusu miktardan reddedildiğinden, birleşen davaya yönelik temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sigortalılık süresinin iptalinin işsizlik ödeneğini etkileyip etkilemeyeceğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4447 sayılı Kanun'un 50 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-birleşen dava davalısı vekilince asıl davaya yönelik temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Birleşen Dava Yönünden

Davacı-birleşen davada davalı vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

B. Asıl Dava Yönünden

Davacı-birleşen davada davalı vekilinin, asıl davaya yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.