Logo

9. Hukuk Dairesi2024/8475 E. 2024/11003 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının hizmet süresinin ve işçilik alacaklarının doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozmaya uygun davrandığı, kararda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyularak karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunun oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/312 E., 2024/46 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi tarafından 22.10.2015 tarihli Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; 09.03.2022 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece 30.05.2022 tarihli ilâm ile Mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece ikinci bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili işçinin 16.05.2010 - 10.12.2013 tarihleri arasında davalıya ait işyerlerinde aralıksız çalıştığını, davalı işverenin, müvekkilinin sigorta primlerini başka firmalar üzerinden yatırdığını, bir süre de sigortasız çalıştırıldığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir sebep olmadan sonlandırıldığını, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkiline ait işyerinde çalışmasının bir yıldan az süreli olduğunu, davacının kendisinin işi terk ettiğini, dava konusu alacaklara hak kazanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 22.10.2015 tarihli ve 2014/410 Esas, 2015/546 Karar sayılı kararı ile; davacının karşılığı ödenmeyen fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunduğu ve bu alacaklardan %30 oranında takdiri indirim yapıldığı, iş sözleşmesinin ihbar tazminatını gerektirmeyecek şekilde feshedildiği davalı tarafından kanıtlanamadığından, davacının ihbar tazminatına hak kazandığı, çalışma süresi 1 yılı aşmadığından kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının ise reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 11.12.2018 tarihli ve 2016/1912 Esas, 2018/26873 Karar sayılı ilâmı ile; sair temyiz itirazları incelemeden davacının davalı nezdindeki hizmet süresinin araştırılması gerektiği gerekçesi ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 09.03.2022 tarihli ve 2019/104 Esas, 2022/96 Karar sayılı kararı ile; bozma gerekçeleri doğrultusunda hizmet süresine yönelik araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra davacının davalıya ait işyerinde 16.06.2010 - 26.08.2013 tarihleri arasında çalıştığı, iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı neden olmadan feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, yine karşılığı ödenmeyen fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içindei taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 30.05.2022 tarihli ve 2022/5940 Esas, 2022/6674 Karar sayılı ilâmı ile; Mahkemece yapılan araştırmaya göre uyuşmazlık konusu dönemde davalı Şirket dışında davacının çalıştığı tespit edilen işverenlerden, ... Bucağa nezdindeki çalışma süresi yönünden davalının sorumluluğuna gidilmesinin yerinde olduğu, ancak bu işveren dışındaki işverenler nezdinde geçen çalışmalar yönünden davalının sorumluluğunu gerektirir somut bir delil bulunmadığı, Mahkemece sadece davacının beyanı dikkate alınarak diğer işverenler bünyesindeki çalışma süresi de eklenerek kabul edilen hizmet süresinin hatalı olduğu, hizmet döküm cetveline göre davacının hizmetinin 19.11.2013 tarihinde sonlandığı görülmekte olup fesih tarihi olarak bu tarih yerine 26.08.2013 tarihinin kabul edilmesinin yerinde olmadığı, giydirilmiş ücretin hesabı yönünden; davacının işyerinde 3 öğün yemek ve barınma yardımından faydalandığını iddia etmesi ve bir tanığının da bu iddiayı doğrulaması karşısında söz konusu ücret eklerine yönelik talebin değerlendirilmemesinin isabetsiz olduğu, fazla çalışma ve hafta tatili ücretlerinin hesap yöntemlerinde hata bulunduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada; bozma gerekçeleri doğrultusunda alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; hizmet süresinin hatalı belirlendiğini, ulusal ... ve genel tatil ücretinden indirim yapılmasının ve oranın %30 olarak belirlenmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının hizmet süresinin doğru olarak tespit edilip edilmediği ile alacakların hesap yöntemi hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 44 ve 47 nci maddeleri.

3. Dairemizin 15.02.2022 tarihli ve 2022/1004 Esas, 2022/1761 Karar sayılı ilâmında, ulusal ... genel tatil ücreti alacağından indirime yönelik ilkeler şu şekilde açıklanmıştır:

"...

İşçinin fazla çalışma, hafta tatili ücreti ve ulusal ... genel tatil ücreti alacaklarından indirim yapılması konusunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Söz konusu alacakların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtayca son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Bu indirim, dosyadaki delillerin durumu ve niteliğine göre yapılması gerekli uygun bir indirimdir. Ancak fazla çalışma, hafta tatili veya ulusal ... genel tatil günlerinde çalışma iddiasının tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Tanık anlatımlarına göre ispat halinde yapılacak indirimin, işçinin çalışma şekline, işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal ... ve genel tatil ücreti miktarına göre takdir edilmesi gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.

..."

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

09.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.