"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/800 E., 2024/759 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/1001 E., 2024/126 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 24.10.2023 tarihli kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Somut uyuşmazlıkta 696 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçen davacının ücretinin eksik ödendiği iddiasına bağlı fark alacak taleplerinin reddine karar verildiği, hüküm altına alınan alacağın ise davalı bakımından kesinlik sınırını aşacak mahiyette ileriye yönelik bir etkisinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktarın, 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlığa bağlı Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına ait Gaziantep Çocuk Evleri Koordinasyon Merkezi Müdürlüğünde bakım personeli olarak çalışan davacının 696 sayılı Kanun hükümlerine göre sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin düşürüldüğünü, davacının sürekli kadroya geçiş tarihi olan 02.04.2018 tarihinde asgari ücretin % fazlası ücret ile kadroya geçirildiğini, işyerinde gece çalışması ve fazla çalışma yapıldığını, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalışılmaya devam edildiğini ileri sürerek fark ücret, ikramiye, ilave tediye, fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil, hafta tatili ile gece zammı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücretinin mevzuata ve toplu iş sözleşmesine uygun şekilde belirlendiğini, hak kazanıldığı hâlde ödenmemiş işçilik alacağının bulunmadığını, iddia ve istemlerin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının sürekli işçi kadrosuna geçirildiği dönemde davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde asgari ücretin % fazlası şeklinde bir düzenleme bulunmadığı, bu bağlamda davacının fark ücret, ikramiye, ilave tediye alacaklarının reddi gerektiği, 31.10.2020 tarihinde süresi biten toplu iş sözleşmesinin art etkisi olmadığı göz önünde bulundurularak, davacının talep ettiği fazla çalışma ücretinin 31.10.2020 tarihine kadar 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine göre, bu tarihten sonraki hesaplamada ise 4857 sayılı İş Kanunu'na (4857 sayılı Kanun) göre değerlendirme yapılan bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, ispatlanamayan diğer ücret alacaklarının da reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davalı Kurumun eksik bilgi ve belge gönderdiğini, bu nedenle davacının fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ile gece çalışması ücretlerinin eksik hesaplandığını, eksik ödendiğini, mahsubun sadece o ayın alacağından yapılması gerektiğini, gece 7,5 saati aşan çalışmaların fazla çalışma ücreti hesabına dâhil edilmesi gerektiğini, sadece pandemi değil pandemi dönemi öncesinde de alacakların hesaplanması gerektiğini, 02.04.2018 tarihinden son tutanak tarihine kadar hesaplama yapılması gerektiğini, davacının ücretinin tek taraflı olarak düşürüldüğünü, ücretlerinin hâlâ eksik ödendiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının belirli günler çalışıp belirli günler dinlenmek suretiyle denkleştirme esasına göre çalıştığını, davacının belirtilen süre içerisinde sürekli çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının fazla çalışma ile hafta tatili alacağının bulunmadığını bu sebeple davanın reddi gerektiğini, aksi takdirde hesaplanan alacaklardan uygun bir indirim yapılması gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sürekli işçi kadrosuna alınırken davacıyla imzalanan bireysel iş sözleşmesinde, asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceğine dair hüküm bulunmadığı, davalı işverence davacının kadroya geçiş ücreti usulunce belirlendikten sonra toplu iş sözleşmesi zamlarının uygulandığı, fark ücret, ikramiye ile ilave tediye alacaklarının reddinin isabetli olduğu, dosyada yer alan puantaj kayıtlarının ve vardiya çizelgelerinin incelenmesinden; davacının fazla çalışma alacağının bulunduğu, kadroya geçiş tarihi olan 02.04.2018 tarihi ile arabuluculuk son tutanak tarihi arasında geçen süre dikkate alınarak sonuca gidildiği, 31.10.2020 tarihinde süresi biten toplu iş sözleşmesinin art etkisi olmadığı gözetilerek, davacının fazla çalışma alacağının belirlendiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, denkleştirme koşullarının oluşmadığı, puantaj kayıtları uyarınca sonuca gidildiğinden indirim uygulanmamasının yerinde olduğu, alacağın zamanaşımına uğramadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekilinin temyiz dilekçesi miktardan reddedildiğinden, temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti, talep edilen fark alacakların bulunup bulunmadığı ve hesap yöntemi hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde ile 4857 sayılı Kanun'un 22, 32, 41 ila 47, 63 ve 69 uncu maddeleri.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:
"...
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.
..."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.