Logo

9. Hukuk Dairesi2024/8586 E. 2024/10971 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı işverenin, işveren sendikasına olan yıllık aidat borcunu, sendika tüzüğüne dayanarak ödemek zorunda olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İşveren sendikaları tüzüğünde yıllık aidatın tahsiline ilişkin hükümlerin bulunmasının ve davalının sendika üyeliğinden ayrılmasının aidat yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığının gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/606 E., 2024/690 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 4. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/221 E., 2023/425 K.

Taraflar arasındaki sendika aidat alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkili işveren Sendikasına üye olmakla, uluslararası sözleşmelerden, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile kanunlardan ... yükümlülükler uyarınca Sendikanın Tüzüğü'nü kabul ederek Tüzük'e uygun davranmayı taahhüt ettiğini, buna rağmen davalı tarafından müvekkili Mahalli İdareler Kamu İşveren Sendikası Tüzüğü'ün 27 maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinde düzenlenen "1 Ocak tarihinden sonra üyelikten ayrılanların o yıl için Genel Kurulca belirlenen yıllık aidatı tamamını ödeyeceği" hükmünün negatif sendika özgürlüğüne aykırı olduğu gerekçe gösterilerek 2020 yılı yıllık üyelik aidatının ödenmediğini, işçi ve işveren sendikaları arasında farklılıklar bulunduğunu, işveren sendikalarının tüzüklerinde üyelik aidatının yıllık olarak belirlenmesinin kanuna aykırı olmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle sendika aidat alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dosyada görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, işveren sendikaları açısından üyelik aidatının tahsili usulüne ilişkin herhangi bir yasal düzenleme yapılmadığını, müvekkili açısından Tüzük'te belirlenen üyelik aidatının sendikal amaca aykırı olduğunu ve üyelikten ayrılmaya zorlayıcı nitelik arz ettiğini, üyelik aidatı borcunun doğmayacağını beyanla davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı Sendikanın üyesi olan davalıyı 14.12.2019 tarihinde yapılacak Olağan Genel Kurul toplantısına davet ettiği, davalının 21.11.2019 tarihli yazısı ile toplantıya katılacağını bildirdiği, davacı Sendikanın 14.12.2019 tarihinde toplanan Olağan Genel Kurulda 2020 yılında üyelerin ödeyeceği aidat miktarlarının kararlaştırıldığı, buna göre davacı tarafından 03.01.2020 tarihinde davalıya ödenmesi gereken 2020 yılı aidat miktarının tebliğ edildiği, her ne kadar 17.01.2020 tarihinde davalı tarafça üyelikten çekilme kararı davacıya bildirmişse de Tüzük'ün 27 nci maddesi uyarınca aidatın yıllık olarak ve ocak ayı içerisinde defaten ödeneceği düzenlendiğinden bu yöndeki savunmaya itibar edilmediği, davalı tarafça dava konusu aidat alacağına dayanak Genel Kurul kararına karşı iptal davası açıldığına ilişkin savunma yapılmadığı, Genel Kurul kararının iptaline yol açacak şekilde alacağın miktarına ilişkin araştırma ve hesaplama yapılmasının mümkün olmadığı gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; işveren sendikaları açısından üyelik aidatının tahsili usulüne ilişkin herhangi bir yasal düzenleme yapılmadığını, müvekkili açısından Tüzük'te belirlenen üyelik aidatının Sendikal amaca aykırı olduğu, davaya bakmakla görevli mahkemenin iş mahkemeleri olmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uyuşmazlığın mahkemenin görevli olup olmadığı ile davalının davacı işveren sendikasına üyelik aidat borcu bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı, davanın niteliğine göre İlk Derece Mahkemesinin davaya bakmakta görevli ve yetkili olduğu, İlk Derece Mahkemesince tarafların göstermiş oldukları delillerin toplandığı, resen yapılması gereken araştırmaların yapıldığı, dosyada mevcut deliller, tarafların beyan ve itirazlarının tartışılıp değerlendirildiği, Mahkeme kabul ve gerekçesinin dosya kapsamına uygun olduğu, davacının kabul edilen alacağında isabetsizlik bulunmadığı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile yukarıda belirtilen gerekçelere göre davalının istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; cevap ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sendika aidat alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun “Üyelik aidatı” kenar başlıklı 18 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Üyelik aidatının miktarı kuruluşların tüzüklerinde belirtilen usul ve esaslara göre genel kurul tarafından belirlenir."

3. Davacı Sendika Tüzüğü'nün "Sendikanın Gelirleri" kenar başlıklı 27 nci maddesinin ikinci fıkrası da şöyledir:

"2) Aidat;

a Üyelik aidatı yıllık olarak tahsil edilir. Yıllık aidat Bütçenin hazırlandığı tarih itibarıyla üye işverenlerin çalıştırdığı işçilere ödenen günlük ücret toplamının on iki ile çarpımıdır.

b) (a) Fıkrasına göre belirlenen üyelik aidatını aşmamak üzere, Sendika bütçesi gerekleri ve üye işverenin özellikleri göz önünde bulundurularak, Genel Kurulca her bir üye işin ayrı ayrı aidat miktarı tespit edilebilir.

c) Sonradan kayıt olan üyeler için yıllık aidat, (2/a) fıkrasına göre belirlenen üyelik aidatını aşmamak üzere, yönetim kurulunca belirlenir, 1 Ocak tarihinden sonra üyelikten ayrılanlar isc o yıl için Genel Kurulca belirlenen yıllık aidatı tam olarak öderler.

d) Yıllık aidat, o yılın Ocak ayı içerisinde defaten ödenir."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.