Logo

9. Hukuk Dairesi2024/8623 E. 2024/13533 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş öncesi ve sonrası ücret farkı, ikramiye, ilave tediye, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve gece zammı alacaklarının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadroya geçişindeki bireysel iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi halinde, bunun işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk ücreti olduğu ve işvereni ücret artışı yapmaya zorunlu kılmadığı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile gece zammı alacaklarının varlığını ispat yükümlülüğünün davacı işçide olduğu, davacının sunduğu puantaj kayıtları dışında fazla çalışma ve diğer alacak taleplerini ispatlayamadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kesinlikten reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı .... Çocuk Evleri Koordinasyon Merkezi Müdürlüğünde bakım personeli olarak çalışmaktayken 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile kadroya geçirildiğini ve çalışmasını hâlen sürdürdüğünü, ... Sendikası üyesi olduğunu, alt işverenlerde çalışırken çıplak ücretinin asgari ücret baz alınarak asgari ücretin en az % fazlası olarak düzenlendiğini ve asgari ücretin % fazlası ücretle kadroya geçirildiğini, kadroya geçişten sonra ücretinin düşürüldüğünü, çalıştığı işyerinin bakıma muhtaç insanlardan oluşması nedeniyle pandemi dönemi oluşabilecek risk faktörlerinin en az seviyeye indirgenebilmesi bakımından Bakanlıkça yayımlanan genelge çerçevesinde personellerin evlerine gitmeksizin başta birer hafta, sonra 15 gün aralıksız, daha sonra ise 10'ar günlük nöbetler suretiyle çalışmalarını sürdürdüklerini ve sürdürmeye de devam ettiklerini, evlerine gitmeden gece gündüz 24 saat usulü ile çalıştıklarını, yapılan sistemin işbu şekilde nöbet esasına çevrilmesi nedeniyle gece zammı ödenmesi gerektiğini, günlük çalışma süresinin 11 saati aşamayacağı Kanun'un emredici kuralı olduğundan, 24 saat nöbet tutan müvekkilin 11 saati aşan çalışmalarının da fazla çalışma olarak ödenmesi gerektiğini, yine Kanun gereği işçilerin gece çalışmaları günde 7,5 saati aşamayacağından, bu sürenin fazla çalışmanın sınırını oluşturduğunu ve bu saati aşan gece çalışmalarının da fazla çalışma ücreti olarak ödenmesi gerektiğini, ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki ve hafta tatillerindeki çalışmalar karşılığı ücretlerin eksik ödendiğini belirterek, ücret farkı, ikramiye, ilave tediye, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve gece zammı ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Bakanlık tarafından Covid 19 nedeniyle çeşitli tedbirler alındığını ve genelgeler yayımlandığını, sosyal hizmet kuruluşlarında ve bakım hizmetlerinde görevli personelin esnek çalışma kapsamı dışında bırakılacağının belirtildiğini, Covid 19 salgınıyla mücadele kapsamında kuruluşlarda 02.04.2020 tarihinde öncelikle 7 günlük sabit vardiya sistemine geçildiğini, yeni talimatla sabit vardiya sisteminin 14 gün olarak uygulanmaya başladığını, ancak test sonucu pozitif çıkan personel yerine ikame personel gerektiğinden bazı personelin vardiyalarına devam ettiğini, sonrasında 31.07.2020 tarihine kadar en az 10 günlük sabit vardiya uygulanması yönünde talimat verildiğini, sonrasında ise 31.08.2020 tarihine kadar en az 7 gün olacak şekilde sabit vardiya uygulamasına devam edilmesi talimatı verildiğini, davacının fark alacak taleplerinin reddi gerektiğini beyanla haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, davalı Bakanlığa ait işyerinde alt işveren şirketler nezdinde çalışırken 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçtiği ve çalışmasına devam ettiği, kadroya geçiş sırasında davacının ücret ve sosyal haklarının korunduğu, bireysel iş sözleşmesinde asgari ücretin yüzde fazlası şeklinde bir ücret belirlemesinin yapılmadığı, sözleşme herhangi bir miktar ve oran içermediğinden Kurum tarafından toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının davacıya ödendiğinin görüldüğü; öte yandan puantaj kayıtlarına göre davacının ağırlıklı olarak 24 saatlik vardiyalarla çoğu zaman gündüz çalıştığı, bu dönemlerde çalışmasının haftalık 45 saati geçtiği durumlarda fazla çalışma ücreti hesaplaması gerektiği, bunun dışında 24 saat esasına göre (ya da 14 saati aşan) çalışma yapıldığı durumlarda Yargıtay ve istinaf kararları da dikkate alınarak davacının fillen 14 saat çalıştığının kabul edilerek ve günlük 11 saati aşan çalışmalar yönünden de fazla çalışma ücreti hesaplanması gerektiği, yine tespit edilmesi durumunda gece yapılan 12 saatlik çalışmalarda ise 7,5 saati aşan kısımlar yönünden fazla çalışma ücreti hesaplanması gerektiği esas alındığı ve yapılan ödemeler de dikkate alınarak davacının bilirkişi raporunda hesaplanan fazla çalışma alacağına hak kazandığı; bununla birlikte bordrolar dikkate alındığında davacının ödenmeyen ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücret alacaklarının bulunmadığı; nitekim toplu iş sözleşmesinin Gece Çalışması başlığında; "Saat 20.00-06.00 arasında yapılan çalışmalar gece çalışmalarıdır. Güvenlik görevlileri hariç bu saatlerde çalıştırılan işçilere ücretleri % 10 zamlı ödenir." düzenlemesi bulunduğu, puantaj kayıtlarına göre davacının belirtilen saatler arası çalışmaları yönünden gece zammı hesaplaması gerektiği ve bordrolar ile yapılan ödemeler de dikkate alınarak davacının bilirkişi raporunda hesaplanan gece zammı alacağına hak kazandığı bu nedenle fazla çalışma ücreti ve gece zammı alacaklarının kabulü; ücret, ikramiye, ilave tediye, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili alacaklarının reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; müvekkilinin çalıştığı Kurumun bakıma muhtaç kişilerden oluştuğunu, anılan süreç içerisinde aynı çalışma sisteminde çalışmasına devam edildiğinin olağan akışa aykırı düştüğünü, bakıma muhtaç kişilerin 7/24 ihtiyaç karşılama görevinin devam ettiğini, 24 saat aralıksız çalışamayacağı gibi bir düşüncenin bu işyerlerinde mümkün olmadığını, yüzdelik dilimin uygulanmayacağı yönündeki karar neticesinde fark alacakların çıkmayabileceğini ancak fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ve gece zammı alacağının kendi başına ayrı alacak kalemleri olduğunu, çalışmaya dayalı bu alacak kalemlerinin ödenmediğini, pandemi nedeniyle 10 - 14 - 7 günlük aralıksız çalışmalar karşılığında yaptığı hafta tatili alacağının ödenmediğini, gece 7,5 saatin üzeri fazla çalışmanın ödenmesi gerektiğini, 2018 yılında Aralık ayında almakta olduğu ücretin 2019 Ocak ayında müvekkilinin yazılı onayı alınmaksızın düşürüldüğünü ileri sürerek kararın kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacının ev tipi hizmet biriminde çalıştığını, Mahkemenin görevli olmadığını, 4857 sayılı İş Kanunu (4857 sayılı Kanun) hükümlerinin uygulanamayacağını, davacının fazla çalışma alacağı bulunmadığını, arabuluculuk son tutanak tarihinin faiz başlangıcı olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda davacının kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesinde ücretinin asgari ücretin belirli bir oranında fazlası olacağına ilişkin hükmün bulunmadığı, dolayısı ile davalı işverence ödenen ücret miktarının yerinde olduğu, fark alacağının bulunmadığı, davacı fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve gece zammı alacağı talep etmiş ise de, anılan çalışmaların bulunduğunu kanıtlama yükümlülüğünün davacıya ait olduğu, puantaj kayıtlarına göre yapılan hesaplama dışında anılan çalışmaların varlığının kanıtlanmadığı; davalı vekilinin istinafa konu ettiği miktar 9.398,11 TL olup karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı 17.830,00 TL kapsamında kaldığından istinaf başvurusunun kesinlikten reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar etmiş, ayrıca bilirkişi raporlarında yapılan hesaplama hatalarına dikkat çekerek Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçen davacı işçinin kadroya geçiş sırasındaki ücretinin tespiti ile fark ücret, ikramiye, ilave tediye, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve gece zammı alacaklarının ispatı ve hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 4857 sayılı Kanun'un 22, 32, 34, 41, 44, 46, 63, 68 ve 69 uncu maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.