Logo

9. Hukuk Dairesi2024/8742 E. 2024/11785 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen davacının ücreti, fark alacakları ve arabuluculuk şartının yerine getirilip getirilmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş sözleşmesindeki ücret belirleme şekli, kadroya geçiş ücreti, toplu iş sözleşmesi hükümleri ve arabuluculuk tutanağının kapsamı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı aleyhine hükmedilen harç yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/52 E., 2024/486 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İstanbul 32. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddi, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekmesine karşın sözleşmeye aykırı olarak davacının ücretinin asgari ücret seviyesine çekilmek ve bu ücrete %4 zam uygulanmak suretiyle eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı fark ücret, ikramiye, yol yardımı, bulaşıcı hastalık ve risk primi, ... yardımı, yakacak yardımı, ilave tediye, çocuk yardımı, yemek yardımı, öğrenim yardımı, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu edilen alacağın belirli alacak olduğunu, belirsiz alacak davası veya kısmi dava açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığını, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, istihdam edilen personellerin her türlü işçilik alacakları ile sigorta primlerinin yüklenici firma tarafından ödendiğini, müvekkili İdarenin işveren sıfatı taşımadığını, davacının ücret ödemelerini ihtirazı kayıt koymadan aldığını, davacının talep ettiği alacakların yasal dayanağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul 32. İş Mahkemesinin 11.05.2022 tarihli ve 2021/107 Esas, 2022/426 Karar sayılı kararı ile; 02.04.2018 tarihli kadro dönemi bireysel iş sözleşmesinde “işbu sözleşme gereğince işçiye her ay brüt asgari ücretin %.... (boş) fazlası üzerinden günlük ödeme yapılacaktır” hükmü bulunduğu, asgari ücret kat sayı bilgisi bakımından açık oran belirtilmediği, 2018 Nisan-Aralık dönem bordrolarında gelir kısmında “aüf %4-15 temizlik” kaydı bulunduğu, 2019 Ocak sonrası dönem bordrolarda "temizlik %15" kaydı bulunduğu, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi ile sürekli işçi kadrolarına geçirileceklerin istihdam edilmesine esas hizmet alım sözleşmelerinin geçiş işleminin yapıldığı tarih itibarıyla feshedilmiş sayıldığı, somut olayda 375 sayılı KHK ile belirlenmiş kadro döneminin söz konusu olduğu, kadro dönemine dair Yüksek Hakem Kurulu kararında belirtilen 6 aylık dönemler bazında %4 ücret zamları dışında işçi lehine başkaca madde bulunmadığı, bu sebeple davacının ücretinin kadroya geçiş anındaki ücretine (asg x 1,15), sadece Yüksek Hakem Kurulu kararına uygun olarak 6 aylık dönemler bazında %4 oranında zamlar yapılarak belirlenen ücret olması gerektiğinden bilirkişi ek raporunun birinci seçeneğinde yapılan hesaplamaya itibar edildiği, davacının fark ücret alacağı talebi yönünden; iş sözleşmesinde ücretin günlük olarak belirleneceğinin düzenlendiği, bordrolarda bordro gün sayıları ve günlük ücretin belirtildiği ancak 2018-2019 yıllarında 31 gün olan aylarda 30 güne belirlenen ücretin 31'e bölünerek günlük brüt ücretin düşürüldüğü, açıklanan nedenle ücret farkı alacağının kabul edildiği, davacının aylık ücret miktarı hususundaki kabule göre, bilirkişi ek raporunun birinci seçeneğinde yapılan hesaplama doğrultusunda, davacının ikramiye, yol yardımı, bulaşıcı hastalık ve risk primi, ... ve yakacak yardımı alacaklarının kabul edildiği, fark ilave tediye alacağı olmadığından bu talebin reddi gerektiği, yine ispatlanamayan çocuk, öğrenim, yemek yardımı ile ulusal ... ve genel tatil ücreti taleplerinin de reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.12.2022 tarihli ve 2022/2136 Esas, 2022/2631 Karar sayılı kararı ile; somut olayda her ne kadar iş sözleşmesinin ücret kısmında belirli bir rakam yazılmamış olup "asgari ücretin %..." fazlası şeklinde düzenlenmiş ise de davacının 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosunda çalıştığı, Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde çalışanların 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildikleri, bu geçiş öncesinde alt işveren şirketler nezdinde asgari ücretin %34-72 fazlası arasında değişen ücretler aldıkları, bu ücretler üzerinden işçilerin çalıştıkları idarelere geçişlerinin sağlandığı, alınan bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere davacının kadroya geçiş anındaki ücretine (asgari ücretin % 15 fazlası), kadroya geçişle birlikte 6 aylık dönemler bazında %4 oranında zam yapılarak ödendiği, zamların tatbik edileceği kadroya geçiş anındaki matrah ücretin düşürülmediği, işçiye ait bordrolar incelendiğinde 2018 yılının 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12. aylarında işçiye sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra da aylarca alt işveren nezdinde aldıkları asgari ücretlerin yüzde farkları üzerinden ücretlerin ödendiği, her ne kadar sözleşmede oran kısmı boş bırakılmış ise de yapılan ödemeler ile ücretin asgari ücretin yüzde farkı üzerinden ödenmesini davalının kabul ettiği ve bunun işyeri uygulaması hâline geldiği, bu noktada somut dosyada, davalı tarafça davacı işçiye ücret değişikliği teklifinde bulunulduğu ve davacının da bunu kabul ettiğine ilişkin bir belgenin ibraz edilmediği, davacının ücretinin düşürülmesinin mümkün olmadığı, bilirkişi tarafından davacının önceki aldığı yüzdelik oranına karşılık gelen ücret tespit edilip bu ücrete %4 oranında zam uygulanarak bulunan ücret ile ödenen ücret arasındaki fark ücretin belirlendiği 02.03.2022 tarihli ek bilirkişi raporunun ikinci seçeneğindeki tutarların esas alınması gerekirken, birinci seçeneğin esas alınmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddi, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 16.10.2023 tarihli ve 2023/6602 Esas, 2023/14718 Karar sayılı kararı ile; somut uyuşmazlıkta davacının 02.04.2018 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinde her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ücret ödeneceğinin kararlaştırılmadığı, ücret bordroları ve davalının yaptığı ücret ödemeleri incelendiğinde; davacının kadroya geçiş ücretine, Yüksek Hakem Kurulu kararı ile uygulanan toplu iş sözleşmesi uyarınca ücret zamlarının uygulandığı ve davacının iddiasının aksine ücretinin düşürülmediği, 31.12.2018 tarihinde aldığı ücreti korunarak bu ücret üzerine toplu iş sözleşmesi hükmü uygulanarak devam eden aylarda ücretin belirlendiği, bu nedenle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak bilirkişi raporunun ikinci seçeneği doğrultusunda yeniden esas hakkında hüküm kurulan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hatalı olduğu, bilirkişi raporunun birinci seçeneği üzerinden hüküm kurulması gerektiği, arabuluculuk son tutanağının davacı ve davalı Bakanlık arasında 12.01.2021 tarihinde imzalandığı, tutanağın ilgili kısmında tarafların anlaşmaya varamadığı alacakların belirtildiği, son tutanakta yer almayan ancak dava konusu edilen çocuk, öğrenim, ... yardımı, bulaşıcı hastalık ve risk primi alacaklarının arabuluculuk görüşmelerine konu edildiğinin ve bu alacaklar hakkında da anlaşmaya varılmadığının kabul edilemeyeceği, belirtilen sebeple dava konusu çocuk, öğrenim, ..., bulaşıcı hastalık ve risk primi alacak kalemleri yönünden arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddi gerekirken çocuk ve öğrenim yardımı alacakları yönünden esastan ret kararı verilmesi, ... yardımı ile bulaşıcı hastalık ve risk primi alacakları yönünden işin esasına girilerek taleplerin kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda yapılan yargılamada, bozma gerekçeleri nazara alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; bireysel iş sözleşmesinde davacının ücreti ve ücretinin oranı yazmadığından davacının ücretinin dosyada mevcut diğer delillerden tespiti gerektiğini, bu yönde ücret bordrolarında asgari ücretin %15 farkına dair belirleme olduğunu ve davalının bunu kabul ettiğini, işyeri uygulaması hâline geldiğini, usulden reddedilen alacaklarda dava şartının yerine getirildiğini ve bu taleplerin reddinin hatalı olduğunu, kadroya geçirilirken imzalanan sözleşmelerin yasal düzenlemeye uygun düzenlenmediğini, uygulamada birlik sağlanmadığını, davacının ücretinin işverenin tek taraflı işlemiyle düşürüldüğünü ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının ücretinde indirime gidilmediğini, davacının ücretinin her seneki asgari ücrete yükseltilerek bireysel iş sözleşmesindeki oran üzerinden tekrar tespiti talebinin hukuka aykırı olduğunu, Bakanlık tarafından Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesine ve mevzuata uygun olarak ücretlerin ödendiğini, davacının talebinin mevzuata, toplu iş sözleşmesine ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti, talep edilen fark alacakların bulunup bulunmadığı, talep konusu bir kısım alacaklarla ilgili arabuluculuk dava şartının yerine getirilip getirilmediği ve harçtan muaf olan davalı Bakanlık aleyhine harca hükmedilmesi hususlarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri ile 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13 üncü maddesinin (j) bendi.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

4. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.

5. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 17 nci maddesinin ikinci fıkrasında “Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaştıkları, anlaşamadıkları veya arabuluculuk faaliyetinin nasıl sonuçlandığı bir tutanak ile belgelendirilir. Arabulucu tarafından düzenlenecek bu belge, arabulucu, taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca imzalanır. ...” şeklinde; üçüncü fıkrasında da " Arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen tutanağa, faaliyetin sonuçlanması dışında hangi hususların yazılacağına taraflar karar verir. Arabulucu, bu tutanak ve sonuçları konusunda taraflara gerekli açıklamaları yapar." şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesince, hüküm fıkrasının (2) ve (3) numaralı bentlerinde, harçtan muaf olan davalı ... aleyhine harca hükmedilmesi hatalı olmuştur.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davacı tarafın tüm, davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (2) ve (3) numaralı bentlerinin hükümden tamamen çıkartılarak yerlerine;

"2-Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,"

"3-Davacı tarafça daha önce yatırılmış olan 59,30 TL başvuru harcı, 59,30 TL peşin harç ve 54,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 172,6‬0 TL harcın istek hâlinde davacıya iadesine," ibarelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.