"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
l. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin yurt dışı şantiyelerinde 2011-2018 yılları arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini, işçilik alacaklannın ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatlan ile ücret, yıllık ücretli izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve iş arama izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, çalışılan ülke mevzuatının uygulanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile Türk mahkemeleri yetkili kabul edilip Türk mevzuatı uygulanacak ise alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, belirli süreli iş sözleşmesi nazara alındığında kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, davalı işverenin Moskova- ...'da bulunan şantiyesinde çalıştığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığa ... Federasyonu İş Kanunu'nun uygulanması gerektiği, ... Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddede bireysel iş uyuşmazlıklarının çözümünde dava açmak için üç aylık hak düşürücü sürelerinin öngörüldüğü, bu hükümlerinin hukuki değerlendirmesi sonucu davacının ... iş hukukuna göre hak düşürücü süre içinde dava açmadığı görüş ve kanaatine varılarak tüm talepler yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davacının yurt içinde davalı ile organik bağlı dava dışı ... Uluslararası Tic. AŞ bünyesinde çalıştığını, tüm çalışma dönemi yönünden hesaplama yapılması gerekirken Türkiye'deki çalışmaların bütün olan hizmet dönemine neden dâhil edilmediğinin gerekçelendirilmediğini, fasılalı çalışmalarının birleştirilmesi gerektiğini, sadece yurt dışı çalışması varmış gibi ... iş hukukunun uygulanmasının yerinde olmadığını, hizmet dönemlerinin birleştirilmesi gerektiğine ilişkin talebin kabul edilmemesi hâlinde davalı lehine vekâlet ücreti takdirinin de yerinde olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 22.05.2012 tarihli iş sözleşmesi, ödeme kayıtları ve dosya içeriğine göre 22.05.2012-15.02.2017 tarihleri arasında ...’da bulunan ve davalı ile organik bağ içinde olan dava dışı Renaissance Construction ile Renaissance Heavy Industies ünvanlı işyerlerinde çalıştığı, dosya ve iş sözleşmesi içeriğine göre davacı işçinin esas olarak işverene karşı yükümlülüklerini yerine getirdiği, işini ifa etmek üzere zaman geçirdiği, belirtilen tarihler arasındaki işin yapıldığı yerin ... ülkesi olduğunun anlaşıldığı; bu durumda mutad işyerinin de ... olduğu, belirtilen çalışma dönemi yönünden neticeten ... iş mevzuatının uygulanması gerektiği, dava konusu edilmeyen Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına (14.06.2017-29.08.2019) göre Türkiye'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Muhtelif Yapıları iş sonu tarihi olan 29.08.2019 tarihinden sonra da bir daha işe çağrılmaması ve dava tarihi (25.10.2022) birlikte nazara alındığında sadece ...'daki çalışma dönemi yönünden hak düşürücü süre niteliğinde başvurma sürelerinin dolduğu, talep konusu olmayan Türkiye'de geçen 14.06.2017-29.08.2019 tarihleri arasındaki çalışma dönemine ... iş mevzuatının uygulanmadığının ve bu dönem yönünden bir karar verilmediğinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci maddesi kapsamında belirtilmesi ile hükmün gerekçe itibarıyla düzeltilmesi gerektiği, inceleme konusu dava dosyasında dava tarihinin 25.10.2022 tarihi olması nazara alındığında davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti takdirinde hata bulunmadığı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi karannın ortadan kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararma karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf başvurusundaki sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, zamanaşımı def'i, davanın süresinde açılıp açılmadığı, vekâlet ücreti ve yargılama gideri noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesi şöyledir :
" (1) İş sözleşmeleri, işçinin mııîad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak kaydıyla, tarafların seçtikleri hukuka tâbidir.
(2) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde iş sözleşmesine, işçinin işini mu t ad olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri mutad işyeri sayılmaz.
(3) İşçinin işini belirli bir ülkede mutad olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde iş sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.
(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir."
3. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 24, 40 ve 44 üncü maddeleri.
4. ... Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesi şu şekildedir:
"Çalışan, hakkının ihlal edildiğini öğrendiği veya öğrenmesi gerektiği günden itibaren üç ay içinde bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.
Çalışan, ücretlerin ve diğer ödemelerin ödenmemesi veya eksik ödenmesine ilişkin bireysel işçi ihtilaflarının çözümü için, işten çıkarılma nedeniyle ödenmesi gereken ücretlerin ve diğer ödemelerin yapılmaması veya eksik ödenmesi de dahil olmak üzere, bu tutarların ödenmesi için belirlenen tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. (03.07.2016 tarihli Kanun ile değişiklik yürürlüğe girmiştir)
İşveren, çalışanın işletmeye verdiği zararın tazminine ilişkin uyuşmazlıklarda, zararın tespit edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye gitme hakkına sahiptir.
Bu maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda, bu süreler mahkeme tarafından tekrar başlatılabilir."
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Maddi hukukun bir müessesesi olan zamanaşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tâbidir (Vahit Doğan, Milletlerarası Özel Hukuk, Ankara, 2022, s.315; ... , Türk Milletlerarası Özel Hukuku, Ankara, 2021, s. 127). Buna göre ... Federasyonu İş Kanunu'nun bu konudaki hükümlerinin uyuşmazlıkta uygulanması, 5718 sayılı Kanun'un 2 ve 8 inci maddelerinin bir gereğidir.
3. İlâmın İlgili Hukuk kısmının (4) numaralı paragrafında yer verilen ... Federasyonu İş Kanunu'nun mahkemeye başvurma sürelerinin düzenlendiği 392 nci maddesinde belirtilen sürelerin, Dairemizce daha önce bazı kararlarda hak düşürücü süre olduğu belirtilmişse de yeniden yapılan değerlendirmede bu sürelerin zamanaşımı süresi niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır. Dava tarihi itibarıyla zamanaşımı süresinin dolduğu ve davalı tarafça da usulüne uygun şekilde zamanaşımı def'inde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de Bölge Adliye Mahkemesince, söz konusu sürelerin hak düşürücü süre olarak nitelendirilmesi hatalıdır.
Diğer yandan, 6100 sayılı Kanun'un 297 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin karar verilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince hüküm yerinde davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verildiğinin yazılması da hatalı olmuştur.
4. Ayrıca aynı Kanun'un 392 nci maddesinde 03.07.2016 tarihinde yapılan değişiklikle mahkemeye başvuru için zamanaşımı süresi 1 yıl olarak belirlenmiştir. Davacının iş sözleşmesinin değişiklikten sonra feshedildiği göz önünde bulundurulduğunda, Bölge Adliye Mahkemesince bu sürenin 3 ay olarak dikkate alınması da isabetsizdir. Ne var ki fesih tarihinden itibaren 1 yıllık süre de geçtikten sonra dava açıldığından ve davalı tarafça süresinde zamanaşımı def'inde bulunulduğundan, bu hatalı tespit sonuca etkili görülmemiştir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (I) numaralı bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan "hak düşürücü süre nedeniyle" ibaresinin hükümden çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.