Logo

9. Hukuk Dairesi2024/8915 E. 2024/14053 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesinin feshi nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ispatlayamaması ve davacının tedarikçi firmaya gitmesinin, o firmada çalıştığı anlamına gelmeyeceği değerlendirilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 15. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddi ile incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirket nezdinde 17.05.1999 tarihinden haksız ve sebepsiz olarak işten çıkartıldığı 26.07.2022 tarihine kadar uzman teknisyen olarak çalıştığını, son olarak 13.000,00 TL net ücret aldığını, davalı Şirketin davacının yüksek olan kıdem tazminatını ödemekten kaçınmak için gerçeğe aykırı ve soyut iddialar ile davacıdan savunma istediğini ve akabinde hiçbir somut delil ve gerekçe göstermeksizin iş sözleşmesini haksız olarak feshettiğini, yıllık izinlerinin de kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı işyerinde 17.05.1999 - 26.07.2022 tarihleri arasında uzman teknisyen olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin 26.07.2022 tarihinde davacının etik kurallara riayet etmemesi ve sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi üzerine haklı sebeple feshedildiğini, davacının feshin gerekçesiz olduğu yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, sözleşmede yer alan rekabet yasağı ve sır saklama yükümlülüğünün davacı tarafından ihlal edildiğini, davacının müvekkili Şirket tedarikçisi olan ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden ek iş olarak kendilerine verdiği hizmet karşılığında ücret aldığının tespit edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı işveren tarafından haklı sebeple fesih olgusu ispatlanamadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığının kabulü gerektiği, yıllık izin ücreti talebinin ise feragat sebebi reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin bulunmadığını, davacının sözleşmede yer alan rekabet yasağını ve sır saklama yükümlülüğünü ihlal ettiğini, feshin haklı sebeple yapıldığını, davacının müvekkili Şirketin tedarikçisi olan ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden ek iş olarak kendilerine verdiği hizmet karşılığında ücret aldığının tespit edildiğini, müvekkili Şirket çalışanı bir kişinin tedarikçi şirketlerde de fiilen çalışma yapmasının ve hatta ortaklığı bulunmasının ticari sırların tedarikçi şirketlerle paylaşıldığının ve sadakat yükümlülüğünün ihlal edildiğinin kanıtı niteliğinde olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalı işveren çalışanlarının tedarikçi firmalara kontrol ya da teknik bilgi amacıyla gönderildikleri, bu şekilde bir uygulama bulunduğu, dolayısıyla davacının dava dışı Şirkete gitmiş olmasının bu Şirkette çalıştığı anlamına gelmeyeceği, davalı işverenin iş sözleşmesini feshinin ancak şüphe feshi olarak kabul edilebileceği, şüphe feshinin ise iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshi hakkını verdiği ve geçerli sebeple fesih hâlinde kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılacağından İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili: istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin feshi ile kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. 4857 sayılı Kanun’un 17, 25 ve 26 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.