"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 19.10.2022 tarihli ve 2018/2670 Esas, 2022/1361 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 01.10.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat ... geldi. Davacı ... adına kimse gelmedi.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.04.2014-30.11.2015 tarihleri arasında vinç operatörü olarak çalıştığını, aylık net 3.000,00 USD ücret aldığını, son 2.5 aylık ücretinin ödenmediğini, bu ücretinin ödenmesini istemesi üzerine işveren tarafından işten çıkartıldığını, haftanın 7 günü 06.00-21.00 saatleri arasında çalıştığını, tüm dinî ve millî bayramlarda çalışmaya devam ettiğini belirterek ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ücret alacağı ile ücret alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının müvekkili Şirket çalışanı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararı sonrası davacı tarafça tanık adreslerinin kesin sürede sunulmadığı, tanıkların hazır edilmesi için süre istendiği, tanıkların süresinde adresleri bildirilmediğinden dinlenmelerinden vazgeçilmiş sayıldığını davacı tanığının beyanı doğrultusunda davacının ilk kararda kabul edilen haftalık 9 saat fazla çalışmanın hafta tatili ve genel tatil çalışmasının belirlendiğini, davalı tarafça yapılan feshin haksız olduğu davacının ödenmeyen ücret alacaklarının olduğu, 05.06.2018 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda alacakların hüküm altına alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davacı tanığının davası olması nedeniyle husumetli tanık olarak değerlendirilerek beyanlarına itibar edilmemesinin kabul edilemez olduğunu, diğer tanıklarının yurt dışında bulunduğu ve tanıkların yurt içinde bulunacağı müsait bir güne duruşma verilmesi hâlinde hazır edecekleri belirtilmesine rağmen Mahkemece tanıklarının dinlenmediğini, delillerinin eksik toplandığını, tanık beyanlarına göre müvekkilinin 33 saat haftalık fazla çalışma yaptığının kanıtlandığını, takdiri indirim yapılmaması gerektiğini, dava konusu alacaklarından kıdem tazminatı alacağı dışındakilerin tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar vermesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; ...Şirketi ile davalı Şirket arasında alt işveren asıl işveren ilişkisi bulunmadığını, müvekkili Şirket şantiyelerinde çalışmanın haftanın 6 günü 08.00-17.00 saatleri arasında olduğunu, yaz ayları için fazla çalışma hesaplaması yapılmasına itiraz ettiklerini, davacının hafta tatilinde veya ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmış ise alacaklarını eksiksiz aldığını ve yasal izinlerini kullandığını, davacının çalıştığı dönemlere ait tüm ücretlerinin eksiksiz ödendiğini, taraflar arasında bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan uyuşmazlık hakkında Irak hukukunun uygulanması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının tanık beyanlarına göre fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili çalışmalarının tespitinin dosya kapsamına uygun olduğu % 30 oranında takdiri indirim uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı, dava dilekçesinde alacak miktarlarının sembolik miktarlar olarak talep edildiği, bilirkişi raporu alındıktan sonra verilen talep artırım dilekçesi ile alacak miktarlarının artırılması nedeni ile dava ve talep artırım tarihinden itibaren faiz uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı tarafça belge sunulamayan dönem bakımından ispat külfeti yerine getirilmemekle ücret alacağının hüküm altına alınmasının isabetli olduğu, Türk hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun Türk hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulu gerektiği, dosyaya taraflar arasında hukuk seçimi yapıldığına dair delil sunulmadığı, buna göre somut uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı vekiline tanıklarının açık adreslerini bildirmesi ve masrafları yatırması için usulune uygun kesin süre verildiği ve sonuçlarının ihtar edildiği, verilen kesin süre içerisinde tanıkların adreslerinin bildirilmediği, Mahkemece tanıkların dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılmasına karar verildiği, Mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepler ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepler ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, uygulanacak hukuk, husumet, davacının aylık ücret miktarı, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve ücret alacaklarının ispat ve hesaplanması noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 32, 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri.
3. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.