Logo

9. Hukuk Dairesi2024/9149 E. 2024/13700 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İş sözleşmesine uygulanacak hukuk ve alacakların zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin cevap dilekçesini süresinde vermemesi ve ön inceleme aşamasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmaması sebebiyle, uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiği, bu nedenle Gürcistan hukukunun uygulanmasına karar veren istinaf kararının bozulmasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 55. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin Gürcistan'da bulunan inşaatlarında kalıpçı ustası olarak çalıştığını, iş bitimi nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiğini, müvekkilinin haftanın 7 günü, 15 günde bir değişen vardiyalarla 07.00-19.00, 19.00-07.00 saatleri arasında çalıştığını, bayramlarda da çalışmaya devam ettiğini, söz konusu çalışmaların karşılığı ödenmediği gibi yıllık ücretli izinlerin de kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili süresinde sunmadığı cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını davacının dava dışı ... Şirketi nezdinde çalıştığını ve müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının belirtilen dava dışı Şirkette 04.03.2015-24.09.2016 tarihleri arasında çalıştığını, davacının istifa etmek suretiyle işten ayrıldığını, davacının yurt dışında çalışması nedeniyle uyuşmazlığa çalıştığı Ülke hukukunun uygulanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının Gürcistan'daki dava dışı... Şirketi nezdinde çalıştığı, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2021/1363 Esas 2021/5195 Karar sayılı kararı da gözetildiğinde davalı Şirket ile dava dışı Şirket arasında hukuki ilişki bulunduğu, davacının ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının yıllık ücetli izin alacağının bulunmadığı, davalının cevap dilekçesini süresinde sunmasa da ıslah zamanaşımı def'inin değerlendirilmesi sonucunda fazla çalışma, ihbar tazminatı ve hafta tatili alacağının dava dilekçesinde yazılı talep miktarıyla kabulünün gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; alacakların zamanaşımına uğramadığını, zira davalının cevap dilekçesini süresi içerisinde vermediğini ve zamanaşımı def'inde bulunmadığını, somut uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerekirken Gürcistan hukukunun uygulanmasının hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı işveren arasında imzalanan yurt dışı iş sözleşmesinde tarafların somut uyuşmazlığa Gürcistan hukuku uygulanması yönünde hukuk seçimi yaptıkları, mutad işyerinin de Gürcistan olduğu, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında taraflar arasında bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan uyuşmazlık hakkında Gürcistan hukukunun uygulanmasının yerinde olduğu, davacı tarafın Türk hukukunun uygulanmasına ilişkin istinaf başvurusunun reddi gerektiği, 5718 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi dikkate alındığında talep edilen alacakların zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunun çalışılan Ülke mevzuatına göre değerlendirilmesi gerektiğinden Gürcistan İş Kanunu'nun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası ile Gürcistan Medeni Kanunu'nun 129 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca sözleşmeden kaynaklı alacak taleplerinde zamanaşımı süresinin 3 yıl olarak belirlendiğinin anlaşıldığı, davacının iş sözleşmesinin 30.09.2016 tarihinde son bulduğu ve davanın 03.03.2021 tarihinde açıldığı, Mahkemenin dava dilekçesi ile talep edilen ihbar tazminatı, hafta tatili ve fazla çalışma alacak talepleri dışında kalan kısmın zamanaşımına uğradığına dair kabulün yerinde olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, iş sözleşmesine uygulanması gereken hukuk ve alacakların zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 5718 sayılı Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. 5718 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre hukuk seçimi, taraflarca açıkça yapılabileceği gibi zımni olarak da yapılabilir. Yabancılık unsuru taşıyan bir iş sözleşmesinin varlığı karşısında, Türk hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun Türk hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü gerekir.

2. Davalı vekili cevap dilekçesinde somut uyuşmazlığa yabancı hukukun uygulanması gerektiğini savunmuş ancak cevap dilekçesini yasal süresinde sunmamıştır. Ön inceleme duruşmasında da taraflar hukuk seçimi konusunda anlaşmış değildir. Şu hâlde yukarıdaki açıklama doğrultusunda somut uyuşmazlığa Türk hukuku uygulanması gerekirken Gürcistan hukukunun uygulanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.