Logo

9. Hukuk Dairesi2024/9172 E. 2024/13119 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşverenin, işçiyi farklı bir birime görevlendirmesinin hukuka aykırı olup olmadığının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: İşverenin yönetim hakkı kapsamında yaptığı görevlendirmenin, işçinin sözleşmesinde belirtilen çalışma şekline ve özlük durumuna aykırı olmadığı, esaslı değişiklik niteliğinde olmadığı ve işçinin sendika temsilciliği göreviyle de bağlantılı bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.06.2008 tarihinde ... Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinde çalışmaya başladığını, müvekkilinin boşanma aşamasında olduğu eşi ile aynı işyerinde çalıştığını, müvekkilinin eşi ile boşanma aşamasında olması dolayısıyla işverenin bu sürece müdâhil olarak müvekkiline yönlendirmede bulunduğunu, müvekkilinin özel hayatı yargıya intikal ettiği için bu hususta bilgi paylaşmak istemediğini, bunun üzerine işveren tarafından baskı ve psikolojik tacize (...) maruz kaldığını, müvekkilini işyerinden göndermek istediklerini; ancak müvekkili sendika temsilcisi olduğu için işyeri değişikliği yapamadıklarını, bu sefer müvekkilinin sendika temsilciliği görevinden azledilmesi için hukuka aykırı bir şekilde sendika üyeleri ziyaret edilerek imza toplanılmak istendiğini, müvekkilinin konu hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, müvekkilinin üzerindeki psikolojik taciz (...) ve baskıyı artırmak için 24.09.2018 tarihli Gelir Tahakkuk Birimi, 04.06.2020 Vezne Muhasebe Yetkilisi Mutemetliği Birimi, 28.07.2021 tarihli şoför, 31.01.2022 tarihli Tasarruf ve Gelir Artırıcı Programlar (TGAP) görevlendirilmelerine sebep ve gerekçe belirtmeksizin 29.08.2022 tarihinde son verilerek vasıfsız bir alan olan Hasta Kabul Kayıt bölümünde görevlendirildiğini, tüm bu sebeplerle yargılama bitinceye kadar E-50862248-903.07.01 sayı ve görevlendirme iptali kararının tedbiren durdurulmasını ve neticeden iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının bağlı hastanenin davacıya ilişkin görev yeri değişikliğinin Bakanlığın teşkilat yapısının işleyişinin bir parçası olan Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği'ne göre gerçekleştirdiğini, görev yeri değişikliği işleminin bir idari işlem olduğunu ve idarenin işlem ve işlemlerine karşı açılacak davaların idari yargıda açılmak durumunda olduğundan davanın yargı yolu uygunsuzluğundan reddinin gerektiğini, 29.08.2022 tarihi itibarıyla ve 441 sayılı yazı ile gerçekleştirilen göreve son vermelerin konusu olan vezne birimi, şoförlük ve TGAP görevlendirmeleri kadro bakımından herhangi bir kazanılmış hak sağlayan görevlendirmeler olmadığını, kurum yetkilisince yine ihtiyaca binaen gerçekleştirilen görevlendirmeler olduğunu, davacı yanın dava konusu ettiği görevlendirmelerin ihtiyaca binaen yapılmış görevlendirmeler olduğunu, kadro ve ünvan bakımından kazanılmış hak sağlayan görevlendirmeler olmadığını, sağlık hizmetinin sorunsuz ve etkin sunumunu temin gayesiyle de aynı usul ve gerekçeyle sona erdirildiğini, davacının 29.08.2022 tarihinden itibaren veri giriş kontrol işletmeni pozisyonunda çalıştığını, 02.04.2018 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin "İşçinin görev yeri ve yapacağı işler" başlıklı 4 üncü maddesi bağlı kurum yetkilisince takdir edilen görev yeri değişikliğine cevaz verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıya ait Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) işe giriş bildirgesinde davacının 3513.03 meslek kodu ile bilgi işlem destek elemanı olarak davalı işyerinde çalıştığı, davalı tarafça yukarıda belirtilen görevlendirme yazıları ile davacının farklı görevlerde çalıştırıldığı, davacının işyerinin değiştirilmediği, aynı işyerinde farklı birimlerde çalıştırıldığı, işverenin, yönetim hakkı kapsamında davacı hakkındaki daha önce yapılan görevlendirmeleri iptal ederek görevi ile bağlantılı hasta kabul biriminde görevlendirdiği, yapılan görevlendirmenin yasal düzenlemelere uygun olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; dava dilekçesinde belirttiği sebeplerin yanı sıra müvekkilinin 4857 sayılı İş Kanunu (4857 sayılı Kanun) ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun) kapsamında çalıştığını, toplu iş sözleşmesinin 9 uncu maddesinin (b) bendinim "İşveren, yazılı rızası olmadıkça işyeri sendika temsilcisinin iş yerini değiştiremez veya işinde esaslı tarzda değişiklik yapılamaz. Aksi halde değişiklik geçersiz sayılır." şeklinde; 29 uncu maddesinin (d) bendinin ise "Vasıfsız işçi kadrosunda bulunmakla beraber 1 yıl süreyle vasıflı işçiler tarafından yapılması gereken bir işte çalışış olanlar bu süre sonunda vasıfsız bir işte çalıştırılamazlar." şeklinde olduğunu, atamaların bu düzenlemelere aykırı olduğunu; son çalıştığı birimin uzmanlık gerektiren bir görev olduğunu bu nedenle bu göreve göre daha düşük bir görev olan hasta kabul birimine atanamayacağını, dava konusu görev yeri değişikliğinin esaslı değişiklik niteliğinde olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının görevlendirildiği yeni biriminin sözleşmesinde belirtilen çalışma şekline ve özlük durumuna aykırı olmadığı, buna göre değişikliğin esaslı değişiklik olarak kabul edilemeyeceği ve işverenin yönetim hakkı kapsamında kaldığı, davacının son dönemde çeşitli farklı birimlerde çalışması bulunsa da bunların bir kısmının pandemi dönemine denk geldiği, bu dönemde sağlık personellerinin değişik değişik konumlarda ve yerlerde görevlendirilmiş olmaları nedeniyle işlemlerin salt davacıya baskı kurulmak amacıyla gerçekleştirildiğinin ispatlanamadığı, yine atama kararında davacı ile Hastane yönetimi arasındaki sair konulardaki anlaşmazlıkların etkisi bulunduğunun ispatlanamadığı, tanık beyanlarının soyut nitelikte olduğu, davacının ücret ve sosyal haklarının düşürüldüğü konusunda somut bir iddia ve talep olmadığı gibi çalışma saatlerinin aleyhe olarak değiştirildiğine ilişkin de bir emare bulunmadığı, ayrıca davacının aynı işyerinde çalışan eşi ile boşanma sürecinin devam ettiği ve aralarında husumet bulunduğu, hâliyle her ikisi de işçisi olan işverenin güvenli bir çalışma ortamı sağlamak ve işçilerini koruyup gözetmek için anlaşmazlık sürecine müdâhil olmasında hukuka aykırılık bulunmadığı bu kapsamda İlk Derece Mahkemesi kararında ve gerekçesinde hata bulunmadığı, dava konusunun proje ya da işyeri değişikliği kapsamında olmadığı, işverenin davacının yaptığı işi değiştirmesinden ibaret olduğu yukarıdaki açıklamalar kapsamında bunun da işverenin yönetim hakkı kapsamında kaldığı gerekçeleriyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf başvurusundaki sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; işverence yapılan görevlendirmenin hukuka aykırı olduğunun tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü maddeye göre "... Sürekli işçi kadrolarına geçirilenler, birinci fıkrada öngörülen şartları taşıdıkları sürece ve çalıştırıldıkları teşkilat ve birimde geçiş işlemi yapılmadan önceki ihale sözleşmesi kapsamındaki hizmetleri yürütmek üzere istihdam edilebilir. ..."

3. 4857 sayılı Kanun'un 22 nci maddesi, 6356 sayılı Kanun'un 24 ve 39 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.