Logo

9. Hukuk Dairesi2024/9288 E. 2024/13078 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen davacının, ücretinin eksik ödendiği iddiasına dayalı fark alacak taleplerinin reddine ilişkin olup, davalı aleyhine hükmedilen miktarın temyiz kesinlik sınırını aşıp aşmadığı ile davalı kurumun harçtan muaf olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine, davacının temyiz itirazlarının reddine, ancak davalı kurumun harçtan muaf olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının harca ilişkin hükümleri düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 29. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 11.12.2023 tarihli ve 2023/14340 Esas, 2023/19242 Karar sayılı kararı ile davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine, davacı vekilinin temyizi yönünden ise hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Davalı vekili maddi hatanın düzeltilmesi talepli dilekçesinde; kurum olarak harçtan muaf olmalarına karşın harçtan sorumlu tutulmalarının hatalı olduğunu belirterek maddi hatanın düzeltilmesini talep etmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarihli ve 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, Yargıtayca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata sebebi olarak açıklanmıştır. Ayrıca belirtmek gerekir ki Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1957/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı kararı ile 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara Mahkemece uyulmasına karar verilmesi hâlinde dahi usuli kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtayın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.

Dosyanın değerlendirilmesinde; Dairemizin 11.12.2023 tarihli ve 2023/14340 Esas, 2023/19242 Karar sayılı kararının maddi hataya dayanması sebebiyle ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Somut uyuşmazlıkta 696 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçen davacının ücretinin eksik ödendiği iddiasına bağlı fark alacak taleplerinin reddine karar verildiği, hüküm altına alınan alacağın ise davalı bakımından kesinlik sınırını aşacak mahiyette ileriye yönelik bir etkisinin bulunmadığı anlaşılmıştır.

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Bakanlığa bağlı Sosyal Hizmetler Merkezi Müdürlüğünde temizlik personeli olarak 01.01.2013 tarihinden itibaren aralıksız olarak çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı KHK ile kadroya geçirildiğini ve hâlen davalı Bakanlığın kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, davacının ... Sağlık İşçileri Sendikası üyesi olduğunu, alt işveren şirketlerde çalışırken ihale sözleşmesinde ödenecek ücretin asgari ücretin %... fazlası olarak düzenlendiğini, 696 sayılı KHK gereği davacının aynı ücretle kadroya geçtiğini, davacı ile 01.04.2018 tarihinden geçerli belirsiz süreli iş sözleşmesi imzalandığını, davacının ücretlerinin 01.01.2019 tarihinden itibaren kanuna aykırı olarak düşürüldüğünü, ücretin düşürülmesine ilişkin muvafakat alınmadığını, davacının işyerinde 24 saat usulü ile aralıksız olarak 1 hafta, sonra 2 hafta, sonrasında 10 gün çalıştığını, 20.00-06.00 arası çalışmalar için %10 tutarında gece zammı ödeneceğinin toplu iş sözleşmesinde düzenlendiğini, günlük 11 saati ve gece 7,5 saati aşan çalışmaların ücretinin ödenmesi gerektiğini, davacının nöbet dönemlerine denk gelen hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile gece zammı alacaklarının 02.04.2018 tarihinden, diğer alacakların ise 01.01.2019 tarihinden itibaren hesaplanması gerektiğini ileri sürerek fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri, gece zammı alacağı, ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet, görev, kesin hüküm itirazları ile zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 01.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna alındığını, Covid-19 salgını ile mücadele kapsamında kuruluşlarda 02.04.2020 tarihinde öncelikle 7 günlük sabit vardiya sistemine geçildiğini, sonrasında vardiya sisteminin 14 gün olarak uygulandığını, 31 Temmuz 2020 tarihine kadar en az 10 günlük, 31 Ağustos 2020 tarihine kadar en az 7 günlük sabit vardiya uygulanması yönünde talimat verildiğini, 24 saat çalışma usulünün söz konusu olmadığını, denkleştirme esası gereğince davacının çalıştığı vardiyadan sonra dinlendiğini, davacının çalışmasının yarıdan çoğunun gündüz çalışmasına denk geldiğini, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiğini, davacıyla sulh sözleşmesi imzalandığını, sürekli işçi kadrosuna geçiş anında temel ücretin belirlendiğini, davacının ücretinin eksiksiz ödendiğini, işçilerin almakta oldukları günlük çıplak ücrete %4 oranında zam uygulanarak işçiye ödenecek ücretin belirlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının sürekli işçi kadrosuna geçerken imzaladığı sözleşmede ücretin ilgili mevzuat hükümlerine göre belirlenen toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı şeklinde düzenlendiği, iş sözleşmesinde ücretin asgari ücretin %... fazlası oranında ödeneceğine dair düzenleme bulunmadığı, davacının 01.01.2019 tarihi itibarıyla saptanan ücretleri eksiksiz ödendiğinden fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarına hak kazanmadığı, .... Valiliği Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünün yazısı ekinde, davacıya ait 01.04.2018-30.04.2021 tarihleri arası puantaj kayıtları ve ücret bordrolarının gönderildiği, bu puantajlarda çalışma saatlerinin belirtilmediği, davacının haftanın 5 günü çalıştığı, 2 gün hafta tatili iznini kullandığı, yalnızca 2020 yılının Haziran ayında bir hafta tatilinde çalıştığı, karşılığı ücretin ödendiği, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmadığı, gece çalışmasına dair kayıt bulunmadığının görüldüğü, davacının fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile gece zammı alacaklarına ilişkin iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davacıya 11 saati geçen gece 7,5 saati geçen yılda 270 saati geçen çalışmaları karşılığının ödenmediğini, davacının işyerinde pandemi nedeniyle 10-14-7 günlük çalışmaları karşılığında hafta tatili ücretlerinin ödenmediğini, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve hükmün eksik incelemeye dayandığını, aralıksız olarak işyerinde 1 hafta, sonra iki hafta, sonra 10 gün esasına göre çalışan davacıya haftanın 7 günü çalışması nedeniyle 2 yevmiye, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışan davacıya 3 yevmiye tutarında ücret ödenmesi gerektiğinin toplu iş sözleşmesi hükmü olduğunu, fazla çalışma sürelerinin yeniden tespiti gerektiğini, davacının ücretinin işveren tarafından tek taraflı olarak düşürüldüğünü ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kadroya geçişi aşamasında işverenle imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacıya asgari ücret veya asgari ücretin belli bir oranı üzerinden ödeme yapılmasına yönelik herhangi bir orana yer verilmediği, buna göre davacının fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarına hak kazanamadığı, dosyaya sunulan puantaj kayıtlarında saat belirtilmediği, davacının haftanın 5 günü çalıştığı, 2 gün hafta tatili iznini kullandığı, yalnızca 2020 yılının Haziran ayında bir hafta tatilinde çalıştığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmadığı, gece çalışmasına dair kayıt bulunmadığı, davacının talep ettiği alacakları ispata yarar başkaca delil bulunmadığı, çerçeve toplu iş sözleşmesinin hafta tatiline ilişkin düzenlemesi gereği çalışılan hafta tatili günü için toplam iki yevmiye ücret ödeneceği, davacının puantaj kaydına göre sadece 2020 yılının Haziran ayında bir hafta tatilinde çalıştığı, çalışılan hafta tatilinde iki yevmiye üzerinden hafta tatili alacağının hesaplanacağı, ödemenin mahsubu ile davacının brüt 107,00 TL hafta tatili ücreti bulunduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ve davacının talebi ile bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekilinin temyizi, aleyhine hükmedilen miktar kesinlik sınırında kaldığı için incelenmemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve davalıya yüklenen harç hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32, 34, 41 ila 47, 63 ve 69 uncu maddeleri.

3. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.

4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun (492 sayılı Kanun)13 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Kamu düzeni yönünden resen yapılan incelemede ise 492 sayılı Kanun uyarınca harçtan muaf olan davalı Bakanlık aleyhine harca hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı Temyizi Yönünden

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

B. Davacı Temyizi Yönünden

1. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Kamu düzeni yönünden yapılan inceleme ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3) ve (4) numaralı bentleri hükümden tamamen çıkartılarak yerine; "3-Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 4-Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ve peşin harç toplamı 118,60 TL harcın talep hâlinde davacıya iadesine” ibareleri yazılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.