"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İskenderun 2. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde alt işveren Şirketler nezdinde çalışmaktayken 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile kadroya geçirildiğini ve hâlen davalıya ait işyerinde kadrolu işçi olarak çalışmaya devam ettiğini, davacı ile davalı Bakanlık arasında, davacın kadroya geçişi sırasında imzalanan bireysel iş sözleşmesinin 9 uncu maddesinde, ücretinin brüt asgari ücretin %100 oranında fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı Kurumun 01.01.2019 tarihinden itibaren sadece çerçeve toplu iş sözleşmesinde öngörülen %4 oranındaki zammı uygulayıp %100 oranındaki sözleşme zam oranını uygulamayarak eksik ücret ödediğini, buna bağlı olarak ikramiye ve ilave tediye alacaklarının da eksik ödendiğini ileri sürerek fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçirildiğini, ücretinin toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak mevzuata uygun biçimde belirlendiğini, davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını ve bu nedenle ödenmeyen ücret alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde gereğince sürekli işçi kadrosuna geçiş yaptığı, alacakların zamanaşımına uğramadığı, geçiş işlemleri tamamlanan işçilere idarelerce uygulanmak üzere, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesinin ücret, mali ve sosyal haklara ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği, dosya içeriğinde bulunan ücret bordrolarının incelenmesinden geçici 23 üncü madde uyarınca 01.01.2018-30.06.2018 ve 01.07.2018-31.12.2018 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde %4 oranında zam yapıldığı; ancak davacının 01.01.2019 tarihinden itibaren başlayan çalışma dönemi yönünden belirsiz süreli iş sözleşmesinde öngörülen artış oranın uygulanmadığının anlaşıldığı, bu durumda davacının fark ücret ve buna bağlı olarak fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarına hak kazandığı, hükme elverişli bilirkişi raporu ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalı tarafından ödenmesi gereken ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının eksik ödendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; belirsiz alacak davası açılamayacağını, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkili Kurumun pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmayıp rapora karşı yaptıkları itirazların karşılanmadığını, müvekkili tarafından mevzuata uygun biçimde uygulama yapıldığını, davacıya eksik ücret ödemesi yapıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, zira toplu iş sözleşmesinde ücret zammına ilişkin olarak her dönem için %4 oranında zam yapılacağının ve bunun da bir önceki dönemde yer alan ücret üzerinden uygulanacağının belirtildiğini, işçinin tâbi olduğu iş sözleşmesinde yer alan ücrete ilişkin hükümlere herhangi bir atıf yapılmadığını, iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünde de ücret zammı, ikramiye ve sosyal yardımlar hususunda sözleşmenin eki sayılan (...) toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağının düzenlendiğini, ayrıca 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 36 ncı maddesinde; toplu iş sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe iş sözleşmelerinin toplu iş sözleşmesine aykırı olamayacağının ve iş sözleşmelerinin toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümlerin alacağının düzenlendiğini, davacının hiçbir hak ve alacağı bulunmadığını, kamu kurumu olan müvekkilinin harçtan muaf olduğu hususunun gözetilmediğini, parasal değerler ve faizlerin türü ile başlangıç ve bitiş tarihleri, yargılama gideri ve vekâlet ücreti ile harçların hesaplama tutarlarının hatalı belirlendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmadığı, davacı işçinin kadroya geçişi aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde açıkça asgari ücretin %100 fazlasının ödeneceğinin kararlaştırıldığı, kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kuralın, her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, bu nedenle iş sözleşmesinin açık hükmü gereği ücret farkı ile diğer fark işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasında isabetsizlik bulunmadığı; ancak dava tarihine kadar yapılan hesaplama üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğu, zira arabuluculuk son tutanak tarihi olan 23.07.2020 tarihi ile dava tarihi olan 14.09.2020 tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartı yokluğu sebebiyle usulden ret kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü ortadan kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf başvurusundaki sebeplerle benzer sebepleri tekrar etmiş ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken sair nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile buna bağlı olarak fark alacaklarının bulunup bulunmadığı hususuna ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde.
3. Dairemizin 03.07.2024 tarihli ve 2024/8039 Esas, 2024/10493 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.
2. Somut uyuşmazlıkta sürekli işçi kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan bireysel iş sözleşmesinin “Ücret” başlıklı 9 uncu maddesinde “ İşçinin aylık Brüt ücreti; Asgari ücretin %100'ü olup hafta tatili bu ücrete dahildir. Ücret anlaşmalı bankaca açılacak olan hesaba işverence yatırılarak ödenir. Belirlenen ücrete; haftalık çalışma süresi içerisinde bulunan ve gece çalışmalarına rastlayan sürelere ilişkin ücret dâhildir. İşçinin ücrel zammı, ikramiye, sosyal yardımlar (çocuk, yemek, taşıt, yakacak, öğrenim, bayram, hastalık, evlenme, doğum, ölüm, askerlik yardımları) sözleşmenin ...'sında bulunan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre yürütülür.” hükmü bulunmaktadır.
3. Şu hâlde davacı işçinin kadroya alınması ile birlikte işverenle imzalanan iş sözleşmesinde; açıkça her dönem geçerli asgari ücretin belli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceği öngörülmediğinden, bireysel iş sözleşmesinin 9 uncu maddesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlası olarak belirlenen tutarın işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmelidir. Buna göre davacının dava konusu dönem bakımından bireysel iş sözleşmesinden kaynaklı fark işçilik alacağı bulunmamaktadır.
4. Belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeden davanın reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.