"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 3. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 25.05.2019-29.10.2021 tarihleri arasında fasılasız olarak çalıştığını, davalı tarafından çıkışının 01.11.2021 tarihinde yapıldığını, sonrasında hiçbir müzakerede bulunmadan, irade fesadı yaratılarak usulsüz şekilde arabuluculuk tutanağı imzalattırıldığını, bu nedenle 2021/281161 sayılı tutanağın iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının işten çıkışının verildiği 01.11.2021 tarihinde başka bir işyerinde çalışmaya başladığını, 09.11.2021 tarihli arabuluculuk tutanağını "okudum" yazarak imzaladığını, tutanakta belirlenen alacak tutarının bankadan yatırıldığını, arabuluculuk ile anlaşılan hususlar hakkında dava açılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arabuluculuk tutanağının sahteliğine ilişkin bir iddianın ileri sürülmediği, davacı tarafından sunulan mesaj kayıtlarının incelenmesinde; davacının irade fesadına uğramış olduğunu ispat edemediği, buna ilişkin kolluk nezdinde herhangi bir başvurusunun olmadığı, davacının iddia ettiği gibi yeni iş bulmasında herhangi bir zorluk yaşamadığı, arabuluculuk tarihinde hâlihazırda çalışıyor olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; arabuluculuk görüşmelerinin yasal düzenlemelere aykırı olarak yapıldığını, davalının davacının yeni işverenine ulaşarak davacıyı sıkıştırdığını, davacının işini kaybetme korkusu ile ihtiyari arabuluculuk tutanağını imzalamak zorunda kaldığını, tutanakta davacının istifa etmiş ve aynı zamanda kıdem ve ihbar tazminatı ödenmiş olduğunun yazılmasının çelişkili olarak nitelendirilebileceğini, ilgili tutanağa ibraname niteliği kazandırılmak istendiğini, aynı zamanda davacının iradesinin fesada uğratıldığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin kararında hukuka aykırı bir taraf bulunmadığından başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle benzer gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 36 ncı maddesi, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 3, 8, 9, 11, 13, 14, 15, 16, 17 ve 18 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.