"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2024/113 E., 2024/156 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık Mahkemesinin 05.02.2024 tarihli ve 2023/559 Esas, 2024/45 Karar sayılı kararı ile Ankara 58. İş Mahkemesince verilen 06.06.2023 tarihli ve 2023/186 Esas, 2023/313 Karar sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, Uyuşmazlık Mahkemesi kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 26.01.2004 tarihinde davalı Bakanlık nezdinde usta öğretici olarak çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin 2018 yılı Ağustos ayında feshediliğini, öğrencilerle ilgilenmesinin yanı sıra üretim işinde de çalıştırıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmede davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun (657 sayılı Kanun) 89 uncu maddesine göre birim saat ücreti karşılığı çalışacağı ve başka ücret ödenmeyeceğinin ve öğretim yılı sonunda sözleşmenin kendiliğinden sona ereceğinin kararlaştırıldığını, çalışma süresinin günlük 8, haftalık 40 saat olduğunu, hafta tatili ve resmî tatil günlerinde çalışma karşılığı olmaksızın ödenmesi gereken ücretlerin ödenmediğini, yarı yıl ve yaz tatillerinde çalışıp sadece eylül aylarında çalışmadığını, haftanın 5 günü, günlük 7,5 saat çalışıldığı esasıyla ücretlerin bordrolaştırılıp ödendiğini, iş ilişkisinin başlangıçtan itibaren belirsiz süreli olduğunu, 6772 Sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) uyarınca ilave tediye alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ayırımcılık tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı, eksik ödenen ücret alacağı ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Kurum nezdindeki çalışmasının aralıksız olmadığını, bu konudaki davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının sadece kurs olduğu dönemlerde ve ders ücreti karşılığı belirli süreli görevlendirilmelerle çalıştığını ve çalışma döneminin bir yıldan az olduğunu, bu nedenle kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretine hak kazanamayacağını, diğer alacak kalemlerinin de haksız ve dayanaksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.12.2021 tarihli ve 2021/398 Esas, 2021/247 Karar sayılı kararı ile; gerekçeleri itibarı ile olaya uygun ve denetime açık olduğu için 22.11.2021 tarihli bilirkişi ek raporunun hükme esas alındığı, davacının işveren nezdinde çalışması karşılığı kıdem tazminatına hak kazandığının tespit edildiği, davacının hizmet süresi ve ücretinin aksine delil ve iddia bulunmamakla Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ile işyeri kayıtları dikkate alınarak tespit edildiği, dosya kapsamında davalı tarafça, yıllık izinlerin ödendiğine veyahut kullandırıldığına ilişkin imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge sunulmadığından, davacının işveren nezdinde çalışması karşılığı yıllık izne hak kazandığı, ücretin ödendiğini ispat külfetinin davalı işverene ait olduğu, davalı tarafça ücretin ödendiği davacının imzasını içerir belge veya banka kayıtları ile ispat edilmediğinden dosya kapsamında celp edilen banka kayıtları incelenmekle davacının bakiye ücret alacağına hak kazandığı, çalıştığı Kurumun 6772 sayılı Kanun kapsamında olduğu anlaşılmakla davacının ilave tediye ücretine hak kazandığı, eşit davranma borcuna aykırılığı ispat yükü işçide olduğu ve dosya kapsamında farklı ücret uygulamasının ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep veya benzeri sebeplere dayandığının ispat edilemediği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 18.10.2022 tarihli 2022/3326 Esas, 2022/3488 Karar sayılı kararı ile davalı Bakanlık vekilince yargı yolunun caiz olmadığı, dava konusu uyuşmazlıkta idari yargının görevli olduğunu iddia edilmişse de Uyuşmazlık Mahkemesinin emsal içtihatları doğrultusunda adli yargının görevli olduğu, hüküm altına alınan alacakların zamanaşımına uğramadığı, davacının özlük dosyası kapsamında yer alan sözleşmelere, görevlendirme ve görev uzatma onay yazılarına, bordrolara, ödemelere ve ayrıca diğer kayıt ve belgelere göre usta öğretici olarak görev yaptığı sabit olduğundan iş sözleşmesinin yenilenmemesi sebebiyle feshedildiği ve davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, yıllık izin kullanılmadığı tespitine göre bu alacağa hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, içtihatlara uygun şekilde tespit edilen ücretine göre fark ücret alacağının belirlendiği, 6772 sayılı Kanun gereğince ilave tediye alacağına hak kazandığı ve hesaplamalarda hata bulunmadığı, işverenin eşit davranma borcuna aykırı hareket ettiğinin davacı tarafça ispat edilemediği anlaşıldığından ayrımcılık tazminatı isteğinin reddinde hata görülmediği gerekçeleriyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 23.01.2023 tarihli 2022/17656 Esas, 2023/1210 Karar sayılı ilâmıyla; davacının 657 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesinde belirtilen statü içinde ve Valilik onayı ile görevlendirildiği, davacı ile davalı arasında iş sözleşmesi bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin statü hukukundan kaynaklandığı, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) kapsamına giren bir iş sözleşmesi bulunmadığından davada idari yargının görevli olduğu, Mahkemece davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilip hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesi ile hüküm bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 06.06.2024 tarihli ve 2023/186 Esas, 2023/313 Karar sayılı kararı ile yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
C. Uyuşmazlık Mahkemesi Kararı
1. Ankara 18. İdare Mahkemesinin 2023/1532 esasına kayıtlı olarak açılan davada, 27.09.2023 tarihli karar ile uyuşmazlığın adli yargının görev alanına girdiği sonucuna varılarak görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmuştur.
2. Uyuşmazlık Mahkemesinin 05.02.2024 tarihli ve 2023/559 Esas, 2024/45 Karar sayılı kararı ile; İdareyle davacı arasında bir iş ilişkisi kurulduğu, talep edilen alacakların 4857 sayılı Kanun'dan kaynaklanan alacaklar olduğu dikkate alındığında uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre çözülmesi gerektiği ve adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesi ile Ankara 18. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Ankara 58. İş Mahkemesince verilen 06.06.2023 tarihli ve 2023/186 Esas, 2023/313 Karar sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
E. Mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi Kararından Sonra Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı öncesi verilen karar gerekçeleri tekrar edilerek davacının işçi statüsünde olduğu, dosya kapsamına göre sübut bulan kıdem tazminatı, ücret alacağı, yıllık izin ücreti ve ilave tediye ücreti alacaklarının denetme elverişli bilirkişi raporu ile hesaplanan tutarlarda hüküm altına alınmasına, koşulları oluşmayan ayrımcılık tazminatına yönelik talebin ise reddi yönünde davanın kısmen kabulüne dair hüküm tesis edilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvurusunda; davacının işçi statüsünde olmadığını, statü hukukuna tâbi olduğunu ve uyuşmazlık konusu işçilik alacaklarına hak kazanamayacağını, işiçi sayılması mümkün olmayan davacının kıdem tazminatı talep ... olmadığını, davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını ve sürekli personel olmadığını; sadece kurs olan belirli dönemlerde kurs öğreticisi olarak görev yaptığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının işçi sayılıp sayılamayacağı ve bu kapsamda kıdem tazminatı, ücret ve ilave tediye ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanamayacağı ve bu alacakların hesaplanma yöntemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. Mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 4857 sayılı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.
3. 4857 sayılı Kanun'un 32 ve 59 uncu maddeleri.
4. 6772 sayılı kanun'un 1 nci maddesi ile devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Davalı Millî Eğitim Bakanlığı harçtan muaf olduğundan harç yüklenmesine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.