Logo

9. Hukuk Dairesi2024/9379 E. 2024/11932 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının fazla mesai ve hafta tatili ücreti alacaklarının varlığı, miktarı ve ispatı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının fazla mesai ve hafta tatili ücretlerine ilişkin alacaklarının varlığını, bilirkişi raporunda imzalı puantaj kayıtlarındaki harf kodlarının açıklatılması ve değerlendirilmesi suretiyle belirlemesi ve hüküm altına alması usul ve yasaya uygun bulunarak, davalı tarafın temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

SAYISI : 2023/355 E., 2024/74 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı Kanun'un 427 ve 432 nci maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre davacının hizmet süresi, iddia edilen ücret, ıslah dilekçesinde 31.07.2019 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamaların hakkaniyete uygun olduğuna ilişkin beyanı ve buna göre talep ettiği miktarlar dikkate alındığında; reddedilen ve davacı tarafça temyize konu reddedilen alacak miktarı Mahkemenin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 20.520,00 TL’nin altında kalmaktadır. Bu nedenle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının iş sözleşmesinin geçerli ve haklı bir nedene dayanmadan feshedildiğinin Malkara Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 2014/297 Esas, 2015/505 Karar sayılı kararı ile sabit olduğunu, davacının ücretinin 1.320,00 TL olduğunu ve 3 yıl, 1 ay, 15 gün kesintisiz çalıştığını, fazla çalışma yaptığını, hafta tatillerinde çalıştığını ancak karşılığında ödeme yapılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının işyerini terk etmek suretiyle istifa ettiğini, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, vardiyalı çalışma yapıldığını, alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 15.04.2016 tarihli ve 2016/336 Esas, 2016/390 Karar sayılı kararı ile; tensiben aynı Mahkemenin 2014/297 Esas, 2015/505 Karar sayılı kararı ile hükme bağlanan davacının işe iade davasının kabulüne dair hüküm kurulduğu, hükmün hâlen temyiz incelemesinde olduğu ve kesinleşmediği, işe iade davası süresince iş sözleşmesinin askıda olduğu ve bu dönem için kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretine yönelik alacakların istenemeyeceği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 22.01.2018 tarihli ve 2017/21065 Esas, 2018/813 Karar sayılı ilâmı ile; davacının işe iade istemli davasında Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, Dairemizin 14.11.2016 tarihli ve 2016/5401 Esas, 2016/19714 Karar sayılı ilâmı ile hükmün onanarak kesinleştiği, bunun üzerine davacı işçinin işe davet bildirimini kabul ederek işverene başvurmaması nedeni ile 18.08.2014 tarihli feshin geçerli bir feshin sonuçlarını doğuracağı, davanın esasına girilerek hizmet süresi ve ücret alacakları açısından ilk fesih tarihi dikkate alınarak yargılama yapılması gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 16.03.2021 tarihli ve 2018/98 Esas, 2021/144 Karar sayılı kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda geçerli fesih nedeniyle işverence işçinin ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, tanık beyanları ve imzalı ücret pusulalarına göre yapılan hesaplama doğrultusunda davacının hafta tatili ve fazla çalışma alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 14.06.2021 tarihli ve 2021/5974 Esas, 2021/10196 Karar sayılı ilâmı ile; davalı tarafından ibraz edilen imzalı puantaj kayıtlarının mevcut olmasına rağmen değerlendirmeye tâbi tutulmadığı, örneğin 2011 yılı Haziran ayında davacının haftada 6 gün çalışma yaptığı, 2012 yılı Ocak ayında haftada 6 gün çalışma yapıldığı diğer aylarda ise harf kodlamaları yapıldığı ancak bu kodlamalar ile ilgili açıklamada bulunulmadığı, 2013 yılında yine haftanın 5 ya da 6 günü çalışma yapıldığı, bir kısım aylarda yine kodlamalar yapıldığı, buna göre Mahkemece puantaj kayıtlarının değerlendirmeye tâbi tutulması ve davacının da beyanı alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, dava dilekçesindeki faiz istemi ıslahı da kapsayacağından, davacının ıslah dilekçesinde faiz talebi olmadığı gerekçesi ile ıslah ile artırılan alacak miktarlarının faizsiz olarak hüküm altına alınmasının da doğru olmadığı gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 06.12.2022 tarihli ve 2021/321 Esas, 2022/769 Karar sayılı kararı ile; tanık beyanları doğrultusunda ve ücret hesap pusulalarına göre davacının ayda 2 hafta tatilinin kullandırılmadığı, 05.04.2011-01.07.2014 tarihleri arasındaki hafta tatili ve fazla çalışma ücreti alacağına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 17.05.2023 tarihli ve 2023/7601 Esas, 2023/7210 Karar sayılı ilâmı ile; Mahkemece bozma sonrasında 11.04.2022 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamaların hükme esas alındığı, ancak sözü edilen raporda, bozma ilâmında belirtildiği gibi puantaj kayıtlarında inceleme yapılıp yapılmadığı, kayıtlardaki kodların açıklattırılarak dikkate alınıp alınmadığının anlaşılamadığı, raporun belirtilen yönlerden denetime elverişli olmadığı, Mahkemece, yeni bir bilirkişiden rapor alınarak kodlamalar da açıklattırılmak suretiyle imzalı puantaj kayıtları dikkate alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; imzalı puantaj kayıtlarındaki harf kodlarının açıklattırılarak hazırlanan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı vekili; davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, yol ve yemek ücretlerinin hatalı belirlendiğini, davacının ödenmeyen alacağının bulunmadığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davacı vekilinin temyiz dilekçesi miktardan reddedildiğinden, temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41, 46 ve 63 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve özellikle temyiz edenin sıfatına ve temyiz sebeplerine göre kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davacı Temyizi Yönünden

Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,

B. Davalı Temyizi Yönünden

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.