Logo

9. Hukuk Dairesi2024/9427 E. 2024/13618 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının ispatı, hesaplanması ve ödenip ödenmediği hususunda çıkan ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücret alacağı talebini aşan miktarda hüküm kurulması, taleple bağlılık ilkesine aykırı görülerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi

KARAR : Davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

Taraflar arasında Ankara 30. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.

Davacı ve davalı ... (... Şirketi) vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15.10.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalı ... Şirketi vekili Avukat ... ve davalı ... . Ar. İth. İnş. Taah. Ltd. Şti. (... Şirketi) vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 26.12.2013-30.10.2014 ve 03.03.2015-10.11.2017 tarihleri arasında davalıların Türkmenistan'daki şantiyesinde proje müdürü olarak çalıştığını, son ücretinin 4.500,00 USD olduğunu, işyerinde fazla çalışma yapmasına, hafta tatillerinde, resmî tatillerde, ulusal bayram ve genel tatillerde çalışmasına rağmen söz konusu çalışmalarının karşılığının ödenmediğini, ücret alacağının eksik ödendiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... Şirketi vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, dava dilekçesinin usule uygun olmadığını, davacı ile müvekkili Şirket arasındaki ücret ve diğer ödemelerin TL olarak yapıldığını, alacakların USD olarak talep edilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, davacının ikinci dönem çalışmasının 05.09.2015 tarihinde başladığını, davacının 28.06.2017 tarihinde istifa etmek suretiyle işten ayrıldığını, ücret miktarına ilişkin iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının şantiyede en yetkili kişi olması sebebiyle fazla çalışma ücreti alacağına hak kazanmayacağını, hafta tatillerinin ve diğer tatillerin eksiksiz kullandırıldığını, faiz oranı ve faiz başlangıç tarihlerine itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... Şirketi vekili; zamanaşımı def'i ile husumet ve yetki itirazında bulunduklarını, davacı müvekkili Şirket çalışanı olmadığından herhangi bir hak ve alacağının da bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ankara 30. İş Mahkemesinin 15.10.2020 tarihli ve 2018/91 Esas, 2020/347 Karar sayılı kararı ile; davacının 26.12.2013-30.10.2014 ve 05.09.2015-28.06.2017 tarihleri arasında davalı Şirketler nezdinde çalıştığı, son ücretinin 4.500,00 USD olduğu, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız şekilde sona erdirildiği, davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunduğu; ancak davacının pozisyonu dikkate alındığında çalışma düzenini ve saatlerini kendisinin belirlediği, davacıdan daha yüksek bir pozisyonda çalışanın bulunmadığı anlaşıldığından fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanamadığı gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacaklarının kabulüne; fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının reddine dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 05.01.2023 tarihli ve 2022/330 Esas, 2023/22 Karar sayılı kararı ile; davalılar arasında alt işveren asıl işveren ilişkisi bulunması sebebiyle alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarının yerinde olduğu, tespit edilen ücretinin dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, davalı tanığı tarafından da yeme, içme ve barınmanın işverence karşılandığı ifade edilmiş olup yemek ve barınma bedelinin 200,00 USD olarak tespitinde hata bulunmadığı, USD olarak talep edilen alacakların yine yabancı para cinsinden hüküm altına alınmasında isabetsizlik bulunmadığı; ancak dosyadaki e-posta yazışma içeriklerine göre davacının işi bıraktığı, diğer proje tekliflerini de kabul etmediğini bildirdiği, iş sözleşmesinin proje bitimi nedeniyle işveren tarafından değil işçi tarafından feshedildiği anlaşıldığından kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğu; ayrıca dosya kapsamına göre davacının, davalıya ait işyerinde şantiye şefi olarak görev yaptığı sabit olduğundan bu gerekçe ile fazla çalışma ücreti talebinin reddi yerinde ise de hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının da bu gerekçe ile reddedilmesinin yerinde olmadığı, tanık beyanlarına göre davacının söz konusu alacaklara da hak kazandığının anlaşıldığı gerekçesi ile başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ücret, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının kabulüne, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 05.06.2023 tarihli ve 2023/4488 Esas, 2023/8524 Karar sayılı kararı ile; taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi ile tanıkların beyanlarının yalnızca 05.09.2015-28.06.2017 tarihleri arasındaki davacının ikinci çalışma dönemine ilişkin olduğu dikkate alınarak bu dönem bakımından hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatlandığının kabulü ile değerlendirme yapılması gerektiği, Bölge Adliye Mahkemesince dosya kapsamındaki bilirkişi kök raporu doğrultusunda davacının 2017 yılı Mayıs ayı dâhil ücretinin ödendiği, 2017 yılı Haziran ayı ücretinin ödenmediğinin kabulü ile 4.200,00 USD ücret alacağının hüküm altına alındığı, ancak banka ödemeleri TL üzerinden olup bu ödemelerin USD karşılıkları ve hangi döneme ilişkin oldukları hususlarının bilirkişi raporundan denetlenemediği, davacının talep konusu dönemi, yapılan ödemelerin USD karşılığı ve ilgili oldukları dönem dikkate alınmak suretiyle davacının ücret alacağı miktarının yeniden hesaplanması gerektiği, davalılar lehine hükmedilecek vekâlet ücreti miktarının da reddedilen miktar dikkate alınmak suretiyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin ilgili hükümlerine göre yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak bu doğrultuda hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücreti alacaklarının 05.09.2015-28.06.2017 tarihleri arasındaki ikinci çalışma dönemi bakımından ispatlandığı kabul edilerek davacının bu çalışma dönemi için %30 indirim ile birlikte hak ettiği toplam hafta tatili ücret alacağının 5.670,00 USD, ulusal bayram ve genel tatil alacağının 1.470,00 USD olduğunun tespit edildiği, yapılan ödemelerin USD karşılığı ve ilgili oldukları dönem dikkate alınmak suretiyle davacının ücret alacağı yönünden yaptırılan hesaplamada 2017 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına ilişkin ücret alacaklarının ödenmediğinin tespit edildiği, bu döneme yönelik olarak 13.200,00 USD ücret alacağının kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; müvekkilinin üst düzey çalışan olmadığından fazla çalışma ücreti alacağının reddinin hatalı olduğunu, kıdem ve ihbar tazminatının reddinin hatalı olduğunu, müvekkilinin proje bitimi nedeniyle işten çıkışının verildiğini, davalılar lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... Şirketi vekili; davacının bakiye ücret alacağının bulunmadığını, ayrıca taleple bağlılık ilkesi aşılarak ücret alacağının hüküm altına alındığını, davacının ücret miktarının hatalı tespit edildiğini, aylık ücretine fazla çalışmanın dâhil olduğunu, davacının hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışmasının bulunmadığını, çalışma sürelerini kendisi belirlediğinden hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı yönündeki beyanlarının kabul edilemeyeceğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

3. Davalı ... Şirketi vekili; müvekkili Şirket yönünden davanın husumetten reddi gerektiğini, ücret tespitinin fahiş ve hatalı olduğunu, diğer davalı tarafça ödemelerin TL cinsinden yapıldığı ifade edilmiş olmasına rağmen USD üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, ücret alacağı bulunmadığını, alacakların brüt olarak hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu, davacı tanıklarının davacı ile aynı işi yapmadıklarını, tanık beyanlarına itibar edilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ücret alacağı taleplerinin ispatı, hesaplanması ve karşılığının ödenip ödenmediği ile ücret alacağı bakımından davacının talebinin aşılıp aşılmadığı noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 6100 sayılı Kanun’un, taleple bağlılık ilkesini düzenleyen 26 ncı maddesine göre, “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."

3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32, 34, 44, 46 ve 47 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin tüm, davalılar vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dairemiz bozma kararı sonrasında hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ücret alacağının 13.200,00 USD olduğu belirlenmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince bu tutar hüküm altına alınmış ise de davacının dava dilekçesinde ücret alacağı olarak 1.000,00 USD talep ettiği ve bu talebini ıslah dilekçesi ile toplam 4.200,00 USD'ye yükselttiği görülmektedir. Bölge Adliye Mahkemesince davacının toplam talebini aşar şekilde ücret alacağının hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalılar yararına takdir edilen 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.