Logo

9. Hukuk Dairesi2024/9471 E. 2024/14247 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, alt işveren tarafından çalıştırıldığı davalı işyerinde, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının davalı asıl işverenden talep edilip edilemeyeceği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, hizmet alım sözleşmeleri kapsamında asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğu ve davacının sendika üyesi olarak toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkı bulunduğu gözetilerek, davalı aleyhine hükmedilen işçilik alacaklarının istinaf başvurusunun reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 36. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... AŞ (...) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikasının (... Sendikası) üyesi olduğunu, davalıya ait işyerinde alt işverenler nezdinde 7. Bölge Müdürlüklerinde yer alan trafo merkezi işyerinde çalıştığını, Yüksek Hakem Kurulunun 30.06.2022 tarihli ve 2022/139 Esas, 2022/290 Karar sayılı kararıyla uygulanan 01.04.2018-30.11.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin davacı hakkında uygulanmadığını ve bir kısım alacaklarının ödenmediğini, davalı işverenin ödenmeyen alacaklardan asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürerek ücret farkı, ikramiye, yakacak yardımı, bayram yardımı, çocuk yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacı ile davalı arasında herhangi bir iş sözleşmesi bulunmadığını, davacının yüklenici firmanın işçisi olduğunu, davalı ...'ın ihale makamı konumunda olduğunu, davacının çalışmaları sebebiyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, alt işverene bırakılan hizmet alım işinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine göre değil aynı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, kendilerinin ihalede yer almadığını, bu nedenle bağlayıcı olmadığını, davalı Kurumun toplu iş sözleşmesinden sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının dava dışı yüklenici firma işçisi olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı işverenin asıl işveren sıfatıyla davacının çalışmalarından doğan alacaklardan sorumlu olduğu, davacının sendika üyesi olduğu, toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkı bulunduğu, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediği, dosyada bulunan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle toplanan kanıtlara ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının talep ettiği alacakların ... Sendikası ile ihbar olunan Şirket arasında Yüksek Hakem Kurulunun kararı ile uygulanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklandığını, davalı ...'ın ihale makamı konumunda olduğunu, davalı Kuruma husumet yöneltilemeyeceğini, davacının çalışmaları sebebiyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, alt işverene bırakılan hizmet alım işinin 4734 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine göre değil, aynı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, davalı Kuruma toplu iş sözleşmesinden kaynaklı sorumluluk yüklenemeyeceğini, bilirkişi raporuna ve ıslah dilekçesine itirazlarının dikkate alınmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının kapsamında çalıştığı hizmet alım sözleşmeleri itibarıyla asıl işveren olduğu anlaşılan davalının 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca davacı isteklerinden sorumlu tutulmasının yerinde olduğu; davacının sendika üyesi olduğu, sendika ile alt işveren arasında Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi uygulanarak davacıya yapılması gereken ücret zamların yapılmadığı ve ödenmesi gereken sosyal yardımların ödenmediğinin anlaşıldığı belirtilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasında, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 4857 sayılı Kanun'un 2 ve 32 nci maddeleri, 4734 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendi ve 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.