"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2024/94 E., 2024/147 K.
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin uzun yıllardır davalı ... (Bakanlık) bünyesinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile alt işveren işçi kadrosundan sürekli işçi kadrosuna alındığını, bu tarihten 2019 yılının Şubat ayına kadar kadroya alınmasından önceki döneme ilişkin sözleşmesine uygun olarak ücretinin asgari ücretin %l4 fazlası olacak şekilde ödendiğini, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal ... ve genel tatil ücretinin de bu tutar üzerinden hesaplanarak kendisine ödendiğini, davalı ile davacı arasında imzalanan yeni iş sözleşmesinde de davacı ücretinin asgari ücretin %14 fazlası olarak ödeneceğinin açıkça düzenlendiğini; buna rağmen bireysel iş sözleşmesinde yazılı oran uygulanmayıp ücrete sadece %4 oranındaki zam uygulanarak ödeme yapıldığını, Yargıtayın konuya ilişkin emsal kararları bulunduğunu belirterek ücret farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçiş sonrası işçi ücretlerinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından düzenlenen toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak belirlendiğini, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi uyarınca esas alınacak toplu iş sözleşmesi hükümlerinin yayımlandığını, bu kapsamdaki işçilerin brüt ücretine 02.04.2018 tarihinden geçerli olmak üzere %4 oranında ücret zammı yapıldığını, takip eden dönemlerde de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının görüş yazısındaki zamların uygulandığını, davalı Bakanlık bünyesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin geçiş aşamasındaki rızalarının varlığı ve yüklenici bünyesinde çalışmaktan ziyade Bakanlık bünyesinde bir iş güvencesine sahip oldukları dikkate alındığında; herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunamayacaklarını ve bu haklardan feragat etmelerine rağmen dava açmalarının iyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, Kamu Denetçiliği Kurumunun 17.07.2020 tarihli ve 2020/65116 Sayı ve 2020/5528 Başvuru numaralı kararında, başvurucunun bu doğrultudaki fark ücret talebinin reddedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 28.02.2023 tarihli ve 2021/78 Esas, 2023/107 Karar sayılı kararıyla; 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesinin altıncı fikrasında Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son toplu iş sözleşmesinin, anılan madde kapsamında yer alan idarelerce sürekli işçi kadrolarına geçiren işçilerin ücreti ve diğer mali ve sosyal hakların belirlenmesinde esas alınacağının düzenlendiği, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesinde 01.01.2018-31.10.2020 tarihleri arasında her altı ayda bir %4 oranında zam uygulanacağının düzenlendiği, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 nci maddesi gereğince de davacının ücretinde rızası hilâfına indirim yapılamayacağı, somut uyuşmazlıkta davacımın ücretine 01.02.2019 tarihinden itibaren asgari ücretle meydana gelen artışın yansıtılmayıp sadece çerçeve toplu iş sözleşmesinde öngörülen %4 oranında artış uygulandığı, bu nedenle ücretinin eksik ödendiği, iş sözleşmesi hükümleri gereğince davacının 01.02.2019 tarihinden itibaren alması gereken ücret miktarlarının hesaplandığı gerekçesiyle davanın kabulüne kesin olarak karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının hâlen davalı işyerinde çalışmaya devam ettiği için kararın kesin nitelikte olamayacağını, 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler ile sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarına ilişkin şartların Yüksek Hakem Kurulunca karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesi hükümleri esas alınmak sureti ile mevzuata uygun biçimde belirlenerek ödendiğini, işçi ücretlerinde iddia edildiği gibi herhangi bir indirme gidilmediğini, işçilerin 01.01.2019 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine aynı tarihten itibaren %4 oranında zam yapılmak suretiyle belirleneceği düzenlendiğini, işçilerin o gün aldıkları ücret ve mali haklar baz alınarak, taban ücret hesabına asgari ücret ve asgari ücretin % fazlasının yansıtıldığını toplu iş sözleşmesi hükümleri ile bireysel sözleşme hükümlerinin çelişemeyeceğini, bireysel iş sözleşmesinin toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun olmak zorunda olduğunu, davacının taleplerinin toplu iş sözleşmesi hükümlerine açıkça aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26 Hukuk Dairesinin 08.06.2023 tarihli ve 2023/1464 Esas, 2023/1281 Karar sayılı kararıyla; dosya içeriği ile İlk Derece Mahkemesince hüküm altına alınan ücret alacağının toplu iş sözleşmesine bağlı olduğu, davacının dava tarihi itibarıyla ve hâlen davalı işyerinde çalışmaya devam ettiği, verilen kararın geleceğe yönelik etkisinin bulunduğu, bu tür uyuşmazlıkların çözümünde miktar itibarıyla kesinlik sınırının gözetilmemesi gerektiği, istinaf başvurusunun esasına yönelik ise hizmet döküm cetveline, işe giriş ve çıkış belgelerine göre davacının alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken 696 sayılı KHK ile 02.04.2018 tarihinde davalı nezdinde kadroya geçişinin yapıldığı ve hâlen çalışmakta olduğu, davacı işçinin kadroya geçişi aşamasında Bakanlık ile arasında imzalanan iş sözleşmesinde açıkça her ay asgari ücretin %14 fazlasının ödeneceği kararlaştırıldığından davacının ödenmeyen fark ücret alacağının bulunduğunun anlaşıldığı, davanın kabulü yönündeki İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gibi hükme esas alınan hesap bilirkişi raporundaki hesaplamaların da denetime elverişli olduğu gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 24.01.2024 tarihli ve 2023/16281 Esas, 2024/111Karar sayılı ilâmıyla; somut uyuşmazlıkta davacının davalı nezdinde kadroya geçtikten sonra fark ücret alacağının eksik ödendiği iddiasıyla dava açtığı, buna rağmen gerek İlk Derece Mahkemesi gerek Bölge Adliye Mahkemesi gerekçelerinde tarafların iddia ve savunmaları ile ilgisi bulunmayan açıklamalara yer verildiği; dava ve cevap dilekçesine ilişkin bölümün, uyuşmazlık konusu ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığı, taraflarca ileri sürülmeyen hususlarda karar verildiği izlemi oluşturacak şekilde hüküm tesis edilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilâmı doğrultusunda davacı talebi ile davalı cevabı özetlenerek hükmün bütünlüğü sağlanmış ve bozma öncesi gerekçeler tekrar edilerek davanın kabulüne dair hüküm tesis edilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler ile sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarına ilişkin şartların Yüksek Hakem Kurulunca karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesi hükümleri esas alınmak sureti ile mevzuata uygun biçimde belirlenerek ödendiğini, işçi ücretlerinde iddia edildiği gibi herhangi bir indirme gidilmediğini, işçilerin 01.01.2019 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine aynı tarihten itibaren %4 oranında zam yapılmak suretiyle belirleneceği düzenlendiğini işçilerin o gün aldıkları ücret ve mali haklar baz alınarak, taban ücret hesabına asgari ücret ve asgari ücretin % fazlasının yansıtıldığını toplu iş sözleşmesi hükümleri ile bireysel sözleşme hükümlerinin çelişemeyeceğini, bireysel iş sözleşmesinin toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun olmak zorunda olduğunu, davacının taleplerinin toplu iş sözleşmesi hükümlerine açıkça aykırı olduğunu belirterek ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken sair nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacağının bulunup bulunmadığı hususuna ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 4857 sayılı Kanun'un 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:
"...
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.