"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1727 E., 2023/1416 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 3. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/262 E., 2022/139 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçtiğini, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesinde Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilere de uygulanacağının hüküm altına alındığını, taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacıya her ay brüt asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılması gerektiğinin düzenlendiğini, ayrıca davacının ücretine toplu iş sözleşmesi uyarınca 6 aylık dönemlerde %4 oranında zam yapılması gerektiğini ancak davalı tarafça iş sözleşmesi dikkate alınmaksızın ücretlerin ödendiğini iddia ederek fark ücret, fark ilave tediye ile fark ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, 01.01.2019 tarihinden itibaren işçilerin 31.12.2018 tarihinde almakta oldukları ücretlerinin %4 zamlı hâli ile ödendiğini, davacının herhangi bir ücret alacağı bulunmadığını, ikramiye ve ilave tediye ücretlerinin ödendiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 9 uncu maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde, işçilerin kadroya geçirilmeden önceki bireysel iş sözleşmelerinin yanı sıra alt işveren işçilerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesi hükümlerinin dikkate alındığını, İdare tarafından bu düzenlemelere uygun bir şekilde ücretin belirlendiğini ve yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadroya geçirildiği sırada yapılan bireysel iş sözleşmesinde ücretin, asgari ücretin belli oranda fazlası olacağına dair düzenlemenin mevcut olduğu, ücret bordroları dikkate alındığında tahakkuk ve ödemelerde aylık ücretin eksik belirlendiği ve davacının fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının bulunduğunun anlaşıldığı ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda her bir alacak kalemi yönünden arabuluculuk anlaşmama son tutanak tarihinden sonraki dönem içinde hesaplama yapılmasının hatalı olduğu, ayrıca davalı Kurum harçtan muaf olmasına rağmen aleyhine harca hükmedilmesinin de bir diğer hatalı yön olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin ilgili bölümü şöyledir:
"...
375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 23. maddesinin altıncı fıkrasında; geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin, anılan madde kapsamında yer alan idarelerce sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde esas alınacağı düzenlemiştir. Geçiş işlemleri tamamlanan işçilere idarelerce uygulanmak üzere, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesinin ücret, mali ve sosyal haklara ilişkin hükümleri aşağıda yer almaktadır.
ÜCRET ZAMMI:
...
01.07.2018- 31.12.2018 tarihleri arası ücret zammı:
İşçilerin 30.06.2018 tarihinde almakta olduklan günlük çıplak ücretlerine 01.07.2018 tarihinden itibaren %4 (yüzde dört) oranında zam yapılmıştır.
01.01.2019- 30.06.2019 tarihleri arası ücret zammı:
İşçilerin 01.01.2019 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine aynı tarihten itibaren %4 (yüzde dört) oranında zam yapılmıştır.
01.07.2019- 31.12.2019 tarihleri arası ücret zammı:
İşçilerin 30.06.2019 tarihinde almakta olduklan günlük çıplak ücretlerine 01.07.2019 tarihinden itibaren %4 (yüzde dört) oranında zam yapılmıştır.
01.01.2020-30.06.2020 tarihleri arası ücret zammı:
İşçilerin 01.01.2020 tarihinde atmakta oldukları günlük çıplak ücretlerine aynı tarihten itibaren %4 (yüzde dört) oranında zam yapılmıştır.
01.07.2020- 31.10.2020 tarihleri arası ücret zammı:
İşçilerin 30.06.2020 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine 01.07.2020 tarihinden itibaren %4 (yüzde dört) oranında zam yapılmıştır. ..."
4. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:
"...
3. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesinin ve bu KHK gereğince 31.10.2020 tarihine kadar uygulanması öngörülen toplu iş sözleşmesinin amacı; gerek alt işverenin taraf olduğu ve 31.10.2020 tarihinden önce sona erecek olan toplu iş sözleşmesinden yararlanmakta olan, gerekse alt işverenin taraf olduğu herhangi bir toplu iş sözleşmesinden yararlanmayan işçileri belli bir süre için toplu iş sözleşmesi etkisinden mahrum bırakmamaktır. Bu nedenle 02.04.2018 tarihinde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden yararlanmaya başlayan yahut alt işveren nezdindeki toplu iş sözleşmesinin bitimini müteakip kanun gereği kendiliğinden yararlanmaya başlayan işçilerin, aynı dönem içinde bir başka toplu iş sözleşmesinden yararlanmayı talep etmeleri, 375 sayılı KHK gereği mümkün değildir. Bir toplu iş sözleşmesinin geriye etkili olarak yürürlüğe konulabilmesi kural olarak mümkün olsa da sonraki toplu iş sözleşmesi hükümlerinin geriye etkili olabileceği en erken süre önceki toplu iş sözleşmesinin bitim tarihidir. Sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler yönünden yapılacak değerlendirmede de bu ilkeden ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Buna göre sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin kadroya geçirildikleri işyerinde yürürlükte bulunan bir toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri için en erken tarih her hâlükârda 01.11.2020 tarihi olmalıdır.
3. Ancak sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin 375 sayılı KHK gereğince üyelik şartı aranmaksızın yararlandıkları toplu iş sözleşmesinin süresi 31.10.2020 tarihinde sona erdiğinden, bu tarihten sonra 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanun'u (6356 sayılı Kanun)
kapsamında işveren ile yetkili sendika arasındaki toplu iş sözleşmesinden yararlanmak için bu Kanun'un 39 uncu maddesinde öngörülen şartların da gerçekleşmesi gerekmektedir. Sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin işyerinde uygulanmaya başlanan toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacakları belirlenirken 31.10.2020 tarihinden önceki ve sonraki dönem bakımından yukarıda açıklanan ilke ve esaslara göre ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
4. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda İçişleri Bakanlığına Bağlı Yatırım İzleme ve Koordinasyon Dairesi Başkanlıkları ve Bağlı İşyerleri için Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) ile Koop-İş Sendikası arasında 22.10.2019 tarihinde imzalanan ve 15.07.2019-14.07.2021 yürürlük tarihli 2. Dönem İşletme Toplu İş Sözleşmesi'nin "Ücret artışları" başlıklı 38 inci maddesi hükmün uygulanması gerektiği belirtilerek davacının ücretinin tespit edildiği anlaşılmaktadır. Davacının 01.01.2019-31.12.2020 tarihleri arasında alması gereken ücretin tespitinde, 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinde yer alan zam oranlarının uygulanması gerekirken TÜHİS ile Koop-İş Sendikası arasında 22.10.2019 tarihinde imzalanan ve 15.07.2019-14.07.2021 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanması hatalı olmuştur. Davacının 01.11.2020 tarihi itibarıyla söz konusu toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği kabul edilse dahi; ilgili düzenleme uyarınca davacıya 01.11.2020 tarihi itibarıyla uygulanması öngörülen bir ücret zammına ilişkin düzenleme söz konusu olmadığından davacının 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin ücret zammı dışındaki diğer hükümlerinden yararlanacağı; ancak toplu iş sözleşmesinde öngörülen ücrete ilişkin zam oranından yararlanamayacağını kabul etmek gerekir.
Buna göre davacının 01.01.2019-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücreti belirlenirken 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinde yer alan maddeler uygulanmalı ve 31.10.2020 tarihi itibarıyla hak edilen ücret miktarı aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağı ile diğer fark alacaklar da bu ücrete göre hesaplanmalıdır.
5. Yukarıda (2) ve (3) numaralı paragraflarda yapılan açıklama ile davalıya bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken, 02.04.2018 tarihi itibarıyla 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesi kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiği dosya kapsamından anlaşılan davacı bakımından İçişleri Bakanlığına Bağlı Yatırım İzleme ve Koordinasyon Dairesi Başkanlıkları ve Bağlı İşyerleri için TÜHİS ile Koop-İş Sendikası arasında 22.10.2019 tarihinde imzalanan ve 15.07.2019-14.07.2021 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden yararlanmanın en erken 01.11.2020 tarihinde mümkün olabileceği gözden kaçırılarak hüküm kurulması isabetsizdir. 01.11.2020 tarihinden sonraki dönem yönünden ise dava konusu talepler, 6356 sayılı Kanun'da öngörülen prosedüre uygun olarak bağıtlanan toplu iş sözleşmeleri için sözleşmeden yararlanmanın sendika üyeliği, aidat ödeme gibi belirli şartlara tâbi olduğu gözden kaçırılmadan ve varsa işverence yapılan ödemeler dikkate alınarak değerlendirilmelidir.
6. Diğer taraftan, davalı tarafın yargı harçlarından istisna veya muafiyeti bulunmamasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesince davalı tarafın harçtan muaf olduğu gerekçesiyle yargılama harçlarından sorumlu tutulmaması da hatalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.