Logo

9. Hukuk Dairesi2024/9636 E. 2024/14450 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş öncesi aldığı ücretin oranının kadroya geçiş sonrası da korunup korunmadığı ve buna bağlı olarak fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçiye kadroya alınması sırasında asgari ücretin belli bir oranı üzerinden ücret ödeneceğine dair bir kararlaştırma yapılmadığı ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz başvurusunun reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Hatay İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Üniversiteye bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, ikramiye ve ilave tediyelerinin de eksik ödendiğini; ayrıca yevmiye üzerinden ücret ödemesi söz konusu olduğundan her ayın gün sayısına göre ücret ödemesi yapılması gerekirken her ay 30 günlük ücret ödemesi yapılmasının da hatalı olduğunu, 02.04.2018 tarihinden bu yana eksik ödenen yıllık 5 günlük yevmiyelerin de ücret alacağı içinde hesaplanması gerektiğini iddia ederek ödenmeyen fark ücret, ilave tediye, ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kendi isteği ile sürekli işçi kadrosuna geçmiş bulunan davacı ile kadroya geçiş sırasında herhangi bir iş sözleşmesi imzalanmadığını, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak davacının ücretin belirlendiğini, ücret uygulamasının hukuka uygun olduğunu, davacının faiz başlangıç tarihi ve oranına ilişkin taleplerinin de hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçiş yaptığı, davacının kadroya geçiş ücretinin hizmet alım sözleşmeleri ve şartnamede öngörülen asgari ücretin belli bir oranda fazlası dikkate alınarak belirlendikten sonra Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözlemesindeki ücret zammına ilişkin hükümlerin uygulandığı, uyuşmazlıkta davacı işçinin kadroya alınması ile birlikte işverenle imzalanan iş sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceğinin açıkça öngörülmediği, bu sebeple davacının 01.01.2019 tarihindeki ücretinin de, 31.12.2018 tarihinde almakta olduğu ücretine %4 ücret zammı uygulanarak belirlendiği, davalı Kurumun uygulamasının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin hatalı olduğunu, davacının ücretinin davalının da kabulünde olduğunu, taraflar arasındaki bireysel iş sözleşmesinde oran kısmının boş bırakıldığını; ancak davacının kadroya geçiş tarihindeki ücretinin asgari ücretinin belirli oranda fazlası olduğu hususunun bordrolar ile de sabit olduğunu, konuya ilişkin uzman görüşlerinde taraflar arasında iş sözleşmesi bulunmasa dahi kadroya geçmeden önce asgari ücretin belli bir oranda fazlası ücret alan işçinin ücretinin kadroya geçtikten sonra rızası dışında düşürülemeyeceğinin belirtildiğini, davacının ücretinin rızası olmaksızın işverence tek taraflı düşürülmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 nci ve 62 nci maddelerine aykırılık teşkil ettiğini, emsal içtihatlar doğrultusunda davanın kabulü gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulü istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı işçinin kadroya alınması sırasında davacıya asgari ücretin belli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceği kararlaştırılmadığından İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen ve kadroya geçiş sırasında taraflar arasında iş sözleşmesi imzalanmadığı anlaşılan somut olay bakımından davacıya ödenmesi gereken ücretin tespiti ile fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacağının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 4857 sayılı Kanun'un 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.