Logo

9. Hukuk Dairesi2024/9671 E. 2024/14453 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinde meydana gelen düşüş ve fazla mesai, ulusal bayram, genel tatil, hafta tatili ve gece çalışması ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle işverenden alacaklarının tahsili istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının pandemi dönemi öncesinde haftanın 6 günü 08:00-17:00 saatleri arasında yaptığı çalışmalar bakımından yasal ara dinlenme süresi olan 1 saatlik sürenin mahsup edilerek haftalık 3 saat fazla çalışma ücretine hak kazandığının kabulü gerekirken, mahkemece yalnızca 24 saatlik çalışma yapılan dönemler bakımından fazla çalışma yaptığı kabul edilerek eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... ile dava dışı alt işverenler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacının alt işveren işçisi olarak davalı Bakanlığa ait işyerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışırken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin düşürüldüğünü, bundan dolayı ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı alacaklarının bulunduğunu, ayrıca davacının pandemi döneminde davalı Bakanlık tarafından yayımlanan genelge çerçevesinde 7, 10 ve 15'er günlük nöbetler ile gece gündüz yirmi dört saat kapalı sistem çalıştığını, bu çalışma şeklinde fazla çalışma yaptığını ve ulusal bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatili günlerinde çalıştığını, gece çalışması da yaptığını; ancak bu çalışmalara ilişkin zamlı ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacakları ile fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ücreti ve gece zammı ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı Bakanlığın talimatları gereğince Covid-19 salgınıyla mücadele kapsamında Kuruluşlarda 02.04.2020 tarihinde öncelikle 7 günlük sabit vardiya sistemine geçildiğini, akabinde sabit vardiya sisteminin 14 gün olarak uygulanmaya başlandığını ancak test sonucu pozitif çıkan personelin yerine ikame personel çalıştırılması gerektiğinden bazı personelin vardiyalarına devam etmek zorunda kaldıklarını, sabit vardiyada çalıştırılacak personelin konaklama, yemek ve diğer ihtiyaçlarının Kurum tarafından sağlandığını, personelin dinlenme zamanlarını Kurumda geçirdiklerini, ücret politikasının hukuka uygun olduğunu ve davacının ödenmeyen alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının sürekli işçi kadrosuna geçiş sürecinde imzalanan sözleşmede asgari ücretin belirli oran fazlasına yönelik bir düzenleme bulunmadığı, buna göre ücret farkına dayalı taleplerin reddi gerektiği, diğer alacaklar yönünden de ücret bordroları, puantaj kayıtları ile yasal mevzuat dikkate alınarak hazırlanan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu ve davacının buna göre de ödenmeyen fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı ile gece zammı ücreti alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; yapılan işin niteliği dikkate alındığında 24 saat aralıksız çalışma olgusunun kabul edilmesi gerektiğini, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları ile gece zammı alacaklarına ilişkin hesaplamaların hatalı yapıldığını, ücret farkı alacağından bağımsız olarak 11 saati ve gece 7,5 saati geçen çalışmaların ödenmediğini, pandemi nedeniyle yapılan aralıksız çalışmalar neticesinde hak kazanılan hafta tatili ücreti alacaklarının ödenmediğini, hükme esas alınan raporun ve dolayısıyla hükmün eksik incelemeye dayandığını, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının toplu iş sözleşmesindeki düzenlemelere uygun şekilde zamlı şekilde hesaplanması gerektiğini, davacının kadroya geçiş öncesi asgari ücretin yüzde fazlası ücret üzerinden çalıştığı sabit iken kadroya geçiş sonrası ücretin eksik ödendiğini, ücretin işverence tek taraflı şekilde düşürülmesi hukuka aykırı olduğundan ücret fark alacaklarının da hüküm altına alınması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının sürekli işçi kadrosuna geçiş sürecinde imzalanan sözleşmede asgari ücretin belirli oran fazlasına yönelik bir düzenleme bulunmadığı, fark alacakların reddinin yerinde olduğu, diğer alacaklar bakımından da ücret bordroları, puantaj kayıtları ile mevzuat dikkate alınarak hazırlanan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekeçesindeki gerekçelere ilâveten hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, davacının pandemi döneminde kapalı devre sistemi ile çalıştığını, davacının ilgili dönemde ne şekilde çalıştığına ilişkin tüm bilgi ve belgelerin getirilmesi istenmiş ise de davacının çalıştığı kurumun eksik bilgi ve belge gönderimi yaptığından davacının alacaklarının hesaplanamadığını; ayrıca hesaplamalarda fazla ödeme var ise sadece ilgili aydan mahsubu gerekirken davacıya yapılan tüm ödemeler toplanarak davacının hak kazandığı alacaklardan mahsup edilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve gece zammı ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.

3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22, 32, 41, 42, 44, 46, 47, 63, 68 ve 69 uncu maddeleri.

4. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan kök ve ek bilirkişi raporlarında, puantaj kayıtlarına ve 4857 sayılı Kanun'un 63 üncü maddesinde denkleştirmeye ilişkin düzenleme ile emsal Yargıtay içtihatlarına göre davacının genelde 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığı, haftada 1 gün izin kullandığı, bazı dönemlerde ise tek gece bazı dönemlerde ise çift gece şeklinde 24 saatlik vardiyalarda çalıştığı, 24 saatlik çalışmasının bulunduğu dönemlerde 3 saat fazla çalışma ücretine hak kazandığı, davalı tarafça yapılan ödemeler dikkate alındığında davacının ödenmeyen fazla çalışma ücreti alacağı bulunmadığı gerekçesiyle fazla çalışma ücretine hak kazanamadığı değerlendirmesine yer verilmiştir.

3. Ancak dosya kapsamında yer alan puantaj kayıtlarının incelenmesinde; davacının pandemi dönemindeki gündüz çalışmalarının denkleştirmeye tâbi olduğu kabul edilebilir ise de, pandemi dönemi öncesinde gündüz 08.00-17.00 saatleri arasında haftanın 6 günü yapmış olduğu çalışmalar bakımından yasal ara dinlenme süresi olan 1 saatlik sürenin de mahsup edilmesi neticesinde haftalık 3 saat fazla çalışma ücretine hak kazandığının kabulü gerekirken, davacının pandemi dönemi öncesindeki bu çalışmalarının dikkate alınmaksızın yalnızca 24 saatlik çalışma yapılan dönemler bakımından günlük 3 saat fazla çalışma yaptığının kabulü ile yapılan değerlendirme eksik incelemeye dayanmakta olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.