"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2024/26 E., 2024/226 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı asıl işveren Karayolları Genel Müdürlüğüne ait işyerinde alt işveren işçisi olarak çalıştığını, davalı İdarenin asıl işveren olduğunu, işyerinde Yüksek Hakem Kurulunun 02.10.2019 tarihli ve 2019/256 Esas, 2019/455 Karar sayılı kararıyla toplu iş sözleşmesinin uygulanmaya başlandığını, davacı tarafın sendika üyesi olduğunu, toplu iş sözleşmesinde düzenlenen alacakların işverence hiç ödenmediğini iddia ederek çocuk yardımı, yemek yardımı, yakacak yardımı, ... harçlığı, ikramiye ve ücret farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, sendikanın işçi adına dava açma yetkisinin araştırılması gerektiğini, İdarenin ihale makamı olduğunu, davacı ile işçi işveren ilişkileri olmadığını, yüklenici şirketler ile İdare arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, alacağa dayanak olan toplu iş sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, bu nedenle de toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ödeme yükümlükleri bulunmadığını, davacının rutin yol bakım ve onarım ile kar ve buz mücadelesi yapılması işine ait ihale kapsamında çalıştığını, ihalenin yapım ihalesi olduğunu, husumet itirazları olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 06.10.2022 tarihli kararı ile; davalı ... Müdürlüğüne ait bir kısım yolların bakım ve onarım gibi rutin işlerinin yapılan iş alım sözleşmeleri ile verildiği, sözleşme konusu karla mücadele, yol bakım vb. işlerin niteliği itibarıyla iş alımı kapsamında olduğu ve anahtar teslimi şeklinde olmadığı, davalı İdare ile yüklenici Şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, davacının toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihinde sendika üyesi olduğu gerekçesiyle bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 19.06.2023 tarihli kararı ile; davalı Kurum ile dava dışı Şirketler arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu; davalı İdarenin alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden ... yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumlu olmakla davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olduğunun kabulü ile hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu, davacının Yol İş Sendika üyesi olduğu, yüklenici Şirketler ile işyerinde yetkili sendika arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi kapsamında davacının alacağının bulunduğu, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara işletilen faiz türünde bir hatanın bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 13.12.2023 tarihli ilâmı ile; davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, 12.09.2019 tarihinde Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin 26 ncı maddesine göre işyerinde yemek verilmediğinde, davacıya ödenecek yemek bedelinin Yüksek Hakem Kurulu karar tarihi olan 12.09.2019 tarihinden itibaren belirlenmesi gerekirken yemek bedelinin 01.12.2018 tarihinden itibaren hesaplanmasının hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyulduğu belirtilerek ek bilirkişi raporu aldırılarak yemek ücreti yeniden hesaplanmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; İdarenin toplu iş sözleşmesi tarafı olmadığından talep edilen alacaklarından sorumlu olmadığını, müvekkili İdarenin ihale makamı olduğunu, dava kısmi dava olarak açılmasına rağmen son arabuluculuk tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; yemek yardımı alacağının hesaplanmasına ve yargı harçlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.
3. Değerlendirme.
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2. Davalı Kurum harçtan muaf olduğu hâlde İlk Derece Mahkemesince hüküm fıkrasının dokuzuncu bendinde davalıya harç yükletilmesi hatalı olmuştur.
3. Somut olayda davacı tarafça dosyaya vekâletnamenin sureti sunulmuştur. Vekâlet suret harcı 6100 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesi kapsamında yargılama giderleri arasında yer almadığından vekâlet suret harcına davacının katlanması gerekirken bu giderin davalıdan tahsiline karar verilmesi isabetsizdir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (9) numaralı bendinde yer alan "Davacı tarafından yatırılan 343,10 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ibaresinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine "Davacı tarafından yatırılan 334,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde davacıya iadesine, vekâlet suret harcı olan 8,50 TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına,” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.