"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 52. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 09.08.2007 tarihinden 30.09.2017 tarihine kadar davalı Şirketin gerçek işveren olduğu işyerinde değişik dava dışı alt işverenlerin işçisi olarak gösterildiğini, en son On İlaçlama Sağlık Hizmetleri İnşaat Elektrik Ticaret Limited Şirketi (On İlaçlama Şirketi) bünyesinde istihdam edilmiş olarak gösterildiğini, destek personeli olarak işe alınmasına rağmen sipariş uzmanı olarak çalıştığını, davalı Şirketin kendi bünyesinde çalıştırdığı işçiler ile aynı işi yaptığını, yapılan muvazaalı işlemler nedeni ile müvekkilinin haklarının kısıtlandığını, davacının davalı Şirket işçisi olduğunu ve muvazaanın tespiti ile davalı Şirketin kendi işçilerine ödeyip müvekkiline ödemediği sosyal haklar farkı, prim farkı ve ücret farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'înde bulunduklarını, davacının müvekkili Şirket işçisi olmadığını, dava dışı alt işveren şirketler işçisi olduğunu, asıl işi haberleşme hizmeti sunmak olan müvekkili Şirketin yardımcı işlerden olan destek hizmetlerinin alt işveren On İlaçlama Şirketi arasında imzalanan Destek Hizmetleri Sözleşmesi ile yürütüldüğünü, davacının müvekkili Şirket ile On İlaçlama Şirketi arasında imzalanan sözleşme gereğince promotör (tanıtım, satış yapan kişi) olarak çalıştığını, muvazaa iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, işçilerin değişen alt işverenler nezdinde çalışmaya devam etmesinin muvazaa sayılmadığını, davacının son alt işverence kendisine yapılan ödemeleri herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin kabul ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının farklı şirketler nezdinde davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı ile davacının sigorta bildiriminin yapıldığı şirketler arasında muvazaa olduğuna ilişkin dosyada delil bulunmadığı, davalı ile davacının sigorta kaydında gözüken şirketler arasında muvazaa olduğunun kanıtlanamadığı, dolayısıyla davacının davalı bünyesinde çalışan bir işçinin emsal ücretinden kaynaklı ücret farkı, prim farkı ve sosyal haklar alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalı ile müvekkilinin sigorta bildiriminin yapıldığı şirketler arasındaki muvazaa iddiasının ispatlandığını, davacı tanıklarının davacının davalı Şirket çalışanları gibi sipariş memuru olarak çalıştığını beyan ettiklerini, davacının davalı Şirket çalışanları ile aynı işi yapmasına rağmen farklı ücret uygulamasına maruz kaldığının tanık beyanları ile ispatlandığını, tüm deliller toplanmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının işe iade talebi ile davalı Şirkete ve dava dışı son alt işveren On İlaçlama Şirketine karşı dava açtığı, Mahkemece feshin geçersizliğine, davacının On İlaçlama Şirketi isimli alt işveren Şirket nezdinde işe iadesine karar verildiği, verilen kararın gerekçe kısmında davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu yönünde açıklama yapıldığı, bu karara karşı davacı tarafın istinaf yoluna başvurmadığı, sadece davalılar vekillerinin ayrı ayrı istinaf yoluna başvurdukları, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verildiği, davalı Şirketin alt işveren işçisi çalıştıran asıl işveren olduğu, davalı Şirket ile dava dışı son alt işveren On İlaçlama Şirketi arasında 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi anlamında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu, davacı tarafından muvazaa olgusunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl işveren alt işveren arasındaki ilişkinin 4857 sayılı Kanun'a uygun kurulup kurulmadığı veya muvazaaya dayanıp dayanmadığı, buna göre davacının baştan itibaren davalı ... işçisi sayılıp sayılamayacağı ve talep ettiği alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.