"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/765 E., 2024/800 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 4. İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/111 E., 2024/6 K.
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlığın diğer davalı Sendikanın müvekkili işyerinde toplu iş sözleşmesi imzalamak için gerekli şartları sağladığını tespit ettiğini ancak 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) yetki tespiti için aradığı koşulların mevcut olmadığını, müvekkili Şirketin bütün işyerleri ve bu işyerlerindeki toplam çalışan sayısının hatalı belirlendiğini, müvekkili Şirketin faaliyet alanının davalı Sendikanın faaliyet gösterdiği 12 sıra numaralı metal işkolu ile uyuşmadığını, davacı Şirketin çeşitli endüstriyel alanlarda hizmet veren bir kalite kontrol, eğitim ve danışmanlık firması olduğunu, müvekkilinin yapacağı işkolu tespit talebinin bekletici mesele yapılması gerektiğini beyanla davalı Sendikanın işyerinde çoğunluğu sağlayamadığını ileri sürerek davalı Bakanlığın 13.04.2023 tarihli ve 244164 sayılı yetki tespit yazısının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; yetki tespit başvuruları karşılanırken, işverenler tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimlerinin esas alınmakta olduğunu, SGK kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, Bakanlık ve SGK kayıtlarının incelenmesinde başvuru tarihi itibarıyla davacı Şirketin İşkolları Yönetmeliği'nin12 sıra numaralı metal işkolunda yer alan işyerlerinde toplam 223 işçinin çalıştığını, bu işçilerden 115'inin başvuran sendika üye olduğunu, davalı Sendikanın çoğunluğu bulunduğunu, davacıya ait işyerlerinin eksik belirlendiği iddiasının yerinde olmadığını, 1137911.041 ve 1098061.041 SGK işyeri sicil numaralı işyerlerinin farklı işkolunda yer aldığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde yer alan tüm iddiaların soyut nitelikte olduğunu, davacının farklı işkollarında yer alan işyerlerinin çoğunluk tespitinde göz önüne alınamayacağını, davacı Şirketin İşkolları Yönetmeliği'nin 12 sıra numaralı metal işkolunda yer alan işyerlerinde toplam 223 işçinin çalıştığını, bu işçilerden 115'inin müvekkili Sendikaya üye olduğunu, yetki başvuru tarihi itibarıyla sayısal çoğunluğu sağlandığını ve diğer iddiaların doğru olmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yetki tespitine konu davacıya ait ... ve ... SGK sicil numaralı işyerlerinin yetki tespit tarihinde hangi işkolunda kayıtlı olduklarının bildirilmesi ile işkolu tarihçelerinin davalı Bakanlıktan istenildiği, gönderilen kayıtların incelenmesinde yetki tespitine konu her iki işyerinin de yetki tespit tarihi itibarıyla İşkolları Yönetmeliği'nin 12 sıra numaralı metal işkolunda yer aldıklarının anlaşıldığı, davacının yetki tespitinde dikkate alınması gerektiğini ileri sürdüğü ... SGK sicil numaralı işyerinin İşkolları Yönetmeliği'nin 10 sıra numaralı ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar işkolunda, 1137911.041 SGK sicil numaralı işyerinin ise 04 sıra numaralı petrol, kimya, lastik, plastik ve ilaç işkolunda kayıtlı olduğu, işyerinde çalışan işçi sayılarına ilişkin olarak SGK dönem bordroları ile Bakanlık kayıtlarının örtüştüğü, yetki tespit tarihinde davacı işyerinde çalışan ve sendika üyesi olan işçi sayılarına göre davalı Sendikanın yarıdan fazla çoğunluğa sahip olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; yetki tespiti konusu işyerlerinin metal işkolunda faaliyet göstermediğini, Bakanlık tarafından dosyaya gönderilen prosedür dosyanın şifreli olması nedeniyle dosya içeriğine karar tarihinden sonra ulaşılmasının hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, müvekkiline ait bir kısım işyerlerinin dikkate alınmaması nedeniyle çalışan işçi sayısının hatalı tespit edildiğini, 07.06.2024 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan işkolu tespit kararının dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yetkili Sendikanın belirlenmesinde 6356 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi uyarınca, başvuru tarihinin esas alınacağı, yetki tespitine davacı Şirkete ait ... ve ... SGK sicil numaralı işyerlerinin konu olduğu, davalı Bakanlık tarafından davacı Şirkete ait söz konusu işyerlerinin yetki tespit tarihi itibarıyla12 sıra numaralı metal işkolunda tasnif edildiklerinin bildirildiği, yetki tespit başvuru tarihindeki kayıtlar esas alınarak yapılan yetki tespitinde bir isabetsizliğin bulunmadığı, yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki sürecinin başlamış olması nedeniyle davacı Şirket tarafından yapılan işkolu değişikliği tespitinin bir sonraki dönem için geçerli olabileceği, hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda dosyanın bilirkişiye tevdi edilemeyeceği, bu kapsamda İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme ...” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin ilgili fıkraları şöyledir:
“(1)Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.
(2) İşletme toplu iş sözleşmeleri için işyerleri bir bütün olarak dikkate alınır ve yüzde
kırk çoğunluk buna göre hesaplanır.
(3) İşletmede birden çok sendikanın yüzde kırk veya fazla üyesinin olması durumunda
başvuru tarihinde en çok üyeye sahip sendika toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.