Logo

9. Hukuk Dairesi2025/1208 E. 2025/1714 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının işe iade davasının kazanılmasını müteakip işe başlatılmaması sebebiyle talep ettiği boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının miktarı ile davalının yargılama giderlerinden sorumlu olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Daire, bozma ilamına uygun olarak hüküm kurulan boşta geçen süre ücreti ve diğer hakların miktarı ile davalı aleyhine hükmedilen yargılama giderlerinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.01.2013-31.12.2014 tarihleri arasında sayaç okuma işçisi olarak davalı Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (...) Genel Müdürlüğü nezdinde çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından feshedilmesi üzerine açılan işe iade davasının kabulüne karar verilerek Yargıtay onamasından geçmek suretiyle kesinleştiğini, müvekkili tarafından yasal süresi içerisinde işe iade talebiyle başvuruda bulunulmuş olmasına rağmen davalı işverence işe başlatılmadığını ileri sürerek işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, müvekkili İdarenin ihale makamı konumunda olduğundan işçilik alacaklarından sorumluluğunun bulunmadığını, davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile istihdam edildiğini ve işin bitimi nedeniyle iş sözleşmesi kendiliğinden sona erdiğinden tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının İdareye başvuruda bulunmaksızın dava açmasının hatalı olduğunu, davacının bünyesinde istihdam edildiği dava dışı yüklenici şirketler ile aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan söz konusu şirketlerin de davaya dâhil edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 17.05.2016 tarihli kararı ile; davacının davalı işverenlikte 01.01.2013-31.12.2014 tarihleri arasında fiilen çalıştığı, iş sözleşmesinin feshi üzerine açılan işe iade davasında davanın kabulüne karar verildiği ve Yargıtay tarafından söz konusu kararın onanarak kesinleştiği, davacının yasal süresi içerisinde işe iade başvurusunda bulunduğu, ancak davacının bir aylık yasal süre içerisinde davalı tarafça işe başlatılmadığı, dolayısıyla talep konusu alacaklara hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Mahkemenin 17.05.2016 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, boşta geçen süre ücreti ve diğer haklar bakımından hesaplanan miktar (asgari geçim indirimi hariç) 4.624,01 TL olduğu hâlde Mahkemece talep edilen miktarın tamamına hükmedilmek suretiyle daha fazlaya dair hüküm kurulmasının hatalı olduğu; ayrıca 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca davalı ... harçtan muaf olmamasına rağmen Mahkemece resen hükmedilmesi gereken harçtan muaf tutulmasının da hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bozmaya uyularak yapılan yargılamada, davacının 4.624,01 TL boşta geçen süre ücreti ve diğer haklara hak kazandığı kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup davalı ... aleyhine harca hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, cevap dilekçesindeki savunmalarını tekrar ederek davanın reddi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının hak kazandığı boşta geçen süre ücreti ve diğer hakların miktarı ile davalının yargılama harçlarından sorumlu olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.

Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2 hükmü atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi ile 439/2 hükmünde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

17.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.