"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 15.11.2016 - 30.08.2017 tarihleri arasında davalı ... Mühendislik Elektrik ... İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. (... Mühendislik Şirketi) vekiline, kayden diğer davalının asıl işveren olarak yürüttüğü Irak ülkesindeki yapım işinde terminasyon ustası olarak net 2.500,00 USD ücret ile çalıştığını iddia ederek ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Mühendislik Şirketi vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 15.11.2016 - 30.07.2017 tarihleri tarihleri arasında elektrik tesisat ve pano monitörü olarak müvekkili Şirketin yurt dışında bulunan işyerinde çalıştığını, aylık ücretinin net 1.650,00 TL olduğunu, müvekkili işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılmadığını, yapıldığında aylık hesap pusulalarında tahakkuk ettirilerek ödendiğini, davacının yıllık izinlerini kullandığını, davacının herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... (... Şirketi) vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının çalıştığı diğer davalıya işin niteliği ve yürütümü bakımından asıl işten bağımsız nitelikte olan bazı kısımların bölünerek anahtar teslimi şeklinde devredildiğini, müvekkili Şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.07.2021 tarihli kararı ile; davacı işçinin 15.11.2016 - 30.07.2017 tarihleri arasında aralarında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu anlaşılan davalılar bünyesinde çalıştığı, dosya kapsamı uyarınca davacının net 2.500,00 USD ücret aldığı, davalılar tarafından iş sözleşmesinin ihbar tazminatı ödenmemesini gerektirir şekilde sona erdiğine dair delil sunulmadığı, buna göre davacının ihbar tazminatına hak kazandığı, beyanlarına başvurulan tanık anlatımları uyarınca davacının ulusal bayram ve genel tatiller ile hafta tatillerinde çalıştığı ve fazla çalışma yaptığına ilişkin iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 09.07.2021 tarihli kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 03.05.2023 tarihli kararı ile; uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanmasında hata bulunmadığı, davacının kabul edilen ücretinin dosya kapsamına uygun olduğu, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunun dosya kapsamı ile sabit olduğu, davacının çalışma düzenini bilebilecek konumda olan tanıklarının birbirini destekleyen ortalama anlatımı, işin ve işyerinin özellikleri, bilinen sektörel çalışma koşulları, dosyada bulunan diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde; fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasında isabetsizlik bulunmadığı, talep edilen alacakların zamanaşımından etkilenmediği gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin 03.05.2023 tarihli kararının süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda; beyanlarına başvurulan tanık anlatımlarının dikkate alındığı belirtilerek davacının, haftada 6 gün 08.00-21.30 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenme kullanarak çalıştığı, ayda 3 hafta tatili gününde de aynı saatlerde çalışmasına devam ettiği, hafta tatili alacağı talebinin bulunduğu gözetildiğinde çalışılan hafta tatili günlerinde 7,5 saati aşan çalışma süresinin fazla çalışma süresine eklenmesi gerektiğinin kabulü ile fazla çalışma alacağı hesaplandığı; ne var ki bu kabulün dosya içeriğine uygun olmadığı, tüm dosya kapsamından davacının, haftanın 4 günü 08.00-21.00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenme ile, haftanın 2 günü ise 08.00-18.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenme ile çalıştığı, çalıştığı hafta tatili günlerinde mesaisinin 08.00-18.00 saatleri arasında olduğu ve 1 saat ara dinlenme süresi kullandığının anlaşıldığı, belirtilen çalışma saatleri esas alınarak ve çalışılan hafta tatili günlerinde 7,5 saati aşan çalışma süresi şimdiki gibi fazla çalışma süresine eklenerek fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, diğer yandan, somut uyuşmazlıkta taraflar arasında imzalanan 14.11.2016 tarihli iş sözleşmesinde fazla çalışmanın aylık ücrete dâhil olduğunun kararlaştırıldığı, yargılama aşamasında davalı tarafından savunulanın aksine, davacının gerçek aylık ücretinin iş sözleşmesinde yazılı olandan daha fazla olduğunun isabetli bir şekilde belirlendiği, hâl böyle olmakla birlikte, iş sözleşmesinde yazılı olan ücret miktarının asgari ücreti aşan kısmının dahi yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresini karşılayacak miktarda olduğunun anlaşılması karşısında; ücretin içinde ödendiği anlaşılan fazla çalışmanın ispatlanan fazla çalışmadan indirilmesi gerektiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada bozma kararı doğrultusunda değerlendirme yapıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... Mühendislik Şirketi vekili;
a. Uyuşmazlığa uygulanması gereken hukukun Irak hukuku olduğunu,
b. Irak hukukuna göre talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını,
c. Davacının ücretinin sözleşmede belirtildiği gibi olduğunu,
d. Kabul edilen çalışma saatlerinin ve çalışma düzeninin işçinin takatini aşar nitelikte ve hayatın olağan akışına aykırı nitelikte olduğunu,
e. Yapılan ödemelerin mahsubunun gerektiğini,
f. Uygulanan faiz türünün hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı ... Şirketi vekili;
a. Uyuşmazlığa uygulanması gereken hukukun Irak hukuku olduğunu,
b. Husumet itirazının dikkate alınmadığını,
c. Davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını,
d. Hesaplamalara esas ücretin hatalı belirlendiğini, davacının ücretinin TL olarak kararlaştırıldığını, bu nedenle alacakların USD üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğunu,
e. Kabul edilen çalışma saatlerinin ve çalışma düzeninin işçinin takatini aşar nitelikte ve hayatın olağan akışına aykırı nitelikte olduğunu,
f. Uygulanan indirim oranının yetersiz olduğunu,
g. Yargılama gideri ile vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu fazla çalışma ücreti alacağının ispatı ve hesaplanması noktasında toplanmaktadır.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
18.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.