Logo

9. Hukuk Dairesi2025/1549 E. 2025/2007 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, 2021 ve 2022 yıllarına ait ücretinin hesabında bireysel iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerinin nasıl uygulanacağı ve buna bağlı olarak fark ücret alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu ve kararda hukuka aykırılık bulunmadığı, ayrıca bozmaya uyularak verilen kararda karşı taraf lehine oluşan kazanılmış hakların ihlal edilmediği gözetilerek davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçtiğini, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin geçici 23. maddesinde Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilere de uygulanacağının hüküm altına alındığını, taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacıya her ay brüt asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılması gerektiğinin düzenlendiğini, ayrıca davacının ücretine toplu iş sözleşmesi uyarınca 6 aylık dönemlerde %4 oranında zam yapılması gerektiğini ancak davalı tarafça iş sözleşmesi dikkate alınmaksızın ücretlerin ödendiğini iddia ederek fark ücret, fark ilave tediye, fark ikramiye, fark fazla çalışma ücreti, fark ulusal bayram ve genel tatil ücreti, sosyal yardım ücreti, yol ücreti, teknik hizmet zammı farkı ücreti ile yakacak yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, 01.01.2019 tarihinden itibaren ücretlerin Bakanlıktan alınan görüş yazıları doğrultusunda işçilerin 31.12.2018 tarihinde almakta oldukları ücretlerinin %4 zamlı hâli ile ödendiğini, davacının herhangi bir ücret alacağı bulunmadığını, ikramiye ve ilave tediye ücretlerinin ödendiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14.04.2023 tarihli kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7. maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 14.04.2023 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 02.11.2023 tarihli kararı ile; kadroya geçirildiği sırada yapılan bireysel iş sözleşmesinde ücretin, asgari ücretin belli oranda fazlası olacağına dair düzenlemenin mevcut olduğu, ücret bordroları dikkate alındığında tahakkuk ve ödemelerde aylık ücretin eksik belirlendiği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 02.11.2023 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece; 2021 ve 2022 yıllarına ait ücretin nasıl belirlenmesi gerektiği açıklanarak, yapılan açıklama doğrultusunda denetime elverişli bilirkişi raporu aldırılarak ve usuli kazanılmış haklar gözetilerek fark alacakların bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği; diğer yandan dava dilekçesinde gerçek ücretinin tespiti talebiyle birlikte bu tespite bağlı olarak hak kazanılan fark ücret alacaklarının tahsilinin talep edildiği, davacının bu tespit talebinin ayrı bir dava değil, eda davasında ele alınması gereken bir ön sorun olduğu, Mahkemece tespite yönelik istek ayrı bir dava gibi değerlendirilip tahsil hükmünün yanında ayrıca tespit hükmü kurulmasının da hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda değerlendirme yapıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Davacının 2018 yılı asgari ücreti korunarak bu ücret üzerine %4 oranında ücret zammı yapıldığını, ücretin düşürülmesinin söz konusu olmadığını, davacının bir yandan bireysel iş sözleşmesinde diğer taraftan da toplu iş sözleşmesinde öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını,

2. Bireysel iş sözleşmelerinin toplu iş sözleşmeleri ile çelişemeyeceğini, davacının taleplerinin toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykırılık teşkil ettiğinden ve bireysel iş sözleşmesi hükümleri de istisnai etkiyi doğuracak nitelikte şartları taşımadığından davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 2021 ve 2022 yıllarına ait ücretin tespiti ile buna göre fark alacakların hesaplanmasına ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.