"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/3454 E., 2024/4288 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 74. İş Mahkemesi
SAYISI : 2024/281 E., 2024/19 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına (Bakanlık) bağlı Kütahya Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesinde iş üstlenen dava dışı alt işverenler nezdinde çalışmaktayken 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) ile 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçtiğini ve hâlen çalışmaya devam ettiğini, davacının Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası üyesi olduğunu, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin ücret kısmında ve sürekli kadroya geçişten önceki hizmet alım sözleşmelerinde davacının ücretinin brüt asgari ücretin yüzde fazlası üzerinden ödeneceği kararlaştırılmasına rağmen 01.01.2019 tarihi sonrasında bu kurala uyulmaksızın ücretlerin eksik ödendiğini ileri sürerek fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 02.04.2018 tarihinden itibaren sürekli işçi kadrosunda çalışmaya başlayan davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak üzerine %4 oranında zam yapıldığını, davacının ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek
bu ücrete %4 oranında zam uygulanmadığından ücretin düşürülmesinin söz konusu olmadığını, davacının kadroya geçiş aşamasında imzaladığı sözleşmenin ücret kısmının boş bırakıldığını, asgari ücretin değişen oranlarda fazlasını alacağına dair bir hükme yer verilmediğini, davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacağa hak kazanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7. maddesinde ücret ve ödeme şeklinin düzenlendiği ve düzenlemede işçinin aylık brüt ücretinin asgari ücretin yüzde kaç fazlası olacağının belirtilmediği, tekrar yazılan müzekkerelerde de oran belirlenen sözleşmenin gönderilmediği, taraflarca da sunulan sözleşme olmadığı, davacının ücretinin asgari ücretin belli bir oranı seviyesinde tespit edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince taraf delilleri toplanıp gerekli araştırma ve incelemenin yapıldığı, Kütahya İl Sağlık Müdürlüğü Kütahya Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi tarafından sunulan davacıyla imzalanan bireysel iş sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceğine dair hüküm bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yazışmalar neticesinde sözleşmenin 7. maddesinde ilgili kısmın boş bırakılarak bir oran kararlaştırılmadığının görüldüğü, davalı işverence davacının kadroya geçiş ücreti usulünce belirlendikten sonra toplu iş sözleşmesi zamlarının uygulandığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde;
1. Davacıya kadroya geçerken işveren tarafından iki tane belirsiz süreli iş sözleşmesi imzalatıldığını, bu sözleşmelerden birinde ücret maddesini belirleyen yüzde fazlası oranı boşken, diğerinde ücret asgari ücretin yüzde fazlasının oran kısmının dolu olarak belirlendiğini, dosyaya yüzde kısmı boş olan sözleşme sureti sunulduğunu, iki sözleşme aslının da dosyaya kazandırılarak inceleme yapılması gerektiğini,
2. Kaldı ki sözleşmedeki oran kısmı boş olsa dahi davacı ile aynı konumda olup kadroya geçen işçilere artış oranı uygulanarak ücret tespiti yapılırken davacıya yapılacak farklı muamelenin eşitlik ilkesine de aykırı olduğunu, zira davacı tarafından kadroya geçiş sürecinde imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde ve 375 sayılı KHK'nın geçici 23. maddesinde belirtildiği üzere aynı özlük hakları ile geçtiğinin açıkça ortada olduğunu,
3. Dosya içeriğinde bulunan ücret bordrolarında davacının aldığı ücretin asgari ücretin yüzde fazlası olduğunun açıkça belirtildiğini, belirsiz süreli iş sözleşmesinde açıkça ücretin yüzde fazlası ile ödeneceği belirtilmek suretiyle yüzde (%) simgesi konulduğunu, belirli bir miktarın rakamsal olarak ve mutlaka oransal olarak gösterilmesi gerektiği yönündeki bir yorumun hukukun ruhuna ve atıfta bulunma ve yorumlama statüsüne aykırı olacağını,
4. Davacının kadroya geçmeden önceki son ihale şartnamesi ve sözleşmesine göre asgari ücretin oransal fazlasını aldığından ve 696 sayılı KHK gereği ihale sözleşmeleri ile aldıkları tüm hakları ile birlikte geçiş yaptıklarından ve sonrasında da imzalanan bireysel sözleşmede de bu hakların ve tüm fer'îlerinin de korunarak aynı sistem üzerinden ücret ödeneceği yazıldığına göre davacının temel ücretinin her asgari ücret arttığında belirlenen asgari ücretin yüzde fazlası olacağını,
5. Davacının ücretinin düşürülmesine ilişkin bir rızasının bulunmadığını ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen davacının ücretinin tespiti ile buna göre dava konusu fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.