Logo

9. Hukuk Dairesi2025/1969 E. 2025/2502 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının yaptığı işin niteliği itibarıyla toplu iş sözleşmesi kapsamında idareci primine hak kazanıp kazanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, davacının (C) grubu idareci primine hak kazanabilmesi için kalite kontrol mührüne (Q veya QC) sahip olma ve fiilen kalite kontrol işi yapma şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği, somut olayda bu şartların birlikte gerçekleşmediği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin bozmaya uygun olarak verdiği ret kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/180 E., 2024/597 K.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Eskişehir 1. Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü Kalite Güvence Başkanlığı Kimya Laboratuvarında çalıştığını, sendika üyesi olduğunu, kimya laboratuvarında gelen numunelerin son kontrollerini yaptığını, sonrasında uygun/ret, veya faal/gayri faal olarak raporladığını, raporuna mühür, imza ve kaşe basarak sorumluluk yüklendiğini, yaptığı iş gereği idareci primi alacaklarının tahsili nedeniyle daha önce açtığı davanın kabul ile sonuçlanıp kesinleştiğini, ardından davacının yaptığı iş aynı olmasına, herhangi bir değişiklik olmamasına rağmen işverence daha önce verilen Q mührünün alınarak, yerine M mührü verildiğini, mühür adı değişse de yapılan işin değişmediğini, müvekkiline idareci primlerinin ödenmemesinin usul, kanun ve hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ederek toplu iş sözleşmesinin 52. maddesinin (d) bendi gereği idareci primi alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, 14.08.2012-18.02.2013 tarihleri arasında QA mührü kullandırılan davacıya, 18.02.2013 tarihinden sonra hiçbir mühür verilmediğini, davacının iddia edildiği gibi teknik kalite kontrol görevinde olması nedeniyle değil tüm personel gibi asli görevini yapmasından kaynaklı sorumluluğunun bulunduğunu, davacının dilekçesinde sözünü ettiği sorumluluğun ifa ettiği asli görevinden kaynaklandığını, davacıya ayrıca kalite ya da teknik kontrol görevi verilmediğini, bu sebeple idareci primi alacağına hak kazanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 07.02.2023 tarihli kararı ile; davacının yaptığı işler değerlendirildiğinde, kadro anlamında sorumluluğu teknik kalite kontrol görevinde olmamasına rağmen, diğer personeller gibi aslî görevini yapmakta olduğu, fakat yaptığı işin niteliğinin kalite kontrol faaliyetini de kapsadığı ve benzer önceki aynı işyerindeki çalışanların durumu ile birlikte değerlendirildiğinde idareci primine hak kazandığının anlaşıldığı, bilirkişi heyet raporuna itibar edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 0702.2023 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 12.10.2023 tarihli kararı ile; Dairenin gönderme kararı sonrasında İlk Derece Mahkemesince tarafların ibraz ettiği bilgi ve belgeler dosya arasına alınarak mahallinde keşif yapılmasına karar verildiği, bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek raporlar incelendiğinde Dairenin gönderme kararında belirtilen hususların genel itibarıyla karşılayacak nitelikte görüldüğü davacının toplu iş sözleşmesi uyarınca idareci primi almaya hak kazandığının anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesinin uyuşmazlığa uygulanacak hukuk kurallarının tespiti ile vakıa değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 12.10.2023 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, (C) grubu idareci primine hak kazanma için öncelikle kalite kontrol işleminin yapıldığını gösteren mühürlerin (somut uyuşmazlıkta Q ve QC) kullanılması gerektiği, buna göre hem kalite kontrol mührüne (somut uyuşmazlıkta Q ve QC) sahip olunması, hem de fiilî olarak kalite kontrol işinin yapılması gerektiği, somut olayda hem kalite kontrol mührüne (Q veya QC) sahip olma hem de fiilî olarak kalite kontrol işi yapma şartları birlikte gerçekleşmediğinden, davacının idarecilik primine hak kazanmadığının anlaşıldığı, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kabul edilmesi hatalı olduğu belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda değerlendirme yapıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Müvekkilinin fiilen kalite kontrol işi yapmasına rağmen davalı işveren tarafından (C) grubu idareci primi ödememek amacıyla Q mührü verilmeksizin çalıştırıldığını,

2. Müvekkilinin fiilen teknik kontrol işi yapmasına ve toplu iş sözleşmesinde açıkça teknik kontrol görevlilerine herhangi bir mühür kullanıp kullanmadıklarına bakılmaksızın (C) grubu idareci primi ödeneceğinin belirtilmesine rağmen işveren tarafından ilgili toplu iş sözleşmesi hükmü dolanılarak dava konusu prim alacağının kesilebilmesi için müvekkilinin yalnızca kağıt üzerinde kadro isminin değiştirildiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davacının idarecilik primine hak kazanmadığı ve talebin reddi gerektiği yönündeki bozma ilâmına uygun karar verilip verilmediği noktasındadır.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

11.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.