Logo

9. Hukuk Dairesi2025/2111 E. 2025/2619 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirketle arasında muvazaalı olduğu iddia edilen alt işverenlik ilişkisi nedeniyle, iş güçlüğü, ikramiye, sosyal yardım ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsil edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, daha önceki kararlarında davalı ve alt işveren arasındaki ilişkinin 01.09.2017 tarihine kadar muvazaalı olarak kabul edildiği ve davacının bu tarihe kadar olan alacaklarının davalıdan tahsil edilebileceği, bu tarihten sonrası için ise alt işverenlik ilişkisinin geçerli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/746 E., 2024/497 K.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalıya bağlı Dicle Barajı işyerinde çalıştığını ve Tes-İş Sendikası üyesi olduğunu, davalı tarafından 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesine aykırı olarak asıl işi bölmek suretiyle davacının işvereni konumunda gösterilen firmalara ihale edildiğini, ilk işe girdiği tarihten itibaren asıl işveren olan davalı Şirket çalışanı olduğunun Ankara 4. İş Mahkemesinin 2014/600 Esas sayılı dosyasında açtığı dava ile tespit edildiğini ve Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi denetiminden geçerek kesinleştiğini ileri sürerek, 22.05.2014 tarihinden dava tarihine kadar iş güçlüğü tazminatı, ikramiye, sosyal yardım, ilave tediye alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; ihale makamı olan davalı kuruma husumet yöneltilemeyeceğini, talep konusu alacaklardan davalı kurumun sorumlu olmadığını, davacının taşeron işçisi olduğunu ve geçerli asıl işveren-alt işveren ilişkisinden dolayı alt işveren işçilerinin davalı kurum işçilerine sağlanan haklardan yararlanamayacağını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 18.10.2018 tarihli kararıyla; taraflar arasında görülen Ankara 4. İş Mahkemesinin 2014/600 Esas sayılı dava dosyasında muvazaanın kabul edildiği, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi denetiminden geçerek kesinleştiği, davacının toplu iş sözleşmelerinden yararlanma hakkına sahip olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 18.10.2018 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 17.02.2021 tarihli kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 17.02.2021 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, 4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un (4628 sayılı Kanun) gerekli hâllerde üretim, iletim ve dağıtım tesislerinin işletilmesi ve bakım onarım işlerinin hizmet alımı yoluyla verilebileceğini, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanun'un (6446 sayılı Kanun) ise Kurul tarafından belirlenecek işlerin hizmet alımı yoluyla verilebileceğini öngördüğü, bu nedenle öncelikle dava konusu dönem içindeki tüm ihale sözleşmeleri ve şartnameler getirtilerek ihale ile verilen işin yardımcı iş olup olmadığı, asıl işin verilmesi hâlinde; ihale sözleşmelerinin tarihlerine göre sözleşme, 4628 sayılı Kanun döneminde ise "verilmesi gerekli" ve "üretim, iletim ve dağıtım tesislerinin işletilmesi ve bakım onarım işleri" ya da 6446 sayılı Kanun döneminde ise "Kurul tarafından belirlenen" işlerden olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, yapılacak araştırmada; verilen işin yardımcı iş niteliğinde olduğu ya da 4628 sayılı Kanun ile 6446 sayılı Kanun'un hukuki çerçevesinde işlem tesis edildiği, yapılan sözleşmelerle alt işverene fiilen verilen işin aynı olduğu, davacı işçinin de bu ihale ile verilen iş kapsamında çalıştırıldığı belirlendiğinde, davalı ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu sonucuna varılarak dava konusu ilave tediye ve ücret farkı alacaklarının şimdiki gibi reddedilmesi, 4628 sayılı Kanun ile 6446 sayılı Kanun'un hukuki çerçevesinde işlem tesis edilmediğinin, yapılan sözleşmeyle alt işverene fiilen verilen işin aynı olmadığının ya da davacının ihale ile verilen iş dışında çalıştırıldığının tespit edilmesi hâlinde ise davacının ilave tediye ve ücret farkına ilişkin alacaklarının hüküm altına alınması gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına ve dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılamada davacının çalışmasına ilişkin olarak ihbar olunan ... ile davalı arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olduğuna dair açılan davalarda muvazaa tespiti yapılarak kesinleştiği, davacının çalışmasının 01.09.2017 tarihine kadar muvazaalı kabul edildiğinden, davacının 01.09.2017 tarihine kadar alacaklara hak kazandığı, 01.09.2017 tarihinden sonraki dönemde ise ihbar olunan ... Mühendislik Enerji Temizlik Gıda İnşaat ve Ticaret AŞ ile davalı arasındaki hizmet alım sözleşmesi muvazaalı olmadığından davacının dava konusu alacaklara hak kazanamadığı, 09.02.2024 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan fark ücret, sosyal yardım, ilave tediye, ikramiye ve iş güçlüğü tazminatına karar verildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

a. 01.09.2017 tarihinden sonraki alacak taleplerinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu,

b. Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Davalı Şirketin, 6446 sayılı Kanun'un 22. maddesi ve Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği'ne göre asıl iş kapsamında da hizmet alımı yapabildiğini, muvazaanın bulunmadığını,

b. Davalı Teşekkül ihale makamı olduğundan sorumluluğunun bulunmadığını,

c. Toplu iş sözleşmesinden kaynaklı taleplerin müvekkiline karşı talep edilemeyeceğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının alacaklarının doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.