Logo

9. Hukuk Dairesi2025/2139 E. 2025/3820 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen davacının, kadroya geçişle birlikte ücretinin düşürüldüğü iddiasına dayalı ücret, ikramiye, ilave tediye farkı ile fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile gece çalışması ücretleri alacaklarının olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz başvurusunun miktar yönünden reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyiz itirazlarının ise yerinde görülmeyerek, ilk derece mahkemesi kararını kısmen kabul eden ve yeniden hüküm kuran bölge adliye mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/2681 E., 2024/2877 K.

DAVA TARİHİ : 06.12.2021

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 65. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/200 E., 2024/307 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Somut uyuşmazlıkta 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçen davacının ücretinin eksik ödendiği iddiasına bağlı fark alacak taleplerinin reddine karar verildiği, hükmün davalı bakımından temyiz kesinlik sınırını aşacak mahiyette ileriye yönelik bir etkisinin bulunmadığı anlaşılmıştır.

Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktarın, karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 378.000,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352/1-(b) hükmü uyarınca reddine karar vermek gerekir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile dava dışı alt işverenler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak davalı Bakanlığa ait işyerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışırken 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin düşürüldüğünü, bundan dolayı ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı alacaklarının bulunduğunu, ayrıca fazla çalışma yaptığını, ulusal bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatili günlerinde çalıştığını, gece çalışması da yaptığını, ancak bu çalışmalara ilişkin zamlı ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacakları ile fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve gece zammı ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücretinin sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra da ilgili düzenlemeler uyarınca eksiksiz ödendiğini, davacının ücret farkı ile buna bağlı ilave tediye ve ikramiye alacakları ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, gece çalışması ücreti alacaklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında yapılan sözleşmede herhangi bir miktar ve oran içermediğinden ve davacının toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretlerinin, ikramiye ve ilave tediye alacaklarını ödendiği, dolayısıyla bu alacak kalemlerinin reddi gerektiği, fazla çalışma ve hafta tatili alacakları davalı tarafça sunulan kayıtlar esas alınarak hesaplandığından indirim uygulanmadığı, ulusal bayram ve genel tatil ile gece çalışması alacaklarının ise ödendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının ileri sürdüğü itirazların yerinde olmadığını, öte yandan 31.10.2020 tarihinden sonra yapılan hesaplamalarda 15.01.2021 tarihinde imzalanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinin dikkate alınması gerektiğinden bu yönüyle davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulünün gerektiği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine ve davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Davacının ücretinin kadroya geçirilmeden önce asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden belirlendiğini, ücretinin düşürülmesine rızası bulunmadığını,

b. Gece zammı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına ilişkin hesaplamaların ve mahsupların hatalı yapıldığını,

c. Bilirkişi raporuna yaptıkları itirazın değerlendirilmediğini ileri sürmüştür.

2. Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verildiğinden, temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının bulunup bulunmadığı, fazla çalışma, hafta tatili, gece zammı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması hususundadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

A. Davalı Temyizi Yönünden

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

B. Davacı Temyizi Yönünden

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.