"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2022/737 E., 2023/163 K.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının otelin aşçısı olduğunu, 06.02.2017 tarihinde iş sözleşmesinin davalı tarafça haksız şekilde feshedildiğini, davacının çalıştığı süre boyunca cumartesi ve pazar günleri dâhil sürekli 08.00-22.00 saatleri arasında çalıştığını, fazla çalışma karşılığı hak edilen ücret alacağının eksik ödendiğini, bir yıllık çalışma süresince yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, yıllık izin ücretinin de eksik ödendiğini, müvekkili davacının çalışma süresince cumartesi ve pazar günleri 08.00-18.00 saatleri arasında çalışmasına rağmen hafta tatili karşılığı ücret alacaklarının da eksik ödendiğini ileri sürerek yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının işyerinde görev ve yükümlülüğünü ihlal ettiğini, tüm hakları ödenerek iş sözleşmesinin karşılıklı olarak sona erdirildiğini, davacının aşçıbaşı olarak çalıştığını, çalıştığı dönemde otelde konakladığını, davacının çalışma saatlerinin 16.00-22.00 saatleri arasında olduğunu, mutfak ekibinin çalışma gün ve saatlerini kendilerince düzenleyerek çalıştıklarını, davacının çalışma saatlerini kendisinin belirlediğini, genel olarak saat 16.00’da işe başlayıp 22.00'de çalışmanın sona erdiğini, fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini, yıllık izinlerinin tamamını kullandığını, davacının genel bayramlarda çalışmadığını, dinî bayram çalışmalarının ise ödendiğini, mutfak ekibinin hafta sonu izinlerini de kendilerinin düzenlediklerini ve kullandıklarını, davacının davalı Şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 13.06.2019 tarihli kararı ile; davacı tanıklarının davalı Şirkete karşı davası bulunduğundan beyanlarına itibar edilmediği, davacı tarafın ödemeye ilişkin beyanları, davalı tarafça sunulan bordrolar, ibraname ve banka kayıtlarının incelenmesi sonucunda davacının fazla çalışma ücreti ile yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığı; ancak bir kısım hafta tatili ücreti alacağı ödenmediğinden davacının söz konusu ücret alacağına hak kazandığı gerekçesi ile fazla çalışma ücreti ile yıllık izin ücreti alacağının reddine, hafta tatili ücreti alacağının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 13.06.2019 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 31.03.2022 tarihli kararı ile; başkaca delillerle desteklenmeden tek başına davacı ile menfaat birliği içindeki tanıkların anlatımlarına itibar edilemeyeceğinden İlk Derece Mahkemesinin bu yöndeki değerlendirmesinin yerinde olduğu, davacı tarafından davacının ödenenden daha fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda açıkça bir yemin teklifi sunulmadığından davacının bu yönü amaçlayan istinaf itirazının da yerinde görülmediği gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin 31.03.2022 tarihli kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 26.09.2022 tarihli kararı ile, dava dilekçesi içeriği, davalı tarafın beyanı ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının davalıya ait otelde aşçıbaşı olarak çalıştığı, işyerinde ikinci bir aşçıbaşı çalıştığının da ispatlanmadığı, bu durumda her ne kadar davacı tanıklarının davalı aleyhine açılmış davalarının bulunduğu gerekçesiyle tanık beyanlarına itibar edilmemişse de davacının işinin niteliği de dikkate alındığında başkaca delillerle desteklendiği anlaşılan tanık beyanlarına itibar edilerek davacının dava dilekçesindeki çalışma düzenine ve ödemeye ilişkin ifadeleri ile tanık beyanları ve dosya kapsamı göz önünde bulundurularak davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tanık beyanları, bordrolar ve ödemeye ilişkin kayıtlar ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının 08.00-22.00 saatleri arasında çalıştığı, iki ayda bir hafta tatili kullandığı, dinî bayramlar dâhil tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmaya devam ettiği, dosya kapsamında yer alan ücret bordroları ve banka kayıtları dikkate alındığında davacıya yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra bakiye fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde;
1. Davalı aleyhine aynı nitelikte davaları bulunan tanıkların davacı ile ortak menfaatleri bulunduğundan beyanlarının hükme esas alınmasının hatalı olduğunu,
2. Dosya kapsamında söz konusu tanıkların beyanlarını destekleyen hiçbir delil bulunmadığını, zira otelin doluluk oranı, kapasitesinin ikinci bir aşçıbaşı çalıştırmaya elverişli olmadığını, otelin doluluk oranının düşük olması ve zarar etmesi sebebiyle işletmenin 2021 yılında kapandığını,
3. Davacıya yapılan tüm ödemelerin eksiksiz olduğunu,
4. Aynı bilirkişi tarafından hazırlanan kök ve ek rapor arasında ciddi farklılıklar bulunduğunu, bilirkişiye yönelik itirazların İlk Derece Mahkemesince dikkate alınmadığını ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
17.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.