"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/534 E., 2024/153 K.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7. maddesinde, asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekirken sözleşmeye aykırı olarak davacının ücretinin asgari ücret seviyesine çekilmek ve bu ücrete %4 zam uygulanmak suretiyle eksik ödendiğini ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı ücret, ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücretinin sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra da ilgili düzenlemeler uyarınca eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 02.02.2023 tarihli kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7. maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 02.02.2023 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 07.06.2023 tarihli kararıyla; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 07.06.2023 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, Cumhurbaşkanı tarafından Aralık ayı ilave tediye alacağının ödeme tarihi 17.12.2021 olarak açıklanmış olduğundan, arabuluculuk son tutanak tarihi olan 26.11.2021 tarihi itibarıyla henüz muacceliyet oluşmadığı hâlde Aralık 2021 dönemi için ilave tediye ücretinin hüküm altına alınmasının isabetsiz bulunduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyulmak suretiyle yürütülen yargılama neticesinde, yeniden yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuştur.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde;
1. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama esnasında yapılan duruşmalarda davacı tarafı temsilen ve davacı vekili olduğunu iddia eden avukatlara ait dosyada herhangi bir yetki belgesi olmadığını ve yetki belgesine istinaden suret harcı ve vekâlet pulu harcı yatırılmadığını, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini,
2. Bilirkişi raporunda, dava dilekçesinde talep edilen miktarın brüt mü net mi olduğunun açıkça belirtilmemiş olduğunun tespit edildiğini, buna rağmen davacının talep ettiği alacaklara ilişkin hesaplamaların brüt ücretinden yapıldığını,
3. Bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların arabuluculuk başvuru tarihine kadar yapılması gerekirken arabuluculuk son tutanak tarihine kadar yapılmasının hatalı olduğunu,
4. Davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, davacının bir yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük brüt ücretin esas alınmasını bir yandan da toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını, bu durumda işçilere hem asgari ücrete yapılan zammın hem de toplu iş sözleşmesinden kaynaklı zammın yapılması gibi (çifte zam) bir durum oluşacağını ve ücretlerin fahiş bir hâl alacağını,
5. İddia edilenin aksine davacının ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 oranında ücret zammı uygulanmadığını, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 2018 yılı ücreti korunarak bu ücret üzerine %4 oranında ücret zammı yapıldığını, ücretin düşürülmediğini,
6. Faiz oranları ve başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ilave tediye alacağının hesaplanmasına ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harcın alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
08.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.