"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2024/237 E., 2025/9 K.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Şirketin alt yüklenici olarak üstlendiği Irak/Erbil Khabat Termik Elektrik Santrali işinde, 09.11.2016-05.04.2018 tarihleri arası mekanik türbin ekipman montaj formeni olarak çalıştığını, ücretinin 3.250,00 USD olduğunu, ancak sözleşmede ücretin düşük gösterildiğini, gerçek ücret ile sözleşme ücreti arasındaki farkın bordrolarda fazla çalışma, hafta tatili ücreti gibi diğer işçilik alacaklarına dağıtılmak suretiyle davacıya ödendiğini, ücretlerin bankadan ödendiğini; aylık yaklaşık 200,00-300,00 USD arası avans kullandırıldığını, geri kalanının bankaya yatırıldığını, üç öğün yemek ve barınmanın işverence sağlandığını, iş sözleşmesinin davalı işverence haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, şantiyenin bulunduğu ülkede yaşanan terör olayları nedeniyle işverence yılda net iki aylık ücret tutarında sadakat primi ödendiğini, sabah saat 07.00'de çalışmaya başladığını ve işin duruma göre akşam saat 21.00 veya 22.00'ye kadar çalıştığını, çalışma saatlerinin mevsim durumuna ve hava sıcaklığına göre değiştiğini, ayda iki gün hafta tatili kullanabildiğini, dinî bayramların birinci günü hariç diğer ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, benzer davalarda davalı tanık beyanları ile işyerinde fazla çalışma yapıldığının ispatlandığını, iş sözleşmesinde davacıya baskı ve yıldırma ile imzalatılan belgelerin geçersiz olduğunu ileri sürerek ihbar tazminatı, sadakat primi, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, ücret ve hizmet süresine ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacının hizmet süresinin Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) bildirildiği kadar olduğunu, iş sözleşmesinde belirtilen ücretle çalıştığını, talep edilen faize itiraz ettiklerini, sadakat primi uygulamasının bulunmadığını, ihbarname ile davacıya ihbar öneli tanındığını, davacının fazla çalışma yapmadığını, hafta tatillerinin kullandırıldığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılmadığını, davacının fesih sırasında ibraname ve feragatname imzaladığını, kıdem tazminatının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.06.2022 tarihli ve 2021/249 Esas, 2022/301 Karar sayılı kararı ile; davalı nezdindeki hizmet süresi 1 yıl 4 ay 26 gün olan davacının son ücretinin net 3.250,00 USD, brüt 4.546,04 USD olduğu, yemek ve barınma yardımı ilavesi ile toplam brüt ücretinin 5.220,28 USD olduğu, 06.04.2018 tarihli "İbraname Feragatname" başlıklı belgede işten çıkış nedeninin iş bitimi olarak belirtildiği, davacı lehine kıdem ve ihbar tazminatı hesaplaması yapıldığı, ibranamenin imzasız olduğu, işin sona ermesinin fesih için haklı neden sayılamayacağı ve davalının ispat yükünü yerine getiremediği anlaşılmakla; davacının ihbar tazminatına hak kazandığı, davacı tarafça sunulan belgeler ve dinlenen tanıkların ortak beyanlarından davacıya yılda iki aylık ücret tutarı toplamında sadakat primi ödeneceğinin tespit edildiği, ücret bordrolarında tahakkuk ettirilen fazla çalışma ve hafta tatili ücretlerinin davacının aylık ücretinin diğer hak ve alacaklara dağıtılmak suretiyle ödenen asıl ücretler olduğu tespit edildiğinden imzasız ücret bordroları ile tahakkuk ettirilen miktarların hesaplanan miktardan mahsup edilmediği, davacının fazla çalışma yaptığının ve ayda iki hafta tatilinde çalıştığının, dinî bayramların birinci günü hariç diğer tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek mükerrer hesaplamaya neden olmayacak şekilde hesaplama yapıldığının anlaşıldığı, bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 13.02.2024 tarihli ve 2022/3638 Esas, 2024/292 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin 13.02.2024 tarihli kararının süresi içinde davalı Şirket vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, 12.06.2024 tarihli ve 2024/6183 Esas, 2024/9683 Karar sayılı karar ile; davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra davacının, Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan bir ülkede çalıştığı dikkate alınarak ücreti brütleştirilirken dosya kapsamından tespit edilen net ücretine 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi gereğince yalnızca %5 oranında genel sağlık primi eklenmek sureti ile hesaplama yapılması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyulmasına karar verilerek bilirkişiden ek rapor alındığı, banka kayıtları, tanık beyanları, davacı tarafça sunulan belgeler, yurt dışı giriş çıkış kayıtları ve ücret bordroları birlikte değerlendirilerek davacının iş sözleşmesinin fesih tarihindeki ücretinin net 3.250 USD, %5 genel sağlık sigortası primi eklenmek suretiyle de brüt 3.412,50 USD olduğu, davacı tarafça ibraz edilen emsal yargı kararları, emsal dosyalarda dinlenen davalı tanık beyanları ve taraf tanık beyanlarından işverence yılda iki aylık ücret tutarında sadakat primi ödemesi yapıldığı tespit edilmekle 534,24 USD sadakat primi ve üç öğün yemekle barınma karşılığı olarak 140,00 USD'nin eklenmesi sonucunda davacının giydirilmiş brüt ücretinin 4.086,74 USD olduğu belirtilerek bozma dışı kalan hususlarda bozma öncesi karar gerekçesi tekrar edilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
Davalı vekili temyiz dilekçesinde;
1. Mahkemece zamanaşımı def'ine itibar edilmeden karar verildiğini,
2. Hükme esas alınan bilirkişi raporunun hukuka aykırı olduğunu, bu rapora karşı itiraz dilekçelerinde yer alan beyanlarının değerlendirilmediğini,
3. Doğrudan davacı tarafın beyanları ile yargılama yapıldığını, yargılama aşamasında dinlettikleri tanık beyanlarının dikkate alınmadığını,
4. Çalışma süresinin hatalı tespit edildiğini, somut gerçeğe aykırı işten çıkış tarihinin kabul edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, iki aylık deneme süresinin dikkate alınmadığını,
5. Giydirilmiş ücret hesabının hatalı yapıldığını, davacının iş sözleşmesinde yazılı ücretle çalıştığını, ücretin davacı imzasını taşıyan yazılı belgeler ile sabit olup bu konuda ihtilaf bulunmamasına rağmen yalnızca davacı yanın iddialarının ve sunmuş olduğu belgelerin dikkate alındığını, barınma ve iaşe tutarının neye göre belirlendiğinin açık olmadığını,
6. Davalı işyerinde sadakat primi ödenmesi yönünde bir uygulama bulunmadığını, bu hususun dinlettikleri tanık tarafından da açıkça ifade edildiğini, davacının da bu husustaki iddiasını ispata yarar delil ortaya koyamadığını, aksi kabul edilse bile istisnai ve tek seferlik bir uygulama olduğu anlaşılan bu durumun işyeri uygulaması hâline gelmediğini,
7. Davacının haftanın yedi günü çalıştığı değerlendirmesiyle yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, davacının fazla çalışma yapmadığı gibi hafta tatillerini kullandığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalışmadığını,
8. Davacı tarafından imzalanan ibraname ile davacıya ihbar öneli tanındığından davalı aleyhine ihbar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; yurt dışında çalışan davacının net ücretinin brüt tutarının hesaplanmasına ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 08.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.