"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2024/5 E., 2024/28 K.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından düzenlenen raporda müvekkili ile ... ... Madencilik San. ve Tic. AŞ (... AŞ) arasındaki ilişkide muvazaanın mevcut olduğu sonucuna varıldığını belirterek Teftiş Kurulunun raporundaki muvazaa bulunduğuna yönelik tespitin geçersiz olduğunu ileri sürerek asıl işveren alt işveren sözleşmesinin muvazaalı olmadığının tespiti ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulunun 14.07.2021 tarihli ve 9873İNC-21 10547 İNC-24 sayılı raporunun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; uyuşmazlık konusu olayda iptali talep edilen inceleme raporunun tek başına bir yaptırım hükmü ihtiva etmediğini, rapor kendisine iletilen ilgili Türkiye İş Kurumu İl Müdürlüğünün idari para cezası tesisini gerçekleştireceğini, idari para cezası denetiminin sulh ceza hâkimliğince denetleneceğini, bu nedenle raporun iptalinin talep edilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, söz konusu teftişin hukuka ve mevzuata uygun olarak yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.09.2022 tarihli kararı ile; asıl işveren Şirket ile alt işveren arasında yapılan anlaşma çerçevesinde alt işverenin işçilerinin gerçekleştirdiği faaliyetlerin asıl işverenin uzmanlık gerektirmeyen bir bölümünde çalışıp çalışmadıklarının incelenmesi gerektiği, dosyada yer alan tüm deliller, iptali istenen teftiş raporu, tanık beyanları ve bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde; Metal-San alt işvereni bünyesinde çalışan işçilerin asıl işverene ait işlerde de çalıştırıldığı, emirlerini ... Firmasının vardiya amirinden aldıklarının anlaşıldığı, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2. ve 3. maddeleriyle Alt İşverenlik Yönetmeliği hükümlerine aykırı bir şekilde muvazaalı asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 14.09.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 24.02.2023 tarihli kararı ile; davacı işçilerinin yaptığı işlerin asıl işin bir bölümü olduğu, yardımcı iş sayılamayacağı, yapılan işlerin ayrı bir teknolojik uzmanlık gerektirmediği, aynı işte asıl işveren işçileri ile birlikte çalışma hususu sabit olduğundan davacı ile dava dışı Şirket arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu yönündeki tespitin yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin 14.09.2022 tarihli kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, somut olayda uyuşmazlığın davacı asıla ait olan Metal-San Şirketi ile dava dışı ... AŞ arasında imzalanan "Bakım ve Onarım Hizmetleri ile İnşaat ve Tamirat İşleri Sözleşmesi" uyarınca asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında toplandığı, somut uyuşmazlıkta davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkili tarafından kurulan Metal San Şirketi ile dava dışı ... AŞ arasında "Bakım ve Onarım Hizmetleri ile İnşaat ve Tamirat İşleri Sözleşmesi" imzalandığını, sözleşme gereği müvekkili tarafından ... AŞ'ye fabrika işyerindeki teknik bakım ve onarım işleri ile devamlılık arz etmeyen fabrika ve idari bina ile eklentilerindeki çatı onarımı, çit yapımı ve benzeri yapım ve onarım işleri ile ilgili hizmet verildiğini, bu işlerden çatı onarımı, çit yapımı gibi işlerle ilgili sunulan hizmetlerin ... AŞ'nin asıl işi veya yardımcı işi olmayıp bağımsız bir iş olduğunu, müvekkilinin bağımsız işveren olduğunu, müvekkili tarafından sunulan hizmetin ... AŞ'nin yardımcı işlerine ilişkin olduğunun teftiş raporunda da belirtildiğini, teftiş raporunda muvazaa kriteri olarak ... AŞ işçilerinin de bakım onarım ustalık belgesine sahip olarak müvekkilinin aldığı işlerde çalışmalarının gösterildiğini, asıl işverenin işçilerinin alt işverene verilen işlerde işçi çalıştırma yasağının sadece asıl işin bir bölümünün alt işverene verilmesi hâlinde söz konusu olduğunu, yardımcı işlerde asıl işveren ve alt işveren işçilerinin birlikte çalıştırılmalarına bir engel bulunmadığını belirterek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulunun 14.07.2021 tarihli ve 9873İNC-21 10547 İNC-24 sayılı raporunun iptaline karar verilmesini istediği, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince davalılar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğuna karar verilmiş ise de yapılan değerlendirmelerin yerinde olmadığı, somut uyuşmazlıkta dava dışı ... AŞ'nin asıl işinin bentoit (kil) üretimine ilişkin olduğu, davacı asıl ile dava dışı ... AŞ arasında imzalanan "Bakım ve Onarım Hizmetleri ile İnşaat ve Tamirat İşleri Sözleşmesi" kapsamında davacı asıla ait Metal San Şirketi işçilerinin dava dışı ... AŞ bünyesinde yaptıkları çalışmanın ... AŞ'nin yardımcı işine ilişkin olduğunun dosya kapsamı ile sabit olduğu, yukarıda açıklandığı üzere asıl işveren alt işveren ilişkisinin sınırlandırılması yönünde kanun koyucunun amacından da yola çıkılarak asıl işin bir bölümünün alt işverene verilmesinde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler ölçütünün bir arada bulunması şart ise de yardımcı işin alt işverene verilmesinde bir sınırlama bulunmadığı, yardımcı işin bölünebileceği ve yardımcı işte asıl işverenin işçileri ile alt işveren işçilerinin birlikte çalışmasını engelleyen bir düzenlemenin de bulunmadığı, bu nedenle asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığına ilişkin kabulün hatalı olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda değerlendirme yapıldığı belirtilerek davacının itirazının kabulü ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının 14.07.2021 tarihli ve 9873İNC-21 10547 İNC-24 sayılı raporunun iptaline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde;
1. Bozma kararında bakım ve onarım işlerinin yardımcı iş olduğu ve asıl iş olmadığı belirtilmiş ise de bu hususun hatalı olduğunu,
2. Bakım ve onarım işinin her ne kadar ana üretim işine dâhil olmasa da bu makinelerin bakımı ve onarımı olmazsa üretim zincirinin aksayacağını, temizlik ya da yemek gibi bir yardımcı bir iş olmadığını, asıl işe göbekten bağlı, olmazsa olmaz bir iş olduğunu,
3. Asıl işin bir bölümünde işletme ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerin alt işverene devredilebileceğini, anılan düzenlemede baskın öğenin "teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren" işler olduğunu, işletmenin ve işin gereğinin ancak teknolojik nedenler var ise göz önünde tutulacağını, dolayısıyla söz konusu hükümdeki şartlar gerçekleşmeden asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi hâlinde asıl işveren alt işveren ilişkisi geçersiz olacağını ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 4857 sayılı Kanun'un 92. maddesine göre teftiş raporunun iptalinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
08.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.