"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekirken davalı tarafından sözleşmeye aykırı ücret belirlendiğini ve eksik ödeme yapıldığını iddia ederek fark ücret, fark ikramiye, fark ilave tediye ve fark fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, belirsiz alacak davası olarak açılması nedeniyle hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerektiğini, 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçiş sonrası işçi ücretlerinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak belirlendiğini, davacının ücretinin düşürülmesi gibi bir uygulama söz konusu olmadığından dava konusu alacaklara hak kazanamayacağını, yanı sıra talep edilen faiz oranı ile faiz başlangıç tarihlerinin de hatalı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 06.10.2022 tarihli kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair açık düzenleme olduğu gerekçesiyle fark alacak taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 06.10.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 28.12.2023 tarihli kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, davacı işçinin 2021 ve 2022 yılı ücretinin hesaplanmasının hatalı olduğu, 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi ile 03.02.2022 tarihli 2021 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Anlaşma Protokolü’ne Ek Çerçeve Anlaşma Protokolü'nün ilgili hükümlerinde belirtilen usul ve esaslara uygun olarak aldırılacak denetime elverişli bilirkişi raporuna göre ücretin tespit edilmesi ve buna göre usuli kazanılmış haklar da gözetilerek fark alacakların bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiği ile 31.10.2020 tarihinde sona eren toplu iş sözleşmesinin art etkisi bulunmadığı hâlde hükme esas alınan bilirkişi raporunda, Yüksek Hakem Kurulu kararıyla uygulanan toplu iş sözleşmesinin art etkisi bulunduğu kabul edilerek 2021 yılı için beşer gün üzerinden ikramiye alacağının hesaplanmış olmasının hatalı olduğu gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyulduğu açıklanarak, bozma sonrası alınan 20.09.2024 tarihli bilirkişi ek raporunun hükme esas alındığı ve usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak önceki gibi hüküm kurulduğu gerekçesiyle yeniden yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde;
1. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ilgili yazıları doğrultusunda işçilere zam yapıldığını, davacı işçinin fark alacağı bulunmadığını,
2. İlave tediye alacağının da reddi gerektiğini,
3. Hüküm altına alınan miktarların fahiş olduğunu,
4. Davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının ve sonradan ıslah ile talep konusunun arttırılmasının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca mümkün olmadığını,
5. Tüm taleplerin zamanaşımına uğradığını ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile fark alacaklarının bulunup bulunmadığına, varsa alacakların hesabına ilişkindir.
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde, 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin "Ücret Zammı" başlıklı 33. maddesi uyarınca, bireysel iş sözleşmesi doğrultusunda belirlenen 01.01.2021 tarihindeki temel ücrete %12 oranında ücret zammı uygulanması isabetli olmuştur. Ancak davacının 01.07.2021 tarihindeki ve 01.01.2022 tarihindeki ücret seviyesinin hatalı zam oranları esas alınarak tespit edildiği anlaşılmıştır. Şöyle ki 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin "Ücret Zammı" başlıklı 33/II-(b) hükmüne göre 01.07.2021 tarihinde işyerlerinde çalışmakta olan işçilerin 30.06.2021 tarihindeki günlük brüt ücretlerine, 01.07.2021 tarihinden geçerli olmak üzere %5 oranında zam yapılacağı ancak ... Kurumunun 2003=100 Temel Yılı Tüketici Fiyatları Türkiye Geneli Aralık 2021 indeks sayısının, Haziran 2021 indeks sayısına göre değişim oranının %5'i aşması hâlinde aşan kısmın tamamının ikinci yıl birinci altı ay ücret zammı oranına ilave edileceği belirtilmiştir. Bu durumda davacının 01.07.2021 tarihindeki ücreti tespit edilirken toplu iş sözleşmesi hükmü gereği 30.06.2021 tarihindeki ücrete sadece %5 oranında zam uygulanması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda Aralık 2020-Haziran 2021 tüketici fiyat endeksinin %5'i aşması hâlinde aşan kısmının tamamının ücret zammına ilave edileceği gerekçesiyle %8,4527 oranında bir zam yapılarak toplu iş sözleşmesinin ilgili hükmü hatalı değerlendirilmiştir.
01.01.2021-31.12.2022 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinin 33/II-(c) hükme göre ise ikinci yıl birinci altı ay zammı belirlenirken, 31.12.2021 tarihindeki ücrete 01.01.2022 tarihinde başlayan dönemdeki ilk altı ay için %5 oranında ücret zammı ile toplu iş sözleşmesinin 33/II-(b) hükmünde belirtilen enflasyon farkı (%20,47) ve bu şekilde bulunan son ücrete 03.02.2022 tarihli 2021 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Anlaşma Protokolü’ne Ek Çerçeve Anlaşma Protokolü (III) uyarınca %2,5 oranında zam uygulanmalıdır. Bu durumda davacı işçinin 01.01.2022 tarihindeki ücreti tespit edilirken yapılacak iş 31.12.2021 tarihindeki ücretine toplam %25,47 oranında zam yapıldıktan sonra bulunacak ücrete anlaşma protokolü gereği %2,5 oranında daha zam uygulamaktan ibarettir. Buna rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda, toplu iş sözleşmesinde Aralık 2021 tüketici fiyat endeksinin %5'i aşması hâlinde aşan kısmın tamamının ücret zammına ilave edileceğinin öngörüldüğü ve buna göre %42,31 oranına ilave %2,5 zam oranı ile toplam %44,81 zam uygulanması gerektiği şeklinde hatalı bir kabulle hesaplama yapıldığı görülmüştür.
Bu dosyada yapılacak ücret tespitinin ileriye yönelik etkisi göz önüne alındığında Mahkemece konusunda uzman bilirkişiden rapor aldırılmak suretiyle yukarı paragraflarda açıklanan oranlar nispetinde davacı işçinin 01.07.2021 ve 01.01.2022 tarihlerindeki ücret seviyeleri doğru şekilde tespit edilmeli; usuli kazanılmış haklar da gözetilerek davacının fark alacaklarının bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
04.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.