Logo

9. Hukuk Dairesi2025/267 E. 2025/1016 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İş sözleşmesine uygulanacak hukuk ve işçilik alacaklarının zamanaşımı nedeniyle talep edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yabancı ülkede yapılan iş sözleşmesine, taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması bulunmayan dönem için mutad işyeri hukuku, anlaşma bulunan dönem için ise seçilen hukukun uygulanması ve bu doğrultuda Bölge Adliye Mahkemesi'nin usulüne uygun olarak Rusya Federasyonu hukukunu uygulayarak zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar vermesi doğru bulunarak, hüküm fıkrasındaki Yargıtay ilamına atıf yapılmasına ilişkin kısım düzeltilerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait yurt dışı projelerde 1993-2016 yılları arasında kalıpçı grup kalfası olarak net 2.750,00 USD sabit ücret ile çalıştığını, davalı işyerinde fazla çalışma yapıldığını ayrıca müvekkilinin hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, fakat karşılığı ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iş görme borcunu yabancı bir ülkede ifa etmesi sebebiyle taraflar arasındaki ilişkide yabancılık unsurunun bulunduğunu, uyuşmazlığa yabancı ülke hukukunun uygulanması gerektiğini, zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul 15. İş Mahkemesinin 28.01.2021 tarihli kararı ile; davacının davalı işveren nezdinde 14 yıl 8 ay 9 gün çalışmasının bulunduğu, ücretinin 2.750,00 USD olduğu, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin davalı tarafça ispat edilemediği, davacının 159 gün yıllık izin hakkının bulunduğu, çalışma saatleri yönünden tanık anlatımlarına itibar edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 28.01.2021 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli kararı ile yabancı hukukun somut olayda uygulanmasının mümkün olmadığı, dosya içerisinde bulunan ücret bordrolarına göre davacının ücretinin İlk Derece Mahkemesince doğru tespit edildiği, yıllık izin ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya 2015 yılı Mayıs ayı bordrosunda ödenen tutarın mahsup edilmediği, dolayısıyla bu tutarın mahsubu ile yıllık izin ücreti alacağının hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, 5718 Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 27/1 hükmü kapsamında hukuk seçimi anlaşması bulunan 14.01.2013 tarihinden sonraki çalışma döneminde Rusya Federasyonu hukukunun, hukuk seçimi anlaşması bulunmayan 14.01.2013 tarihinden önceki çalışma döneminde mülga 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 24/2 hükmü ile 5718 sayılı Kanun’un 27/2 hükmü kapsamında mutad işyeri hukuku olan Rusya Federasyonu hukukunun uyuşmazlıkta uygulanması gerektiği, hâl böyle olunca, uzman bir bilirkişiden de denetime elverişli rapor alınmak suretiyle dosya kapsamındaki delil durumu birlikte değerlendirilerek dava konusu alacaklar hakkında, usuli kazanılmış haklar da gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Rusya hukukundaki genel kaideye göre zamanaşımı süresinin dolduğu ve alacağın talep edilebilirliği hususunun ortadan kalktığı, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 02.07.2024 tarihli 2024/8080 Esas, 2024/10447 Karar sayılı ilâmı gereği davacı aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Somut olayda Türk hukukunun uygulanması gerektiğini,

2. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 11/1 ve 11/3 hükümleri gereğince aynı Kanun'un bu davaya uygulanamayacağını,

3. Müvekkiline işten çıkarma emrinin bir kopyasının verildiğine veya iş sicili defterinin düzenlendiğine dair bir belge, delil dosyada mevcut olmadığından kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin zamanaşımına uğramadığını ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş sözleşmesine uygulanacak hukuk noktasında toplanmaktadır.

1. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297/2 hükmüne göre hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin karar verilmesi gerekirken hüküm yerinde “Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 14.12.2023 tarih ve 2023/14755 Esas 2023/19646 Karar sayılı ilâmı” yazılması hatalıdır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370/2 hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasında yer alan “Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 14.12.2023 tarih ve 2023/14755 Esas 2023/19646 Karar sayılı ilâmı:” ibaresinin hükümden çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.